Cemil Meriç, yaşamını ülkemizin kültür ve düşünce hayatına adamış bir “fikir işçisi”dir. O, ilk gençlik yıllarından itibaren yaşadığı hayal kırıklıkları, acıları, yalnızlıkları ve korkularıyla yoğrulmuş; umutsuzluğa kapıldığı demlerde ise kitapların limanına sığınarak onların koynunda yaşamış bir düşünce insanıdır. Okuduklarıyla batıdan doğuya bütün
“Bana geleni kabul ediyorum sadece, pencereme konan bir kuşu karşılar gibi. Ama biliyorum ki konuğumun kanatları vardır ve birazdan uçacaktır. Ümitsizlikten doğan bir boyun eğiş bu, hazin bir tadı var.”