" Şu anda yapabileceğim tek şey, sonuna kadar aklımı başıma toplamak. Hayatta hep, her işi birden yapmayı istedim, üstelik çoğunlukla geçersiz amaçlar uğruna. Bu bir hataydı.. "
Biz Kürtler'in işi hep böyle, aklımız sonradan başımıza gelir. Niçin burada sağlam, güçlü birlikler oluşturmadık da içerdeki aşiretlere güvendik? Bu işin sorumlusu kim ?... İnanıyorum ki, Şeyh Sait'e ihanet eden aşiretler, bize de ihanet ettiler. O köpek soyları yine aynı ihanet oyununu oynadılar. Ancak suç o namussuzlarda değil, o namussuzlara güvenenlerde... Kürt ağa, bey ve şeyhlerinin ihaneti meşhur değil mi, bu ihanet dünyanın dört tarafında duyulmamış mı? Niçin, soruyorum niçin, biz sadece onları gördük, niçin kör gozlerimiz açılmadı?
Neden aklımız başımıza hep sonradan gelir? Neden hep yanlış olana sıkıca sarılışımız? Doğru olanı görmemek için direniriz, gözümüz kör kulağımız sağır. Sonra.. Ahh! deriz aman Tanrım ben ne yaptım? Gerçeği anlarız; özürler dileriz, konuşmak en güzel cümleleri kurmak isteriz ama iş işten geçtikten sonra ne anlamı var ?
İçinde her şeylerin
Hep sonradan gelir aklımız başımıza hep sonrada sonradan affet bizi ahmedim senin gibi delikanlı olamadık ama merak etme sen elbet birgün bizede kapı çalar barış ve özgürlük sen rahat uyu seni unutmayacaz AHMED KAYA hemde asla