"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Neden aklımız başımıza hep sonradan gelir? Neden hep yanlış olana sıkıca sarılışımız? Doğru olanı görmemek için direniriz, gözümüz kör kulağımız sağır. Sonra.. Ahh! deriz aman Tanrım ben ne yaptım? Gerçeği anlarız; özürler dileriz, konuşmak en güzel cümleleri kurmak isteriz ama iş işten geçtikten sonra ne anlamı var ?
İçinde her şeylerin
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Neden sonra, yani etrafta yeşillik namına uyuz bir iki akasya, birkaç çelimsiz fundalık kaldıktan sonra; işte hepimizin bildiği gibi havanın, suyun, toprağın kirlenmiş olduğu anlaşıldıktan sonra bir uyanış uçvermişe benziyor.
" Şu anda yapabileceğim tek şey, sonuna kadar aklımı başıma toplamak. Hayatta hep, her işi birden yapmayı istedim, üstelik çoğunlukla geçersiz amaçlar uğruna. Bu bir hataydı.. "
Biz Kürtler'in işi hep böyle, aklımız sonradan başımıza gelir. Niçin burada sağlam, güçlü birlikler oluşturmadık da içerdeki aşiretlere güvendik? Bu işin sorumlusu kim ?... İnanıyorum ki, Şeyh Sait'e ihanet eden aşiretler, bize de ihanet ettiler. O köpek soyları yine aynı ihanet oyununu oynadılar. Ancak suç o namussuzlarda değil, o namussuzlara güvenenlerde... Kürt ağa, bey ve şeyhlerinin ihaneti meşhur değil mi, bu ihanet dünyanın dört tarafında duyulmamış mı? Niçin, soruyorum niçin, biz sadece onları gördük, niçin kör gozlerimiz açılmadı?
Hep sonradan gelir aklımız başımıza hep sonrada sonradan affet bizi ahmedim senin gibi delikanlı olamadık ama merak etme sen elbet birgün bizede kapı çalar barış ve özgürlük sen rahat uyu seni unutmayacaz AHMED KAYA hemde asla
Sonradan gelir aklımıza
Aklımıza ilk gelmesi gerekenler
Yalanların tatlı, gerçeklerin acı olduğu
İnsanların sahte, dostların çıkarcı olduğu
Gidenlerin mutlu, kalanların mutsuz olduğu
Hep sonradan gelir aklımız başımıza, hep sonradan
Zor taklidi yapanların, basitten daha basit olduğu !.
Hep sonradan gelir aklımız başımıza. Geldiğinde de ya o insan aynı insan değildir,ya zaman çoktan geçmiştir,ya da yer buna müsait değildir.. Sevgi kalmamıştır. Araya giren zaman soğukluğu getirmiştir. Herkes kendine yeni yollar çizmiştir. Sevmedigin yerden git tabi ki. Buna sözümüz olamaz. Ama anlamsız gurur?! İşte bu senin kafanı taşlara vurma sebebin olabilir..
youtu.be/AYzorQUDJhw