Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çevresindekiler ya hiç bir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi...en çok dokunan da buydu.
Çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi.
Reklam
Onlara göre , her şey eskiden nasılsa şimdide yine öyleydi .
Çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi.
Çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada deği­şen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi.
Her şey bir önceki gün nasılsa, aynen öyleydi.
Reklam
Çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi.
Sayfa 39 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bunu bir tek o fark ediyordu, çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi. İvan İlyiç’e en çok dokunan da buydu.
° ° Bunu bir tek o fark ediyordu, çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi. İvan İlyiç'e en çok dokunan da buydu. ° °
Reklam
Niçin? Peki, ya sonra ne olacak? Başlangıçta bunların anlamsız, saçma sorular olduğunu düşündüm. Sanıyordum ki, bunların cevapları belli, ortada olan cevapları var ve ben bu cevaplara kolayca ulaşacağım. Her şeyden önce bu soruların çözümü ile uğraştığımda meselenin ortadan kalkacağını düşünüyordum. Fakat bununla uğraşacak zamanım yoktu. Eğer günün birinde canım isterse cevaplan bulabilirim diye düşünüyordum. Ancak sorular gittikçe daha sık ortaya çıkmaya ve çoğalmaya başladılar; üstelik bu sorular, cevaplarını bulmanın çok güç olduğu sorulardı. Durmadan aynı yere düşen noktalar gibi, bu cevapsız sorular da kara bir leke halinde toplanıp büyüyordu. Bir iç hastalık nedeniyle acı çeken bir insanın hâli nasılsa, benim hâlim de öyleydi. Önce hastanın önem vermediği küçük işaretler belirir, sonra bu işaretler gittikçe daha sık tekrarlanır ve zamanla kurtulmanın imkânsız olduğu bir ıstırap haline gelir. Acı giderek büyür ve hasta düşünmeye vakit bulamaz olur. O zaman şunu fark eder ki, kendisinin sağlık içinde yaşarken pek fazla önemsemediği şey, aslında dünyada onun için en önemli olan şeydir: Yani, ölümdür.
...çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi. İvan İlyiç'e en çok dokunan da buydu.
206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.