Çevresindekiler ya hiç bir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi...en çok dokunan da buydu.
Bunu bir tek o fark ediyordu, çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi. İvan İlyiç’e en çok dokunan da buydu.
...çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi.
İvan İlyiç'e en çok dokunan da buydu.
Çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi.
°
°
Bunu bir tek o fark ediyordu, çevresindekiler ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi. İvan İlyiç'e en çok dokunan da buydu.
°
°
Niçin? Peki, ya sonra ne olacak?
Başlangıçta bunların anlamsız, saçma sorular olduğunu
düşündüm. Sanıyordum ki, bunların cevapları belli, ortada
olan cevapları var ve ben bu cevaplara kolayca ulaşacağım.
Her şeyden önce bu soruların çözümü ile uğraştığımda meselenin ortadan kalkacağını düşünüyordum. Fakat bununla
uğraşacak zamanım yoktu. Eğer günün birinde canım isterse
cevaplan bulabilirim diye düşünüyordum. Ancak sorular
gittikçe daha sık ortaya çıkmaya ve çoğalmaya başladılar;
üstelik bu sorular, cevaplarını bulmanın çok güç olduğu sorulardı. Durmadan aynı yere düşen noktalar gibi, bu cevapsız sorular da kara bir leke halinde toplanıp büyüyordu. Bir
iç hastalık nedeniyle acı çeken bir insanın hâli nasılsa, benim
hâlim de öyleydi. Önce hastanın önem vermediği küçük işaretler belirir, sonra bu işaretler gittikçe daha sık tekrarlanır
ve zamanla kurtulmanın imkânsız olduğu bir ıstırap haline
gelir. Acı giderek büyür ve hasta düşünmeye vakit bulamaz
olur. O zaman şunu fark eder ki, kendisinin sağlık içinde yaşarken pek fazla önemsemediği şey, aslında dünyada onun
için en önemli olan şeydir:
Yani, ölümdür.
Ya hiçbir şey anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı; dünyada değişen bir şey yoktu onlara göre, her şey eskiden nasılsa yine öyleydi. En çok dokunan da buydu..