Kefr Kasım Katliamı
1956’da gerçekleşen Suez Savaşı’nın arifesinde Tuğge­neral Şadmi, Binbaşı Malinki’yi yanına çağırır ve ona, bağlı olduğu birliğe verilen görevleri bildirir. Hudut koru­malara verilen görevlerden bir tanesi de, Kefr Kasım ve civarındaki köylerde akşam saat beşten, sabah saat altıya kadar sokağa çıkma yasağını uygulamak ve insanların ev­lerinde
Sayfa 76 - Mahmud Derviş, Gazze İçin Sessizlik: Alışılagelmiş Hüznün Günlüğü, Özgür Yayınları, 1. Baskı, Mayıs 2009, s: 76-81 (Yazılış Tarihi: 1973)Kitabı okudu
Canımızı yaktılar,kirdilar, üzüp yakip girtiler ama yine de onlar gibi olmadık: çünkü bizi üzeni üzseydik onlardan farklı olmazdık. Yine de bir sekilde Allah in selamını verdik. Sonuçta herkes kendine yakişanı yapardi. Onlarin tercihi incitip kırmak olduysa bu onların sorunuydu, bizim degil. Bunu çok da benimsememek lazimdi, biz de öyle yaptik,. Bu zamana kadar beni kıran kimseden intikam almadim. Boyle bir amaç gütmedim. Biri beni mi kirdi? "Allah sorsun hesabını," dedim. Bana yaşatılanı yasatma gayem olmadi. Intikam zayıf insanların isidir, ben Allah'a havale ettim. Beni üzdüler, ben yine de selam verdim. Verdigim yalnizca selam degildi. Ayni zamanda vicdanimin da sadakasıydı. Allah kabul etsin... “Eğer sizi üzen kişilere hala selam verebiliyorsanız bu vicdanınızın sadakasıdır.” Hz.Mevlana
Reklam
– Gülümsemeniz beni çıldırtıyor, dayanamıyorum, diye bağırdım. Sizi Moskova’da iken niçin görkemli, sert sosyete kadınları gibi düşledim. Ta Moskova’da Mariya İvanovna ile sizi konuşmuştuk. Nasıl biri olabileceğiniz konusunda tartışmıştık. Mariya İvanovna’yı hatırlamanız gerekiyor, onunla daha önce bir iki kez görüşmüşsünüz. Moskova-Petersburg
CUM’A [YEREL GÜNDEM TOPLANTISI,KONGRE, KONFERANS, MİTİNG]
Cum’a sözcüğü, “toplanma” anlamındaki ج م ع [c-m-’a] kökünden gelir. Dilbilimcilerden A’meş الجمْعة [cum’a], Âsım ve Hicazlı dil bilimciler الجُمُعة [cumu’a] diye okurlar. Cum’a diye okumak Ukayloğulları lehçesine göredir. يوم الجمعة [YEVMU’L-CUM’A] Yevm [gün] ve cem’ [toplanma] sözcüklerinden oluşan yevmu’l-cum’a tamlaması, “toplanma günü,
İğne ile idam yerine yakılmaları tercihimizdir.
Hangi kanun Sinan! Adam eylemini yapıyor, yakalıyoruz da ne oluyor! Yok, namusum; yok, karım; yok, benden başkasına yâr olmasın; yok gecenin bi saati sokakta ne işi var? Erkekliğime hakaret etti, diye diye indirimden yararlanarak diğer cani ruhlulara önayak olan bunun gibi karakter yoksunları yüzünden, sadece ülkemizde bir yılda kaç kadın öldürülüyor, kaç kadın tecavüze uğruyor. Acı olan ise, birçoğu, toplum baskısı yüzünden haklarını arayamıyor. Aynı, bu olayda olduğu gibi! Bu kız neden davacı olmadı? O yılın kayıtlarına baktık, ne o tarihte ne de o hafta içinde böyle bir vaka var. Sence neden? Ben söyleyeyim! Kimse onu kurban olarak görmeyecekti, herkes, özellikle yakın çevresi, onu suçlu bulacaktı. Nasıl yürüyordun, orada ne işin vardı? Üzerindeki kıyafet adamı tahrik etmiştir. Etek boyun ne kadardı? Üzerinde ne vardı? Adama kuyruk sallamışsındır... Daha sayayım mı? Başkasına gelince ahkâm kesmek kolay da iş kendine dönünce hep kadın suçludur. Bak, kızın ismi yok, cismi yok. Sanki olay hiç yaşanmamış gibi. Oysaki bir de o kızın gözünden bakmak lazım olaya. Bir daha hiçbir insana güvenmeyerek yaşamak, nasıl bir ruh hâline sebep olacak bunları düşünen yok. Bu kadınların sessiz çığlığını duymayanlar, ağızlarından çıkacak sözleri de anlamazlar. O yüzden tekrar söylüyorum, pedofili ve tecavüz sanıklarına idam veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıkmadığı sürece, ben bu kadını haklı görmeye devam edeceğim. Mesleğimin sorumluluğunu ben de biliyorum fakat insan yanım, mesleğimden önce geliyor. Bu tür piçleri, ibret için Amerika'daki gibi iğne ile idam edeceksin ki diğerlerine örnek teşkil etsin.
Sayfa 346Kitabı okudu
"Herkes ancak öğrenebilceği kadar öğrenir. Yalnız anı yakalayabilen, tam adamdır. Henüz sağlığınız yerinde, cesaretiniz de eksik olmasa gerek. Siz kendinize güvenirseniz, başkaları da size canını emniyet eder. Bilhassa kadınları idare etmeyi öğrenin. Her gün yenileşen dertlerini, binlerce ah vahını he aynı tarzda tedavi etmelisin. Bir parça itibar gösterdin mi, hepsi sana bağlanır. Kadınlara karşı sizin sanat ve maharetinizin başkalarından üstün olduğuna inandıracak bir ünvan ve şöhretiniz olmalı. O zaman başkalarının yıllarca emek verdiği şeylere siz kolayca konarsınız. Küçücük nabızlarını iyi yoklamalısın. Sonra ateşli ve kurnaz bakışlarınla, sanki kemerlerini kontrol ediyormuş gibi kalçalarını kavramalısın."
Reklam
478 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.