Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.27
Derginin bu sayısında yakın zamanda kaybettiğimiz değerli bir bilim insanı olan Stephan Hawking için hazırlanan yazıyı oldukça beğendim. Ayrıca ona ait bir de özlü sözler sayfası oluşturulmuştu.
Dergide beğeniyle okuduğum diğer başlıklar şunlar:
-Aşının önemi ve aşı karşıtlarına yanıtlar(Bu bölüm mutlaka okunmalı ve önyargılarımızı kaldırmalıyız)
-Egzersiz ne zaman, nasıl ve ne kadar yapılmalı? (Bu yazı da ezber bozan türden. Okunmalı)
-TeknoVitrin köşesinde ilgimi çeken 2 ürün oldu: Fotosentez yapan oto lastiği(!), Hibrit panelle yağmur damlalarından enerji eldesi
-Mercimek(Mutlaka bu yazıyı okuyun)
-İdrarınız biyolojik yaşınızı ortaya koyabilir
-Berkol'un Dünyası yazısı biraz hüzünlü. Uçak kazasında kaybettiğimiz bu bilim insanını unutturmamak adına ailesinin açtığı kütüphaneyi ve bu bilim insanının kısa ömründe yaptığı şeyleri bu yazıda bulacaksınız.
-Son İnsan, Son Düşünce yazısı da çok ilginç. Blockchain hakkında bilgi verilmiş. Okumanızı öneririm.
-Öğretmenlere perrformans değerlendirme başlıklı yazıda getirilmeye çalışılan sistemin daha çok kar amaçlı şirketlerde uygulanan bir sistem olduğu değerlendiriliyor. Bu tür sistemin olumsuz yönlerinin eğitim sistemini daha da kötüye götüreceği vurgulanıyor.
-Fotosentezin geçmişi daha eski mi başlıklı yazıda ilginç bilgiler verilmiş. Okunmaya değer.
-"Sağ beyinli yoksa sol beyinli misiniz?" başlıklı yazıyı mutlaka okuyun. Ezber bozan türden.
-"Uçuk" hakkındaki yazıyı mutlaka okuyun.
Derginin bu sayısı "Dünya Kadınlar Günü" nden dolayı kadınlara ayrılmıştı. Bilimdeki öncü görevi gören kadınların hayatlarına ve yaptıklarına vurgu yapılmıştı.
Derginin her sayısında yer aldığı gibi "Tekno Vitrin" bölümünde yeni teknolojik ürünlerden bahsediliyor. Özellikle "uFunbrush" ürünü dikkatimi çekti. Bu ürün
Yeni tanıştığım bir dergi oldu ve beğeniyle okudum. Dergimiz haftalık çıkan, adından da anlaşıldığı üzere halkın anlayacağı bir dilde yazılmış bilim ve teknoloji dergisi. 24 sayfa olmasına rağmen dolu dolu bir dergi.
İçeriğine gelecek olursak en çok beğendiğim başlıklar şunlar oldu:
-DNA'nın tamir mekanizmaları
-Parmak izi sensorlu fare(İnternet bankacılığı için ekstra güvenlik)
-Yeni fotoğraf yazıcısı Sprocket Plus(Resimlere emoji ekleme özelliği de var)
-Cumhuriyetin başından bugüne Türkiye'de uygarlık
-Kraliçe sonsuzluğa uçtu(Nilgün Özbaşaran Dede,ünlü arkeoloğumuz)
-Stratejik madenler(Özellikle okumanızı öneriyorum)
-TÜBİTAK'ı yeniden kazanmak
-Patlıcan(Müthiş faydaları varmış. Mutlaka okuyun. Bu yazı sayesinde öğünlerimde daha fazla bu sebzeyi eklemeye karar verdim.)
-Vücut dinlenir beyin dinlenmez
-Kanseri kıskaca alıyoruz(Mutlaka okuyun. Yeni mücadele yöntemleri anlatılmış)
-Türkiye "erken sanayisizleşme" boyunduruğunda(Ülkemizin içinde bulunduğu durumun ekonomik yönü anlatılmış ve çözümler sunulmuş. Mutlaka okuyun)
-Fermat'ın son teoremi(Matematiğe ilgisi olanların okuması gereken güzel bir yazı. )
-Cilt bakterilerinin şaşırtıcı etkisi
-Dünya'nın ilk yapay zeka bakanlığı(Kurulduğu yer gerçekten ilginç!!!)
-Duchenne Müsküler Distrofi ve Yeni Umutlar
-Mercanlar oluşamıyor, resifler eriyor :(
Kitabı, bitirdikten sonra hiç zaman yitirmeden eser üzerine bir şeyler karalamak istedim. Şayet yazmasam bir girizgâh için saatlerimi harcayacağımı biliyordum. Zannediyorum ki bir ürün ortaya koyanların en zorlandığı yan, girizgâh olsa gerek. Christopher Nolan’ın İnceptionında yaptığı gibi sonu, başa da koyabilirdim ama bu yazmaya çalıştığım tür
456 syf.
9/10 puan verdi
Holografik Evren, alternatif fizik teorisinin değerlendirici ve titiz bir incelemesidir. Bu, evrenin bir holograma benzer bir şekilde işlev gördüğünü belirten yine insan beyninin de aynı şekilde işlev gördüğünü belirten holografik fiziktir de denilebilir. Bu kitap, psikolog Karl Pribram'ın ve fizikçi David Bohm'ın fikirlerini muhteşem bir şekilde
İlk kitap olan Hitler'e Sordunuz mu? bittikten hemen sonra, okumaya başladım. Bu sefer karşımızda Bilim vardı.. Bilim ve Savaş.. Beklediğimin dışında, bambaşka bilgiler edindim. Hitler başa geldikten sonra yahudi bilim adamları yavaş yavaş üniversitelerden atılıyor, (Sadece bilim adamları değil tabi ki, yazarlar, akademisyenler, öğretmenler, doktorlar...) kaçamayanlar ise soluğu toplama kamplarında alıyordu. Almanya tam burada yanlışı yapıyordu aslında. Kendi topuklarına sıkıyorlardı. Dünya'nın seyrini değiştirebilecek bir çok bilim adamı başka ülkelere sığınarak, o ülkenin biliminin gelişmesini sağlamıştır. Bu konudan en çok yararlanan ise Amerikadır. Bu fırsatı kaçırmayarak bir çok bilim adamına kucak açmış, üniversitelere yerleştirerek, kendi özel deneylerini yapmalarına olanak sağlamıştır. Bir çok profesör dersler vermiş, binlerce öğrenci yetiştirmiştir. Şuan Amerika'nın teknoloji'de bu kadar ileri seviye olmasının başlıca nedeni bu konudur. Bu durumdan yararlanan ülkelerden biride Türkiye. Özellikle köy enstitüleri bu zaman diliminden sonra gelişmiştir. İmkan dahilinde çok daha fazla bilim adamı ülkemize gelebilirmiş ama ileriyi değil, o günkü şartları düşünen kişiler tarafından bu miktar çoğalamamış, kısıtlı sayıda kalmıştır. Kitabı iki günde bitirdim. Kalın olması pek bir şey ifade etmiyor. Atakan Büyükdağ gerçekten bilgiyi çok iyi işleyerek bize sunuyor. Herkese iyi okumalar.
KİTAP İNCELEMESİ (12)
Kitabın Adı : Türkiye’de Çağdaşlaşma
Orijinal Adı :Türkçe yayın
Alt Başlık : Yok
Yazarı : Niyazi Berkes
Çevirenler : Türkçe
Yayınevi : YKY Yapı Kredi Yayınları
Yayıncı : ykykultur.com.tr
Sayfa Sayısı : 584
Kategori : Tarih / Sosyoloji
Baskı : 23.baskı
İncelememe başlarken kitabı okumaya karar verirseniz tüm ön yargılarınızı ve bağlılıklarınızı bir kenara bırakıp kitaba öyle başlamanızı tavsiye ederim. Eğer din,ırk ve millet kategorileri sizin için birer tabuysa bu kitap sizi rahatsız edecek içeriğe sahip nitelikte.
Kitap çok çarpıcı ve sarsıcı olmasına rağmen,o kadar anlaşılır ve sade bir dil
Kitaplar kadar sevdiğim,değer verdiğim diğer bir alan ise animeler.Gerek distopik kurguları,gerek zekice kurguları ve gerekse sürükleyicilikleri ile animeler yaşamımda büyük bir öneme sahip.Geçen yıl izlediğim ve konusu,içeriği ve felsefi bakımından en çok beğendiğim 3 animeden biri olan "Psycho-Pass" animesinde görmüştüm bu
Farklı bir tarz denemiş yazarımız ve bence bu sefer olmuş. Distopya ve bilimkurgu tarzında yazılmış. Kitabın isminin neden tutsak güneş olduğunu merak ediyordum ve konu itibariyle öğrenmiş oldum :). Bir çocuk annesi bilim kadını olan Yuna teknolojik olarak ilerleme kaydetmiş bir dönemde yaşıyor. Uçan trenlerin, taksilerin olduğu, kol bilekliklerinden telefon görüşmesi yapıldığı, vücut ısısına ayarlı ısıtma sistemlerinin olduğu ama tek eksikleri var güneş ışığı. Dünya ile güneş arasına yerleşen bir gökcismi yüzünden güneşe hasret bir ülke ve yaşam. Teknolojinin yanında disiplinin ve kuralların katı olduğu özügürlüklerin kısıtlı olduğu bir düzen. İçinde aşk, özgürlük, dayanışma ve sevginin yer aldığı Türk yapımı bir distopyaydı ben okurken çok zevk aldım ve merakla bitirdim herkese tavsiye ederim
