herkes kendi yerinde anlamlı. herkesi olduğu gibi sevmeye çalışalım ki, renkleri eksilmesin hayatın. birimiz diğerini kızdırıyor bazen, çileden çıkarıyor hatta. öteki berikini üzüyor sürekli. ee başkalarına kötülük yapanlar var. oluyor bunlar, olacak.. hepsinden bize ders var. hem hayata anlamını veren biraz da çalkantılı hallerimiz değil mi bizim. yani bütün bu zıtlıkları ortadan kaldırıp, insanları kafamıza göre değiştirmeye güç yettirebilseydik ne olurdu? herkesi kendimize benzetirdik. herkesin birbirine benzetildiği bir dünya çok sıkıcı olurdu. zamanın en başından bugüne, sayısız insan yaşadı. birini aradan çıkarırsak dünyanın hikayesi eksik kalır. Başka hiç kimse o hikayeyi dolduramaz. çünkü her insanın o hikayede doldurduğu bir yer vardır, orası boş kalır. hepimiz birbirimizin hayatlarında yer ediniyoruz. insan o yüzden özlüyor göremediklerini, o yüzden bu dünyadan ayrılanların yerine başkası geçmez. onların yeri hep boş kalır. yani demem o ki; her insandan bir tane var bu dünyada. her insanın ayrı ayrı kıymetini bilelim, doğrultmaya çalışırken kırmayalım..