İlkçağlarda mı, ortaçağlarda mı, yeniçağlarda mı bilinmeyen bir zamanda...
Avuç içi gibi bilinen bu yeryüzünün bilinmeyen biyerinde
açları toklarından çok, düşünenleri konuşanlarından az bir ülke varmış.
O ülkede yaşayanlar bolluk içinde darlık, varlık içinde yokluk çekerlermiş.
Başları önlerine eğik, bakışları içlerine dönük,
gönülleri
Ankara, 10 Aralık 1963
Ahmet,
7 Aralık tarihli mektubunu dün aldım.
Öğretmeninizin anlattığı olay gerçekten çok acıklı.
Elsiz çocuğun, müdürün tokadıyla yere düşmesi gözümde canlandı.
Çok üzüldüm. Hikmet adında bir arkadaşım var. Bana bir sır açıkladı.
Sana yazayım mı diye çok düşündüm. Yazmakta bir sakınca görmüyorum.
Hikmet, bana
Kısa ama kısalığının ötesinde de başarılı ve çok derin bir kitap. Adından da anlaşılacağı üzere kadınların çektiklerini ve kadınların erkeklerine ne şekilde bağlılık gösterdiğini ve onları ne şekilde ilahlaştırdığını anlatıyor. Yazar Hamdi Kalyoncu’nun da uzman bir psikiyatir olmasından dolayı da kadınların çektiklerini ve yaşadıklarını anlatmakta
Bursa'da zamanında Müslüman bir zat bir çeşme yaptırmış.
Eski adı yahudilik yol ağzı, bugün ki adı Arap Şükrü muhitinde, ve başına bir kitabe eklemiş,
"her kula helâl, müslümana haram"... Tabii başkent, Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye...
Efendime söyleyeyim, gitmişler kadıya şikâyete, yaka paça yakalanmış adam huzura
Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş: “Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye…
…
Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzura getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dini
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi?
(Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Bana bu kitabi yaratmamda yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum, sekiz yaşındayken Kmart'ta bana "çok yaramaz" olduğum için bağıran adam hariç.
Siz bir pisliksiniz bayım.
Gördün mü bak uyumuyormuş yazar…
Şimdi bu senin sakarlığın deme bana, sana diyorum! Ben karakterim ve adım MÜMTAZ! Anlamı ne biliyor musun? Diğerlerinden ayrılmış, üstün, seçkin, SEÇİLMİŞ! Bu kadar mı basit yazar bozuntusu? Ben sadece, boşa gitmiş bir sperm bozuntusu muyum? Milyonda bir şanslı mı? Yoksa, milyonda bir seçilen cenabet yarışmasının
KİBAR PRENS MASALI
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Develer tellâl iken, koyunlar berber iken, büyük, güzel bir ülkede iyi bir kral yaşarmış. Kralın ikiz oğulları varmış. Bu kardeşler ikizmiş; ama ne yüzleri, ne de huyları birbirine benzermiş. İkisi de güzelmiş güzel olmasına ama biri iyi huylu ve çok kibarmış.