Bir kâğıda çizilen bir evcik, eğri büğrü bir yol, bir diploma, o bildik kısmetlerin hiyeroglif biçimleri... Ah gözüm! Ah bu titrek el yazısı, bu dilekler, ah o Hızır... Her şey ne kadar tanıdıktı.
"Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır.."
Arif bu dünyada şansı yaver giden adamlardan biriydi. Sıkıştığı anda Hızır ve İlyas anında buluşur,sen mi gidersin Arif'e yardıma ben mi gideyim diye tartışır,çoğu zaman ikisi birlikte yardıma koşarlardı ki Arif'in işleri katmerli çözülürdü.
Türk Ansiklopedisindeki Yazıları
Atsız, Türk Ansiklopedisi'ne 39 madde yazmıştır. Ancak sağlığında bu maddeler kitap hâline getirilip basılmamıştır. Onun bütün eserlerini yayımlayan Ötüken Neşriyat A.Ş. bu maddeleri bir araya getirerek kitaplaştırmış ve Ocak 2014'te yukarıdaki isimle neşretmiştir. Maddelerin tamamı tarihle ilgili olduğu
Derinden bir düş kırıklığı benimkisi. Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin Hızır olmadığını anladığın zaman kırılıyorum. Böylece kırılan bir düş haline dönüştüğünü görüyorum. Evet, bizzat kendim bir düş kırıklığıyım, kırık bir rüyayım ben. Ve hepimiz öyleyiz.
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır..
İslâm kültür ve medeniyeti, Kur'ân ve Peygamberden gelen İslâm ruhundan fışkırmış bir terkiptir. Ab-ı hayat terkibidir. Karanlıklar içinde arayıp bulacaksın onu sen, diriliş eri. Hızır'ın olacaksın kendi kendinin. Kendi Hızır'ının eline tutuşturulan bir meşale yapacaksın onu. Bir mumsa, ondan güneşini çıkaracaksın. Medeniyet rönesansını (yeniden doğuşunu) yapacaksın ondan.
Kelimeci, lafızcı olmayacaksın. Kelime ve lâfzın hakkını da vererek özcü ve ruhçu olacaksın.
Statik inançlı ve eylemli olmayacaksın. Dina- mik olacaksın. Namazın da meşale olacak, orucun da. Zekâtın, haccın da dinamik olacak. İslâm entelijansiya- sını kuracaksın. İslâm sana, et, kemik, deri gibi, hatta, ciğer, ilik, kalb, beyin olacak, hatta zekâ, zihin ve ruh olacaktır.
İslâmdan çıkarılmış nurdan bir heykel gibi dola- şacaksın arzda. Şimşek ve yıldırımlarınla koruyacaksın nurunu.
Yeniden doğacaksın. Kıyametini yaşayıp yeniden dirileceksin. Azrail'i, İsrafil'i ve Cebrail'i adeta görecek- sin. Yardım edecek onlar sana. Domuza karşı aslan, yılana karşı kartal, baykuşa karşı hüthüt, kargaya karşı bülbül, eşeğe karşı at olacaksın. Dünyaya, eşyaya yeniden anlamını getireceksin. O zaman Allah da sana, senin kendi öz anlamını bağışlayacaktır. Hiç kuşkun olmasın.
SON
Ülkemizde mayıs ayı başında bahçelerde, hatta mezarlıklarda (Tahtakuşlar köyünde) kutlanan Hıdırellez şenlikleri bu kutsal evlenme törenlerinin bir devamı gibi görünüyor. Çünkü şenlik, Hızır ile İlyas Peygamber'in bir araya gelmesi nedeniyle yapılıyor. Ayrıca bu günlerin gecesinde yapılan bir niyetin olacağı, iki yıldızın birleştiğinin görülmesine bağlıymış. Bunun için niyet yapanlar sabaha kadar bu olayı beklermiş.
Bu kutsal evlenme törenlerinin izleri bir Çağatay şairi tarafından hicri 950'de Mesnevi şeklinde yeniden kaleme alınmış olan bediülcemal ve seyfelmumluk hikayesinde bulunmuştur.
Sadece ülkemizde 18 milyon ton meyve ve sebze çöpe atılıyormuş. 18 milyon ton sebze ve meyveyi çöpe atarken, Yemen'e ağlama riyakarlıklarımız da varmış.