Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
134 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Maaday Kara'da zamana yakın ama gerçeklikten uzak bir mit anlatıyor.Sadece zamandaki anıya değiniliyor. Bununla ilgili zamana âit toplumsal değerlendirmeler de mevcut. Kitabın kahramanı, eserin adından da anlaşılacağı gibi Maaday Kara.Maaday Kara ölümsüzlüğü ve kötü ruhları yenmesi de buna dâhil.Bu komuyla alakalı şurada açıklık getirir." Kızarıp agar kanı da cok; Kıyılıp ölör tını da cok." Kitabın işleniş konusu için savaş ve savaşçı anlatısı da denebilir. Bu mitsel anlatıyı okurken de farkedeceksiniz, olaylar ne çok hızlı ne de çok yavaş gelişiyor olağan akıcılığında.. Sonu aynı aynı heyecanla bitirilmiş. Bitirmeden evvel kitabında sonundaki güzel Türkçe'yle yazılmış pasajın da keyfini çıkarın.
Maaday-Kara
Maaday-KaraAnonim · Ötüken Neşriyat · 202060 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kim yaşlanmak ister ki yüzünde,ellerinde kırışıklıkların artmasını ister ama bunun bi gün mutlaka olacağını biliyorsunuz..Ama durum Elise için farklı çünkü onun yaşlanması durmuş.Her daim genç ve güzel elbette ki başlarda bu durum çok hoş olsada kitap bi süre sonra bunun ne kadar korkutucu durum olacağını gözler önüne seriyor.Bütün değer verdiğiniz insanların birbir yanınızdan ayrılırken sizin hala aynı kalmanız belli zaman sonra işkenceğe dönüşebilir.Konu bunlar üzerine kurulu ve ben çok beğendim..Sonu hariç biraz hızlı bitirilmiş son.
Zaman Çarkı
Zaman ÇarkıKen Grimwood · Koridor Yayıncılık · 20121,519 okunma
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
İlk olarak H.G.Wells’ten övgüyle bahsetmeliyim. Doktor Moreau’nun adası H.G.Wells’in kaleminden okuduğum ilk kitaptı. Yazarımızın henüz 1895’deyken yaptığı tahmin ve öngörüler cidden inanılmaz. Kendisi günümüzden 123 yıl önce bile şu an günümüz bilim adamlarının uğraştığı genetik çalışmalarla ilgili bir kitap yazmış. Bu kadar övgü yeter diye
Doktor Moreau’nun Adası
Doktor Moreau’nun AdasıH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20227,6bin okunma
292 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İlk Tarık Tufan romanım. Tam olarak beğendim mi, emin değilim. Bir kere kitapta hayata dair müthiş tespitler var. Bazı noktaları o kadar can alıyor ki beklemediğiniz anda sayfaya bakakalıyorsunuz. Her insanın kendinden bazı kesitler bulabileceği bir kitap. Bu kitabı siz de yazabilirmişsiniz hissi verdi bana. Akıcı dili ve merak ettiren üslubuyla sürüklüyor sizi. Sayfalar gerçekten hızla ilerliyor. Aslında bir adamın bir iç hesaplaşmasını anlatıyor. Tam ortada kalmış ve hayata tutunamamış bir adamın hikâyesi. Tutunmaya çalışıyor ama bir türlü beceremiyor. Ölen annesinin arkasından dergi için yazdığı mektup muazzamdı. Gözlerim dolmadı değil yani. Gelelim sona. Bu kadar hızlı giden bir roman yazarken sanki canım sıkıldı fazla uzatmayayım burada keseyim diye bitirilmiş. Daha iyi bir son olabilir miydi, kesinlikle olabilirdi. Kitabın yoğun kısmında Murat Menteş havaları hissettim. Yer yer alaycı bir havası da vardı kitabın. Sonuç olarak Tarık Tufan’ı sevdim. Diğer kitaplarıyla birlikte bakalım bendeki sevgisi baki kalacak mı?
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20156,3bin okunma
252 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap bence Türk Edebiyatı'nın Tanzimat sanatçılarının romanlarının sonu gibi bitti. (Aslında hemen hemen Turgenyev'le bizim yazarlarımız aynı döneme denk geliyorlar, bizim yazarlarımızın belki de ondan etkilendiğini düşünebiliriz). Nedeni şu; kitabın sonu bir oldubittiye getirilerek ve dramla bitirilmiş. Okuyucu "Noldu şimdi?" diyor haliyle. Yine bahsettiğim klasiklerimiz gibi kitaba devam etmiş yazar ama karakterlerin neyle meşgul olduklarını hızlı hızlı anlatarak adeta geçiştirmiş okuyucuyu. #Karakterlerden en çok Bazarov 'u sevdim. Düşüncesini büyük bir alaycılıkla savunmasını beğendim. #Anlatılmak istenen düşüncenin kitabın başlığıyla uyumu da dikkatimi çekti diyebilirim.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,8bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
Ben kitabın arka yüzünü veya kitabın yazarı hakkında bilgileri önceden okumayı sevmem. Kapak tasarımı ve kitabın ismi bende içimi ısıtacak eğlenceli, afacan bir çocuğun başından geçenleri okuyacakmışım hissi uyandırmıştı. Kitabın ismi ne kadar güzel şeyler çağrıştırıyorsa da içeriği çok kasvetli. Olay örgüsünün, yazım dilinin, kitap çevirisinin akıcı ve kolay olması kitabı hızlıca okumama vesile oldu. Çok sevdim ancak üçlemenin diğer iki kitabını daha sonra okumaya karar verdim. Kitabı 15 yaş altı ve duygudurumu stabil olmayanlar için çok yoğun buldum. Tavsiyem başka kitaplara bakıp bu kitabı sonralara saklamalarıdır. Eleştiri olarak, kitapta bazı yerler çok duygu yüklü olmasına karşın çok hızlı geçilmiş, detaylandırılabilecek olaylar daha genel anlatılıp bitirilmiş. Özellikle kitaba ismini veren şeker portakalı ağacıyla olan bölümler daha detaylı ve daha duygulu işlenmeliydi bana göre. Hep bir yerde eksiklik hissederek devam ettim kitaba. Ayrıca kitaba dahil olan karakterler ansızın kitaptan çıktı, yine bağımsız başka olaylardan devam ettik. Bu yönden karakterin çocuk oluşundan mütevellit duygu ve karakter geçişlerini yaşının gelişim basamaklarının getirisi şeklinde de yorumlayanlar olabilir, bana yazarın yazış stilinden kaynaklı kopukluklar gibi geldi. Yine de çok çok keyif alarak okudum.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231bin okunma
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Eğitimden Kaçmanın İnsanlığa Etkisi Üzerine Bir Takım Mütalaalar
Düşünsenize yalan söyleyenleri anında tanıyorsunuz. Çünkü burunları uzuyor. Bu hikayeyi ister istemez hepimiz duyduk izledik okuduk/okumadık. Ben ise ancak 37 yaşımda okudum. Biraz geç kaldım sanırım. Okula gitmemek için evden kaçan bir kuklanın başına gelenleri anlatıyor. Adeta bir macera filmi gibi başlayan kitap soluk kesici bir şekilde devam ediyor. Sürekli bir koşuşturma, yeni karakterler, yapılan hatalar, yapılan göndermeler. Verilen nasihatler tutulmayan sözler. İnsan olmak isteyen bunun için çabalayan bir kukla. Hızlı bir şekilde başlayan kitap aynı hızla sona erdi. Belki biraz daha uzatılırdı ama tadında mutlu sonla bitirilmiş. 1800 lerde kukla insan olmak istiyordu. 2000 lerde robotlar insan olmak istiyor. Ama insanlar ne olmak istiyor diyerek sosyal mesaj vereyim. Okula gitmek, ders çalışmak istemeyen öğrencilerin eşeğe dönüşmesi metaforu/anaforu çok beğendim. Bizim en büyük düşmanımız okul ders öğretmen ifadesine de bayıldım Kitap 1881 de başlamış ve 1883 Te bitmiş. Yazarın politik düşünceleri kitaba yansımış. O dönemki İtalya’yı ve siyasi olayları bilmeden anlamak mümkün değil. Ben de zaten kitabın sonundaki açıklamalardan öğrendim. Demek ki kitapların önsözünden başlayıp son sayfasına kadar okumak lazım. Çeviri bana göre gayet akıcı ve sadeydi. Gerekli dipnotlar konmuştu. Keşke kaynak aldıkları eserdeki çizimleri de koysalardı. Önsözde yazmasına rağmen kitapta yoktu.
Pinokyo
PinokyoCarlo Collodi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,4bin okunma
208 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Güzel bir distopya romanıydı ancak kısaltılması gereken yerler uzatılmış, sindire sindire anlatılması gereken yerler ise bir çırpıda bitirilmiş hissine kapıldım okurken, açıkçası sonları da bayağı hızlı okudum nedense, bir çırpıda bitmeliymiş gibi geldi. Aslında konu çok özgün, çok güzel ve çok daha güzel işlenebilirmiş. Yine de okunabilir.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,7bin okunma
67 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.