Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Kitap çok büyük beklentilerle okunacak bir tür değil lakin kesinlikle çerez kitaplardan da değil. Çok akıcı hızlı okunuyor ve kısa ama hem karakterler, hem mekanlar hem de bahsettiği olaylar özenle seçilmiş. Öteki kavramına insani ve anlamlı bir bakış açısı getirmiş. Bence en önemli noktalardan biri ise kitap güzel bitirilmiş, yazar ustaca bağlamış hikayeleri. Son olarak kelimenin tam manasıyla tatlı bir kitaptı.
Ah Minel Hayat
Ah Minel HayatGözde Demirel · Mylos Kitap · 201739 okunma
800 syf.
10/10 puan verdi
Rüzgâr Gibi Geçti Kitap Yorumu
Keşke bu romanla daha önce tanışsaydım, özellikle de Rhett Butler ve Scarlett O’Hara ile! Muhtemelen herkes “Rüzgâr Gibi Geçti” ismine ya filmden ya da kitaptan aşinadır. Ben de ismi çok kez duymuştum ama okumaya hiç fırsatım olmamıştı. Kitap 1860’ların başında başlıyor ve kronolojik olarak devam ediyor, bu demek oluyor ki siyahi insanların
Rüzgar Gibi Geçti
Rüzgar Gibi GeçtiMargaret Mitchell · Artemis Yayıncılık · 20202,009 okunma
Reklam
175 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Pâye ne demek oradan başlayalım. Değer, derece, aşama, önem, rütbe anlamına geliyormuş, ben de yeni öğrendim. Babasını öldürenlerle yüzleşmek için, köyüne giden Halil'in hikayesinin anlatıldığı kitap. Konusu itibariyle ise ağalık düzeninin devam ettiği köyde insanların, sorgulamadan, sesini çıkaramadan ağanın boyunduruğu altında yaşayan, yaşamak
Pâye
PâyeAykut Günaydın · Vaveyla Yayıncılık · 201831 okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Osmanlı’da geçen tarihle iç içe bir macera romanı gibi başlayan kitabın sonu ne güzel bağlanmış öyle. İhsan Oktay Anar’ın Uzun İhsan’ı düşleyerek yazdığı kitap, İhsan Oktay’ın Uzun İhsan Efendi’nin düşü olabileceği düşüncesiyle bitirilmiş. Yazarın Bünyamin’le de düşünde bir evlat olarak sarılıp saçlarını okşayamasa da Aglaya ile düşlemeye devam ederek vedalaşması hoşuma gitti. Kitapta, yani yazarın düşünde :), Uzun İhsan Efendi adında denizaşırı yollara çıkmaksızın rüyalar yardımıyla harita çizmeye çalışan bir adam ile lağımcılar arasına gidip istihbarat teşkilatının başı Ebrehe tarafından sahte fermanlarla düzenlenen bir kuşatma sırasında yüzünden yaralanarak tanınmaz hale gelen oğlu Bünyamin’in başından geçenler anlatılıyor. (Bir cümleye koca kitabı sığdırma challenge) Anar, kitaptaki detaylarla Osmanlı dönemindeki yaşam hakkında fikirler de vermiş. Hızlı ve keyifle okunası..
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
74 günde okudu
Kitap çok satanlarda olduğu için merak ettim ve okumak istedim. Sürekli klasik edebiyat okuduktan sonra güncel edebiyattan bir kitap okumak insana farklı geliyor tabiki. Kitabın konusu çok güzel. Kader mahkûmu bir kadının hapishanede yaşadıkları ve uyuşturucu bağımlılığı okuyucuya çok güzel aktarılmış. Hasret isimli bu kadının gördüğü şiddet ve bu
Yanlış Hayat Doğru Yaşanmaz
Yanlış Hayat Doğru YaşanmazEthem Emin Nemutlu · Olimpos Yayınları · 20211,678 okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
Yazarımız Yasemin Özek, "Angeliki ile Mehmet" adlı dönemsel romanının devamı ile karşımızda... Serinin ikinci ve son kitabında da Yasemin Özek, dönemsel özelliğini koruyor. Bu dönemsellik, tarihsel mekanlar ve nostaljik şarkılar ile başarılı bir şekilde tamamlanıyor. Hikaye artık sona ulaştığı için, karakterleri daha keskin uçlu
Bu Böyle Yarım Kalmayacak
Bu Böyle Yarım KalmayacakYasemin Özek · Epsilon Yayınları · 202248 okunma
Reklam
A.T.: Afyon etkisinde yazılıp bitirilmiş, sonradan açık bir bilinçle üstünde çalışılmış bir metin hissi uyandırdı bende. Çünkü sonu başı belli, son derece tutarlı ve ne yapmak istediğini ortaya koyan bir metin. Düşünülmeden yazılmış diyemeyiz. Ama o sanrılara aşina olduğunu ve sanrıların felsefeyle, varlık problemiyle beslendiğini, asıl meselenin altında bunun yattığını görüyoruz. Bir bilimsel karşılığı yok ama insanın bu türden sanrı anlarında kendi köklerine ilişkin değerlere daha hızlı yöneldiği kanısındayım. Kör Baykuş bende başından sonuna kadar hep Binbir Gece Masalları etkisi yarattı. M.G.: Bana Nerval'in Aurelia isimli eserini ve Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Abdullah Efendi'nin Rüyaları'nı çağırıştırdı. Ona kaynaklık eden, ilham veren bir metin olduğunu düşünüyorum. Böyle bir metni Sâdık Hidâyet yazınca İran'ın Kafka'sı deniyor ama Nerval yazınca öyle bir şey denmiyor maalesef. Halbuki bence aynı tonda, aynı kâbus atmosferinde, aynı temel varlık problemlerine parmak basan metinler.
Sayfa 104 - Can YayınlarıKitabı okudu
224 syf.
·
Puan vermedi
" Elveda Güzel Vatanım " Bir başkomser Nevzat kitabı olmamasına rağmen Ahmet Ümit'in yazarlığında pik yaptığı bir eserdi. Arkasından " Kırlangıç Çığlığı " geldi. Beklentileri yüksek tuttuğumuzdan midir - herhalde öyle- bilinmez, kitap benim için tam bir hayal kırıklığı oldu.. Ahmet Ümitin romanlarında gerilimin ötesinde iki yön ağır basar ; bunlar tarihi derinlik ve toplumsallık. Kırlangıç çığlığında tarihsellik zayifken, sosyal yön , eh işte iken o kurgusal polisiye - ki başkomser Nevzat kitabıyken- olmamıştı. Ama en azından zayıfta olsa bir Ahmet Ümit tarzı vardı. Kırlangıç Çığlığından sonra bu kitabı piyasaya sürdü yazar. Tam bir piyasa kitabı ( Yazarın adını ve eski islerinin ekmeğini yediği bir kitap.. piyasa kitabı dediğim bu.). Sanki bir Roman taslağı gibi başlanmış, tarihsel derinliği olmayan, sosyal yapısına değinilememiş kurgu ise doğmuş ama gelişmeden hızlı bitirilmiş üç hikayecike dönüşmek zorunda kalmış bir kitap " Bir Başkomser Nevzat kitabı, Aşkımız Eski Bir Roman ". Ahmet Ümit okuyucuları da begenmemişler zaten. Pişmemiş, çiğ kalmış, tadı tuzu eksik.. yazara yakıştıramadığımız bir eser. Yazarın bütün Romanlarını okumuş bir okuru olarak onun en kötü kitabı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Okumazsanız pek bir şey kaybetmezsiniz.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,6bin okunma
344 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Ella Harper, sevdikleri için kendini feda etmekten çekinmeyen ve elinden ne geliyorsa yapmak isteyen biridir. Reed Royal, hiddetli öfkesi hatta öfke problemleri ile bilinen her sorunu şiddet ile çözmeye çalışan biridir. Ancak o gece malikanede yaşananlardan sonra ne Ella’nın fedakarlığı ne de Reed’in yumrukları sorunlarını çözebilecektir. Öncelikle yine bayılarak okuduğum bir kitaptı. Olaylar polisiyeye kaymış ve farklı bir hava yaratmıştı benim için. Aksiyon, entrika, sırlar, aşk, ilişkiler hepsi birbirine girmişti. Çok fazla şey oldu ve kitabın ortalarında bazı konulara açıklık getirilmesini bekledim. Ama kitabın sonuna kadar ne olduğunu bize söylemediler. Özellikle son elli sayfayı nefes almadan okudum. Sonu biraz hızlı bitirilmiş gibiydi. Onun dışında yine keyifle okuduğum bir kitap oldu.
Çarpık Saray
Çarpık SarayErin Watt · Yabancı Yayınları · 2021616 okunma
375 syf.
9/10 puan verdi
Saflık - Üzünç - Tutku - Zeka
Afrikalı Leo… Ama biz onu uzun bir müddet Hasan ibn Muhammed olarak tanıyacağız. Bir süredir elimde olan ve birkaç kez yarıda bıraktığım, ama sevgili bir okur arkadaşımın bana ikinci romanını göndermesiyle kendime çekidüzen verip okumayı başarabildiğim kitap. Afrikalı Leo, Emin Maluf’un (tamam tamam Amin Maloouf) ikinci kitabı, ama ilk
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,3bin okunma
Reklam
175 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabimiz iki kisinin mektuplasmalarini iceriyor. Bu iki kisi uzaktan akraba. Ama ben adamin, kadina hep baska turlu ilgisi oldugunu dusundum ama hala var miydi yok muydu emin degilim. -spoiler olabilir- Kitabi okurken adamin kendini acindirmasindan fenalik geldi. Bi sinirlendim sonra dusundum adam demek ki hissettirerek yazmis ki bu kadar tepki verebildim. Dostoyevski iste. Ama kizin gecmisini anlatirken devamini getirmemesine takildim. Daha cok sey anlatacak gibiydi. Mesela Anna ile neden arasi bozuldu gibi. Diger takildigim konu, adam kizin gidisini nasil hemen kabullendi. Kitap cok hizli bitirilmis gibi geldi bana. Kitabin konusuna hic bakmamistim basladigimda. Baslarda cok sıkıldigimi kabul ediyorum. Ama sonra kitap akti gitti. Zaten kisacik. Uslubu icin bile okuyun kafi.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,1bin okunma
296 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Türk edebiyatının saklı kalmış eserlerinden biri. Ben şahsen İş bankası kültür yayınları romanı Türk Klasikleri serisine alana kadar kitaptan bihaberdim. 1854-1917 yılları arasında yaşayan Mizancı Murat'ın tek romanı olması lazım. Yazarın çok ilginç bir hayatı var. Bir dönem çıkardığı gazete ve dergilerle padişaha ciddi bir muhalefet yapıp, Jöntürklerin liderliğini bile yapmış olmasına rağmen, daha sonra islami bir çizgiye kayıp, İttihat ve Terakkicilere muhalif olmaya başlıyor. 31 Mart vakasından sonrada sürülüyor. Romanın başkarakteri Mansur'da Mizancı Murat'tan izler taşıyor. Mansur Cezayir'de doğup büyümüş bir Osmanlı, Fransa'da eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul'a amcasının yanına geliyor ve olaylar başlıyor. Mansur'da iyi diyebileceğiniz bütün karakter ve huylar var aynı zamanda sosyal reformcu biri. Osmanlı'nın son dönemlerindeki sosyal çöküşü, devlet idaresindeki, iltimas sonucu işe alınan, liyakatsiz, basiretsiz yönetimler kitapla önümüze seriliyor. Uzun zamandır okuduğum Türk klasiklerinden zevk alamayan benim için, çok hoş bir kitaptı bu, biraz Çalıkuşu tadı aldım. Kitaba yönelik tek eleştirim hızlı bir şekilde bitirilmiş olması olur. Hani reytingleri tutmayan dizi hızlı bir final yapar tatsız olur ya öyle bir son vardı kitapta. Oysa sonuna kadar olayların ele alınışı ve işlenişi çok güzeldi. Zehra karakterine değinmeden de olmaz, romanın kesinlikle en zevkli yanı. Her erkeğin hayal ettiği bir kadın Zehra. Kitabın başında bilhassa tavır hareketleri bana sürekli Çalıkuşu Feride'yi hatırlattı. Çok çok sevidiğim bir isimdir Zehra, ayrıca babaannemin de ismi.
Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?
Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?Mizancı Mehmed Murad · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,694 okunma
312 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bu kitapla ilgili inceleme yazmak istedim çünkü önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitapta anlatılan "normallik" kavramı altında oldukça farklı bakış açıları görüyoruz. Gay bir çift, fiziksel anormalileri olan insanlar... Hepsinin ortak noktaları aileleri ve toplum tarafından kabul edilmemeleri. Bu kitabı çocuk edebiyatı ürünü olarak değerlendirmek bence doğru olmaz. Ben çocuğuma bu kitabı okutmam çünkü içinde bana göre sakıncalı ögeler içeriyor. İnsan sirki kuran bir adam, sürekli farklı olmakla övünen insanlar, evladı farklı diye onu ölüme terk eden bir anne... Küçük yaş grupları tarafınca bunların doğru algılanmayacağını düşünüyorum. Yetişkinler için ise güzel bir kitap olabilir. Ben keyif alarak okudum ama sonu bana biraz "hızlı" bitirilmiş geldi. Tüm kitap boyunca ayakları yere bassın diye her şeyi yapan çocuk, ailesini affetmeye hazır çocuk pat diye ...... neyse daha fazla söylemeyeyim okuyanlar anladı bile. :) Bana göre bunlar tezattı. "Normal" kavramına gelirsek de şunu söyleyebilirim ki herkesin normali kendinedir. Topluma uyum sağlamak bizi normal yapmayacağı gibi, topluma aykırı olmak da anormal yapmaz; ama bu düşünce yapısı tehlikeli boyutlara da ulaşabilir. Sürekli farklı olma arzusu insanı çılgınlıklara ve sonunda da zarara uğratabilir. Normal olalım, kendimizce, kimseye zarar vermeden. Kısacası çocuklara önermediğim bir kitap. Daha ileri yıllarda ise okunabilir.
Yanlışlıkla Dünyanın Öbür Ucuna Uçan Çocuk
Yanlışlıkla Dünyanın Öbür Ucuna Uçan ÇocukJohn Boyne · Tudem Modern Klasikler · 20191,100 okunma
509 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitaba polisiye sever biri olarak heyecanla başladım. Edgar Allan Poe ödülünü almış ve bir çok güzel yorum karşısında kayıtsız kalamamıştım. Ama umduğumu bulamadım açıkçası. Inanılmaz imla hataları vardı, punto küçük ve sayfa sayısı oldukça fazla.. Kitabın başında o kadar çok isim vardı ki bazen "bu hangisiydi yaa" demekten alamadım kendimi. Okurken artık bitsin bu kitap dediğim yerler oldu, tam heyecanlanıyor iste hikaye şimdi başlıyor derken bir baktım ki konu çok hızlı bir şekilde bitirilmiş.. bazen de gereğinden fazla ayrıntıya girilmiş. Her şeye rağmen Irene karakterini çok sevdim. Kesinlikle okunmayacak bir kitap değil ama biraz sabır gerekiyor bitirebilmek adına.
Kemikler
KemiklerJan Burke · Limos Yayınları · 201630 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
Yıl 2015, aylardan Mayıs'tı. Üniversite sınavına hazırlandığım ve hızlı günlerin esiri olduğum zamanlardı. Kaan Murat Yanık'ın Uçurtma Mevsimi adlı öykü kitabına bir gazete yazısında rastlamıştım. O günden sonra da kendisini ilgi ile takip ettim, kitaplarını heyecan içinde bekledim. Dünyasızlar, dört gözle beklediğim bir hikayeydi ve ilk fırsatta okudum. Okurken; her karakterin duygusunu ayrı ayrı yaşadım. Kitapta, talihsiz olaylar ile karşılaşmış ve hayata karşı ümidini yitirmiş olan Nergis'i tanıyoruz. Nergis'in, Firuz Dede ile karşılaşması ve başka hayatlara tanık olması da bir tesadüf ile başlıyor. Ve bu tesadüf ile ümidin her daim baki olduğunu öğreniyoruz. Kitabın sonu aceleyle bitirilmiş gibi bir hisse kapıldım, hatta bitmesin diye kapatmak istedim... Fakat her güzel şeyin bittiği gibi bu kitap da bitti ve arkasından konuşacağımız roman kahramanları bıraktı. Bir de Gülhane Parkı'nda kitabı yeniden okuma isteği...
Dünyasızlar
DünyasızlarKaan Murat Yanık · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20202,686 okunma
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.