John Boyne'dan bu sefer dünyanın en sıradışı çocuğunun yaşamını dinliyoruz. 8 yaşında olan karakterimiz dış görünüş olarak diğer çocuklara benzemekte fakat bir özelliği var ki onun "normal" olarak algılanmasını ne yazık ki engelleniyor. Karakterimiz Barnaby, bir kuş gibi uçabiliyor.
Normal olmak nedir? Kime göre ve neye göre normaliz? Doğduğundan beri hiç yere basmamış, hep havada süzülmüş bir çocuk için normallik uçmak değil midir? Peki, uçmanın ne demek olduğunu bilmeyen bizler için yürümek normalken, bu durum neden anormaldir?
Bu öyküde, herkes tarafından anormal olarak görülen Barnaby'nin, normallik takıntısı olan anne ve babasıyla olan imtihanını okuyoruz. Hatta okumak değil, adeta yaşıyoruz. Oldukça farklı maceralar yaşayan karakterimiz, öykünün sonunda insanın kendisi olmaktan daha mutluluk verici bir şey olmadığını keşfediyor.
Gelelim bizim hayatımıza. Bizler de yeri geldi Barnaby gibi olduk, yeri geldi onun ebeveynleri gibi olduk. Bizim alıştığımız bir durumun dışında olan herhangi bir olayı anormal kabul ederken, aslında bunun da normal bir olay olabileceğini hiç düşünmedik. Bu konu üzerinde kafa yorarken, hala bazı insanların siyah tenli bir birey gördüğünde verdiği tepkileri düşünelim. Doğduğundan beri siyah tenli olan bir insan için bu durum tabi ki normal. Peki bizim için neden anormal? Ah şu kendi kafamızdaki kalıplar!
Bu kitaptan sonra "Anormal" olarak nitelendirdiğiniz olayları tekrar bir gözden geçireceksiniz.
Son olarak, kitap birbirinden eğlenceli çizimlerle dolu. Okurken inanılmaz eğleneceksiniz.