"OKU! YARATAN RABBİNİN ADIYLA!" kutsal âyeti, böylece bize tüm kâinatı okumamızı, yani öğrenmemizi; öğrenip ibret almak üzere düşünmemizi, olayları algılamamızı, kâinattaki eşsiz nizamın özelliklerini değerlendirmemizi öğütler. Bu kutsal âyet, aynı zamanda yaratılmamızın kaynağını, yani menşe'i ve mebde'ini; kendimizin hakikatini, nereden ve nasıl geldiğimizi, hatta nereye gideceğimizin bilinçli akıbetini de haber verir. Mevlana, ruhlar âleminden "üflenerek" göç eden ve uzun bir yolculuktan sonra dünyaya inen insanın aşk dolu hasretini; tıpkı sazlıktan koparılmış bir neyin, "üflenerek" çıkardığı sese benzetmiş ve ana yurdunu özleyen hüzünlü bir nağmenin feryadını, "DİNLE!" sözüyle "OKU!" âyetine de çağrışım yaparak anlatmak istemiştir. Hem de iki hecelik bir sözcükle!..
Ben Kur'ân'ı, kendimi ve tüm kâinatı "OKUDUM"!
Şimdi de, sen "DİNLE!" bakalım, dercesine...