“ Şimdi kız kardeşimin düğününe gitmem gerekiyor. Ben neden böyle muallakta yaşayan ve korkunç sorumluluklar taşıyan bir insanım ?
Mesela neden odandaki olu dolap değilim ki ?
Koltuğunda oturduğunda veya çalışma masanda ya da yattığında ya da uyuduğunğunda seni seyreden o dolap ( huzurla uyu ) ?
Neden mi değilim?
Son günlerde yaşadıklarını görseydim ya da Viyana’dan gitmek zorunda olsan , Mahvolurdum . “
Ben neden böyle muallakta yaşayan ve korkunç sorumluluklar taşıyan bir insanım? Mesela neden odandaki o mutlu dolap değilim ki? Koltuğunda oturduğunda ve ya çalışma masanda ya da yattığında ya da uyuduğunda seni seyreden o dolap (huzurla uyu!)? Neden mi değilim?
_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
“Benim için sakın üzülme Nilüfer. Fırtına dindi, burası çok sakin, çok huzurlu. Ne kadar yorgunmuşum meğer. Dinleneceğim, haydi, bırak beni artık”. Huzurla uyu Aylin..
"Yazdıklarım kötü olabilir, ama düşünebileceğim her şeyden katbekat fazla ben'dir onlar."
Yazdıkların ruhumuza merhem oldu Pessoa, kötü demek haksızlık olur. Huzurla uyu.
Adın Hacer ise hicretin bitmez. Zaten yaşam da an be an bir hicret değil mi? Hangimiz güneşin doğduğu ve battığı gün aynı yerdeyiz? Yolcu da yürüyor, yollar da Hacer. Şimdi gözlerini kapadığın Mekke'den, meleklerin eşliğinde bir başka hicret bekliyor seni. Yolun açık, mîrâcın kutlu olsun. Allah, "Hicr-i İsmail" gibi öyle bir yere sırlamış ki seni; burası aşk erlerinin mekânı, Kâbe'nin eteğidir. Bu ne demektir biliyor musun Hacer? Bu nasıl bir değerdir farkında mısın? Seni çevreleyen o duvarı dönmeden tavaf olmuyor. Tavaf yoksa tevhid de, vuslat da, aşk da yok Hacer. Altınoluk'un altında huzurla uyu! Zemzem'ini biz dağıtırız Hacer.