Biz bir bardak gibi çatlamayız tabii ki. Ama içimizdeki "negatif titreşim enerjisi" olarak adlandırdığımız şey; bizde hoşlanmadığımız, huzursuzluk verici hislerin uyanmasına, hatta belki sarsıcı olayların yaşamımıza çekilmesine sebep olabilir.
Meleknaz
"Merhamet istemiyorum, hiç kimsenin acımasına ih- tiyacım yok, merhamet de zulmün bir parçası; ne ba- na acıyın ne de çocuğuma. Merhamet zulmün merhemi olamaz."
Sayfa 139Kitabı okuyacak
Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü.
Sayfa 55Kitabı okudu
Farkında olmaktan mutluydu ama huzursuzluk da hissediyordu.
Hoşnutsuzluğum Stefan Zweig'ın "Kötülük diye adlandırdığımız şey, yaradılıştan bütün insanlıkta var olmuştur; bu, insanı kendi içinden çıkarıp kendisinin dışına doğru var ederek ayak basacak yeri olmayan bir şeye sürükleyen kararsızlıktan başka bir şey değildir. Tabiat bu kararsızlığın ölümsüz bir parçasını ruhianınıza sanki kendi kaos stokundan vermiş gibidir. Veraset yoluyla edinilmiş olan bu huzursuzluk, bir baskı yaratıp yeniden insanüstü, metafizik elemanlar haline girmeye çalışır." dediği şeydi.
…bazı acıları ölüm bile unutturamıyor’ bazı davranışlar ölümden sonra bile bağışlanmıyor…
Sayfa 61Kitabı okudu
O kök salmıştı, ben rüzgârda savruluyordum; büyük şehrin yüzünü silerek birbirine benzettiği, kimliksiz kalmış milyonlarca insandan biriydim.
Sayfa 42Kitabı okudu
Asil insanların en neşeli zamanlarında bile bir hüzün vardır, daha düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir.
Dünyada olmak güzel ama ruhumda, kanımda bir huzursuzluk var.
Sayfa 203
"daha üzüm asması yaratılmadan sarhoş olanım ben
sen doğmadan önce aşkınla berduş olanım ben."