Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
MADENCİ-Karanlıklarda Aydınlık Arayan Adam
ey grizu kokulu cüce hayat! zamandın sen ölümden çaldığım... ben artık düşleri bağbozumu, hüzzam gülüşleri yitik yorgun düşmüş bir albatrosum tütün sarısı bir ağıtta dudakları kenetli, gözlerinin nuru bitik donmuş bir toz bulutuyum buzul mavisi bir sarkıtta .
EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
Reklam
190 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Ruh Üşüme’sinden sonra beni en çok sıkan Adalet Ağaoğlu kitabıydı. Dört tane romanını okuduktan sonra bir de öykü kitabı denk geldi, okuyarak bir de öykü kalemini görmüş oldum. Yalnız sıkıntı şu ki kitap beni ilk öykünün ortalarında bunaltana kadar öykü kitabı olduğunu anlayamadım. ‘’Ne anlatıyor bu kitap allasen!...’’ dedikten sonra oturup
Sessizliğin İlk Sesi
Sessizliğin İlk SesiAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 2015228 okunma
Kuklacı
her aşk bir mecnun büyütmez ve her insan kendini sever sadece zamanı yontan mevsimler yıllanmış hüzünler bırakırken kalbime aynalarda arama annemdeki yüzümü sığınıp tanrı'ya adını andıktan sonra bir azize sattım onu taşrada sürgün ayaklarım hallaç başımla kırdım aşka dair öğrendiğim ne varsa kalender bir eda ile kırdım kuklacı
Hüzzam Mavisi..
"İnsanları sevmek için ille ölmelerini mi beklemek gerek?"
Sayfa 130 - @oğlak yayınlarıKitabı okudu
Serdar Aydın
Yarım kalmış acılar denizi pencereme konardı geceyle, savrulurdum. Gözyaşı kokusuyla dolu bir kuğu, zamanın sonuna kalkan, sürgünümdü; göz mavisi duman, Boz bulanık bir gündü. Yağmur zaman zaman yağıyor, rüzgarın uğultusu hiç dinmiyordu. O gün, Şair Kaan İnce’nin anısına bir toplantı düzenleneceğini biliyordum. Yanımdaki Mahzun arkadaşımla
Reklam
Hüzzam Mavisi
Kırk bir yaşında, o hüzzam mavisi kelebeği duvara asarak çekip gitti. Adı Güner Sümer. Bir yıldır kayıp. Gözü arkada gittiği söyleniyor. Bir tahmine göre de Asaf, Sermet, Sevgi, Oğuz, öteki Oğuz ve yaşıtı daha bazı sanatçı-yazar dostlarıyla birlikte olduğu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Hüzzam Mavisi
1936 yılının mart ayında doğdu. Bir yaşında boğmaca, iki yaşında söğüt dalından bir atı, üç yaşında gök mavisi bir tulumu, dört yaşında ise tahta sandalyeden bir kamyonu oldu. Beş yaşında, dört'yaşındaki bir kızı Başkent'in Meşrutiyet Caddesinden Kızılay Alanına kaçırdı. Yakalanıp tutuklandı. Büyükbabasının yanına sürgüne yollandı. Altı yaşında
Hüzzam Mavisi
Gelişimin çok boyutlu zenginliğini elinde kalan tek şeyle, yaşamıyla savundu. Battı çıktı; yeniden battı, yeniden çıktı ve otuz altı yaşında tek boyutluluğa karşı ‘çifte su verilmiş bir çelik gibiyim’ dedi. Bu bilenişi sevdiği kadar güzel kadınları da sevdi. Ucu sivri acıyı tanıdı. İçkisini ihmal etmedi. Yüreğini sıcak tutan her masaya yürekten kopma dizelerini bıraktı.
Sayfa 112 - Everest YayınlarıKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.