Kötülüklerden sakının, çünkü her kötülükten sonra bir daha kötülük gelir."
Hz. Ebu Bekir.
Hz. Ebu Bekir(ra) birgün Efendimiz’e(sav) bakıyor da, bir anda olmayan beyazlıkta saçında ve sakalında görünce diyor ki:
“Ya Resulallah kocadın niçin böyle oldu” diye sorduğunda;
Resulullah(sav) Efendimiz şöyle cevaplıyor:
“Beni Hud Suresi ve kardeşleri ihtiyarlattı” diyor.
Bize verdiklerinden artanları biz tekrar onun ehline hediye ederdik.
Musâ b. Ukbe, Esma bint Umeyr yoluyla şöyle nakleder:
Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer'e dedi ki:
"Ey Hattâb oğlu! Ben seni geride bıraktıklarıma bakarak yerime geçirdim. Resûlullah'a çokça arkadaşlık ettim. Gördüm ki o bizi daima kendisine, ehlimizi de ehline tercih ederdi. O derece ki onun bize verdiklerinden artanları biz tekrar onun ehline hediye ederdik. .."
Sayfa 36Kitabı okuyor
-Ey Allah Resûlünün Halîfesi! Sana bakmak için tabip çağıralım mı?
Hazret-i Ebu Bekir tebessüm etti ve dedi:
-Tabip bana baktı,
-Ne dedi?
-Muhakkak ki, dilediğimi yaparım! dedi.
Sayfa 190 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Hz. Âli (kv) efendimiz ile Fâtıma ⁽ʳᵃ⁾ annemizin nikâhı ⤸
Enes b. Malik (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), beni yanına çağırıp: ‘Ey Enes! Git, bana Ebu Bekir Sıddîk’ı, Ömer b. Hattab’ı, Osman b. Affan’ı, Abdurrahman b. Avf’ı, Sa’d b. Ebi Vakkas’ı, Talha’yı, Zübeyr’i ve Ensar’dan bir hayli sayıda Ensarı benim yanıma çağır!’ buyurdu. Ben de gidip onları çağırdım.
Onlar
Sevr Mağarası
Tevbe 40) <Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.>
Ayrı not: Hicret esnasında Sevr mağarasında Peygamberimizin yanında Hz. Ebu Bekir bulunmaktadır. Bu nedenle Hz. Ebu Bekir’ e Yâr-ı Gâr (mağara arkadaşı) unvanı verilmiştir. Sevr mağarasına kadar gelen iz sürücü ise “Kurz b. Alkame” dir.
Allah cc. nun Hz. Peygamber'i uyarması
Enfal 67) <Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hâkim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.>
Ayrı not: Esirlerin ne yapılacağına dair Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer in görüşleri var. Burada Allah, Hz. Peygamber’i uyarmaktadır.
Ben iki cihan serveri Hz. Muhammed (sav) ümmetiyim. Hz.Ebu bekir, Hz.Ömer, Hz.Osman,Hz.Ali benim önderlerim. Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman benim ecdadım.Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş, Necip Fazıl, Yunus Emre benim dedem. Ama gel gör ki çocuğum Spiderman hayranı. Kalbi olana acı olarak bu yeter kardeşim.
Sayfa 124Kitabı okudu
Evlilik Teklifleri :
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e damat olmak, Fâtıma (radıyallahu anhâ) gibi bir hanıma eş olmak ne büyük bir şereftir. Bu şerefe nail olmak için de Ashab’ın büyükleri, Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) için, Peygamberin hanesine gelip evlilik teklifinde bulunuyorlardı.
Bu teklifi yapanlardan biri de Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh)’dir. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına gelerek durumu izah eder. Fakat Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in cevabı nettir: “Onun hakkında Allah’ın vereceği hükmü bekliyorum.”
Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) bu konuyu Hz. Ömer (radıyallahu anh)’e açınca, Hz. Ömer (radıyallahu anh) ona: “Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) seni geri çevirmiş” dedi.
Sonra Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh), Hz. Ömer (radıyallahu anh)’a “Sen Fâtıma’yı iste.” deyince, o da teklif götürdü ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aynı cevabı ona da verip “Onun hakkında Allah’ın takdirini bekliyorum” dedi.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Sevr mağarasında Hz. Ebu Bekir'e (r.a) söylediği gibi:
"Lâ tâhzen! İnnallâhe meanâ"
Üzülme! Şüphesiz Allâh bizimledir. || Tevbe Suresi / 40
Cesurca ortaya atılanların cesareti, insanların karşınıza çıkıp sizi sindirmesine sebep olmasın
Gerçekleştiği olayı düşünmeksizin güzel bir cümleKitabı okuyor
Çok yetmiş olmalı bizde :(
Allah Rasûlü bir keresinde 'Günde yetmiş kere bile olsa bağışlama dileyen kimse ısrar etmiş sayılmaz.' buyurdu."
Sayfa 153Kitabı okuyor
Allah Resûlü ile sık sık bir araya gelen sahâbîler bu sırada maneviyatın doruklarına çıkarlar, Cibrîl hadisinde bildirilen ihsan makamını yaşarlardı. Adeta gökyüzünün kapıları açılır, sahâbîlerin ruhları bedenlerinden ayrılıp gökyüzüne uruc eder, açılan kapılardan içeri girip cennet bahçelerini temaşa ederdi.
Sayfa 149Kitabı okuyor
Herkes, dinin tamamlanmasına sevinmişti. Ancak Hz Ebû Bekir bu ayet-i kerimeyi duyar duymaz ferasetiyle Allah Teâlâ'nın pek yakında Resûlünü ebedi âlemine dâvet buyuracağı hakikatini sezdi. Gönlüne düşen ayrılık ateşi onu hüzne gark etti.
Sayfa 146 - Veda haccıKitabı okuyor