✔Kitap Türkçe yayımlanır mı bilmiyorum ama yayımlanırsa bayağı bir satar bence. ✔Yeni bir Twillight ya da Fifty Shades tarzı bir popularite yakalayabilir ki okurken biraz o hava vardı sanki. Konu tamamen alakasız halbuki beni böyle düşündüren neydi bilmiyorum. ✔Kitap hakkında Goodreads 'te pek çok yorum var . Seveni kadar söveni de var. ( özellikle Cassie 'ye.) Bu arada Türkçe yoruma hiç rastlamadım, okuyan pek fazla kişi yok sanırım. ✔Benim düşünceme göre kitap sürükleyici ama sanki asıl konuya bir türlü gelemeyip konunun etrafında dolandı durdu gibi ve bu beni bir ara çok sıktı.✔Awasome falan değil kitap , normal sıradan popüler bir konuya sahip bir kitap. Bayan karakteri sevemeyenlerdenim,erkek karakter dengesiz gibi anlatılsa da daha istikrarlı bir tutumu vardı.Daha netti düşünce ve istekleri... (Ama dengesizliği kesin.) ✔Ayrıca (yine çok alakasız olarak ) Ethan Holt bana bizim Ediz Çağıran'ı hatırlattı.(Bilenler Yabancı'yı bilir.) Çoğu zaman büyük öküz olsa da Ethan karakterini sevdim.Belki de benim de bozuk şeyleri düzeltme eğilimim vardır. :) Cassie'nin sürekli kalbimi kırdı ühü ühü mızmızlanmaları beni çok darladı, nihayetinde Ethan defalarca uyardı kız buna rağmen her konuda kendi istediği şekilde olsun diye zorladı. Bir nevi kaşındı yani. :P ✔ Bir geçmişe bir günümüze döndüğü için sevdiğim bir tarza sahip bir kitap. Dili İngilizce olmasına rağmen pek zorlamadı beni rahat okunabilecek bir dili var.
Bad RomeoLeisa Rayven · St. Martin’s Griffin · 2014456 okunma
Artık gazetecilerle konuşmuyorum. İnsanı yalnızca sayılardan ibaret görüyorlar. Ya da harflerden. "İ. T. dün P. T.'yi bıçakladı." Gerçekten bizimle ilgilendikleri yok. Tek istedikleri onların kafasındaki şablonlara uymamız.
Evet, başladığım ilk seri buydu sanırım. Çok güzel bir seriydi. Gerçekten çok akıcı ve bir o kadar da farklı bir konusu var. Vampirleri farklı bir şekilde aktarmışlar ve ben çok sevdim. Sadece baş karakter Zoey'i çoğu zaman sevemedim. Yani kararsız ve tuhaf bir karakter. Serini sadece son çıkan 2 kitabınıokuyamadım ama okumak isterim. Bence okumak vakit kaybı değil, okuyun. Ki zaten her zaman şöyle söylerim Okuyup beğenmezseniz bir sorun olmaz, bir şey kaybetmezsiniz. Kitap ile ilgili bir fikriniz olur :)
İşaretP. C. Cast · Pegasus Yayınları · 20094,593 okunma
Az önce farkettim de kitaba 14 şubatta başlamışım. Sevgililer gününü zombi kitabımla geçirmek acaip bir imaj çizmiş bana :-P En iyisi kitabımıza dönelim :-) İlk kitabı okuyanlar bilir, en son Alex'i Rule'da bırakmıştık. Alex buraya farklı umutlarla gelmişti. Belki burası ona bir yuva olacaktı, belki de aşkı burda tadacaktı ama Rule hiç de
Okuduğunuz eser sizi fikren yükseltir, içinizi iyi ve mert duygularla doldurursa, onun hakkında karar vermek için bu duygu yeterlidir.
Alexander Pope
Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra, hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar.
Alfred de Vigny
Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir; çünkü iki
Nadir yaşadığım bir şey oldu ve serinin 2.kitabını daha çok beğendim. Bu kitap bana daha akıcı geldi. Kitapta daha çok Tristan olmasının benim için etkisi büyük tabii ki de... İkilem'le hikayenin en başına dönmemiz harika olmuş. Geçmişten anlatılan sahneleri günümüz hikayesinden daha merakla okumuş bile olabilirim ;) Bu kitapla Gabriel'e biraz sempati kazanmış olsam da -o da az çekmemiş- hala favorim Tristan hiç kusura bakmasın yanii... Raven hakikaten yemiş bitirmiş bunları... Tristan ve Gabriel'in babası desen tam bir şeytan... Bir yerden sonra olaylar öyle birbirine giriyorki hakikaten lanet olsun bu kötülere diyorsunuz, e bir bakmışsınız lanetlenen bizim üçlü olmuş. Laura'da bişeyler olduğu belliydi ama ana kötü olmadığını anlamıştım, hatta kim olabilir diye kendimce fikirler yürütüyordum kitabın sonunda patladı.
Son kısımlar bayağı heyecanlıydı. Geçmişe dönüp Tristan ve Scarlet'in tanışmalarını, aşklarını adım adım görmemiz, Gabriel'in olaya nasıl dahil olduğunu okumamız gayet güzel olmuş. Ama kabul etmek lazım kitapta gereksiz bir uzatma hali var. İlk kitapta olduğu gibi bu kitapta da hissettim bu durumu... Tristan'ı hiçbir şey bilmeden ilk kitapta sevdikten sonra bu kitapta iyice bağrıma bastım. Gabriel Tristan için aşkını feda etti modu yaratılmaya çalışılsa da bana işlemedi yanii... Daha ne istiyor Tristan hayatının hatasını yapmaktan kurtardı onu hıhhh :P Scarlet değişiyor, lanet değişiyor, ortalık hepten karışıyor. Tristan hala aynı, candır ♥ Herkese iyi okumalar ;)
İkilemChelsea Fine · Pegasus Yayınları · 201554 okunma
Tuhaf bir örgü var kitapta. İyi ya da kötü olarak ayıramıyorum. "İyi" deseeem, değil, "Kötü" deseeem o da değil.
Verda isminde bir avukatın, yine avukat olan babasının intiharı ile başlıyor kitap. Yıllarca görüşmediği babasının intiharının ardındaki sırrı öğrenmeye çalışıyor.
Elbette annesi ve babası, kendisi ve babası, kendisi ve annesi, kendisi ve kocası arasında geçen ilişkiler de konu ediliyor. Ama anlayamadığım bir şey var; "Bu kitabın teması ne?"
Sizleri bilemem ama bence her kitabın bir tek odağı olmalı. Odaktan kastım karakterler değil. Konu... Yani bu kitap bir macera kitabı olamaz (İntiharın ardında yatan sırrı öğrenmek için maceraya atılıyor), bu kitap bir aile kitabı da olamaz (boşanmayı, aile içi anlaşmazlıkları vb anlatıyor), bu kitap bir gezi kitabı da değil (ama üst üste bir sürü bölüm Karadeniz'i ve ardından Akyaka'yı anlatıyor).
Bi dakka... Ne bu yahu? Ne okudum ki ben şimdi?! :P
İlk bölümlerde Verda'nın anne babasının boşanma evrelerini okudum. Kendime yakın hissedip, beynimle altını çizdiğim cümleler oldu. Sonra benden bambaşka yönlere çevrildi konu, o ayrı...
Derler ya: "Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir kitap". Öyle işte. O kadar dağılmış ki, mümkün değil okuyucunun kendinden bir şey bulmaması. Ya İzmir'e gitmiştir, ya Ankara'ya. Belki bir Karadeniz turu yapmıştır. Belki kocası ondan oldukça yaşlıdır, belki o kocasından büyüktür, deli dolu gençlik aşkı yaşamıştır falan falan. Vardır mutlaka bir şey.
Her şeye rağmen üçüncü günün akşamında bittiyse bu kitap Canan Tan'ın dili oldukça akıcı olmalı.
En çok hangi kokuyu seversiniz?
A) yeni mobilya takımı kokusu
B) fırından yeni çıkmış sıcak ekmek kokusu
C) yeni bir kitabın iç sayfalar kokusu
D) yağmurdan sonraki toprak kokusu
E) kavrulmuş kahve kokusu
F) gül kokusu
G) sigara kokusu
H) karışık meyve aromalı bayan parfümü kokusu
I) yapıştırıcı (uhu) kokusu
J) çam ormanı kokusu
K) kızarmış yeşil biber kokusu
L) taze demlenmiş çay kokusu
M) mangalda pişmiş et kokusu
N) seher vakti kokusu
O) soğuk bir kış günü kar kokusu
P) sıcak bir yaz günü deniz kokusu
R) nemli sararmış yapraklı sonbahar kokusu
S) bir bahar günü kırda açmış çiçekler kokusu
T) yeni doğmuş bebek kokusu
U) yeni boyanmış ev kokusu
V) hacı şakir banyo sabunu kokusu
Y) bayram kolanyası kokusu
Z) ?
Beklentim arttı aldığım zevk azaldı maalesef:(
Bana sıradan geldi yapılan yorumları haksız buldum bu sitede değil kitapta basılı olan yorumlar,şarkılar etkilemedi ipuçları ile bir yere varmaya amaçlanmış gizem yok,elimden bıraktım etkisi altında kalmadım dediğim gibi sıradan bir polisiye gibi geldi. Çok fazla polisiye okuduğum için artık benim için beğenme kalitesi yükselmiş olabilir. Bunun dışında Pierre'in hamlesi çok güzeldi Matt'i ve Nora'yı daha fazla yan yana görmek isterdim ve Mandy'nin Hélène'yi daha fazla anımsatmasını isterdim. Konu güzel yazım basit. Okunmasına gelirsek;okunur ama beklenti stabilse:)
Ölüm ŞarkısıP. J. Parrish · Arkadya Yayınları · 20171,412 okunma
Bu yıl okuduğum kitaplardan oluşan listem,
Marcel Proust - Yakalanan Zaman
James Joyce - Ulysses
Elias Canetti - Körleşme
Robert Musil - Niteliksiz Adam I
Thomas Bernhard - Eski Ustalar
Hermann Broch -Büyülenme
Julio Cortazar - Blow Up
J.P. Sartre - Özgürlük yolları 3
Norbert Lynton - Modern Sanatın Öyküsü
Flann O'brian - Dalkey Arşivi
Bonus: Jose Saramago - Kabil
Snape ölmüş arkadaşlar. Benim gibi Harry Potter fanını açıkçası üzdü bu olay. Adam rolünü ne güzel oynamıştı da bize kendisini nefret ettirmişti be. Unutmayacağız seni Snape Abi.
R.I.P