Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zikirden gafil olmak, zikir esnasında gafil olmaktan daha beterdir. İbn Atâullah el- İskenderi (k.s) Hz.
Hikmet ve basiret sahibi bu büyüklerden biri olduğuna hüsn-i zan ettiğimiz İbn Atâullâh el-İskenderî-kuddise sirruh-, bu latif hakikate ve ince edebe şöyle işaret eder: "Hayır ve hasenât, ibâdet ve taat senin tarafından iş- lendi diye sevinme; fakat bu güzellikleri, Allah seninle ve sende ortaya çıkardığı için, işte bu lütfa ve teveccühe svin! Nitekim Rabbimiz şöyle buyurmuştur: (Ey Nebiyy-i Ekrem! Kullarıma) de ki: Ancak Allah'ın fazlı ve rahmetiyle, işte ancak bunlarla sevinsinler! Zira bu ihsân ve ikramlar, onların toplayıp biriktirdiği her şeyden daha üstündür ve daha hayırlıdır." (Yūnus Sûresi, 58) Müfessirler bu âyet-i kerimede zikredilen fazl ve rahmeti, Yüce Rabbimizin kullarına olan her çeşit ihsân ve ikramı anlamında açıkladıkları gibi, "Kur'an ve İslâm nimeti" olarak da tefsir etmişlerdir. İbn Ataullah kuddise sirruh da bu mânâlarla birlikte, zâhiren kul tarafından işlenen hayır ve hasenâtın, ibâdet ve taatların da esasen Hak Teâlâ'nın kuluna olan fazl ve ihsânı olarak görülmesi gerektiğini hatırlatmıştır. Burada dikkat çekilen çok daha önemli bir diğer husus da, sevinme noktasının amelin kendisi değil, Hakk'ın kuluna olan iltifat ve teveccühü olmasıdır. Yani kul burada, amelden ziyade Rabbiyle sevinmiş olmaktadır.
Sayfa 38
Reklam
Allah’a yemin ederim ki, senin asıl ömrün; doğduğun günden beri olan süre değil , bilakis Allah’ı tanıyıp bildiğin günden beri geçen süredir. İbn Ataullah el-İskenderi
İbn Ataullah İskenderî şöyle buyurmuştur: "Sahibine üzüntü veren günah, gurur veren ibadetten hayırlıdır."
Sayfa 386 - EvvaheKitabı okudu
"... Bilmediğini dahi bilmeyenler var ya, işte onlar her şeyi bildiğini sanan gafillerdir. Her konuda söyleyecek sözü her mecliste beyan edecek görüşü her hadisede verecek aklı vardır böyle haddini bilmez cahillerin. Bilmese dahi her işe burnunu sokar, bilenleri dahi tenkit etme cüretini gösterir. Böyle kimselere hem kel hem fodul derler ki, bilmediği meydana çıksa işi pişkinliğe vurmada pek mahirdirler. Ne bir özür beyan eder ne de sözlerinden dönerler. Bu sebeple âlimler cahilleri içi boş ancak çok ses çıkaran davula benzetmişler. Konuşur, sesi gür çıkar ama söyledikleri lafügüzaftan öteye gitmeyen kuruntulardan ibarettir. İbn Atâullah İskenderî cahilleri şu sözlerle tarif eder; sorulan her soruya cevap verir, gördüğü her şeyi anlatır ve her bildiğini söyler..."
Sayfa 54
"Bitmeyen bir şeref istiyorsan, şerefi Bâki Olan'da ara. " İbn Atâullah el-İskenderi
Reklam
İbn Ataullah İskenderi
İbadet etmeyi boş vakit bulma şartına bağlaman ve ertelemen, nefs-i emmâre'nin ahmaklığındandır.
"Ey mürid, her nezaman nimetlerden mahrum kalmak sana bir anlayış kapısı açarsa işte bu mahrumiyet aslında ikramın ta kendisi olur." İbn Ataullah el-İskenderî (k.s)
Sayfa 21 - Burak Şalkamcı - HeybeKitabı okudu
İbn Ataullah İskenderî buyurur: "Kendi varlığının tohumunu bilinmezlik toprağına göm de adsız sansız ol! Çünkü toprağa karışıp kaybolmayan tohum yeşerse de fayda vermez."
Sayfa 50 - Dünyaya BağlanmaKitabı okudu
İbn Ata buyurdu: "İrfan ehline göre ekvan(âlem),varlıkla da yoklukla da vasfedilemez. Çünkü Allah'ın varlığına karşı, masivanın zaten varlığı yoktur. Bir şeyin yokluğu, varlığından sonra tasavvur edilebilir. O yüzden varlık ile de yokluk ile de nitelenemez. Vehim perdesi aradan kalkmış olsa, a'yanın yokluğu açıkça görülür ve ikan nuru parlardı. ekvanın varlığı tamamen örtülü kalırdı."
Reklam
İbn Ataullah el-İskenderî (k.s) hazretleri el-Hikem adlı eserinde şöyle der:
"Ey mürid, Cenâb-ı Hak bazen sana dünyadan bir şey verir ama kulluğu için seni muvaffak etmez, Hakk'ın zatına dönmeni engeller. Bazen de seni dünyadan engelleyip kendine dönmeni ve ibadeti nasip eder." Bu hikmetin ardında söylediği ve konuyu tamamlayıcı diğer bir hikmet de şöyledir: "Ey mürid, her ne zaman nimetlerden mahrum kalmak sana bir anlayış kapısı açarsa işte bu mahrumiyet aslında ikramın ta kendisi olur."
İdrak edebilene tabi... Allah idrak edebilme feraseti nasip etsin
"Ey mürid, her ne zaman nimetlerden mahrum kalmak sana bir anlayış kapısı açarsa işte bu mahrumiyet aslında ikramın ta kendisidir." (İbn Ataullah el-İskenderi)
İbn Ataullah İSKENDERİ hz buyurmuştur Allah varlıklarda ortaya çıkan tecellilere bakmana izin verdi ama varlıkların kendisine takılıp kalmana izin vermedi. ' göklerde ve yerde olanlara bakınız'(yunus/101) buyurdu. O bu şekilde sana anlayış kapılarını açtı. Cisimlere takılıp kalınmasın diye ' göklere ve yere bakın ' demedi.....
İbn Ataullah İSKENDERİ hz buyurmuştur ki Basiretin ışığı (ilmel yakın hali) sana cenabı hakkın Yakınlığını müşahede ettirir. Basiretin gözü (aynel yakin hali) sana kendi yokluğunu, cenabı hakkın varlığını müşahede ettirir. Basiretin hakka'l yakın hali ise sana , sadece cenabı hakkın varlığını müşahede ettirir, senin yokluğunu da varlığını da göstermez. Allah ezelde var iken, kendisiyle birlikte hiçbir şey yoktu. O şu anda da ezelde olduğu haldedir...
Bitmeyen bir şeref istiyorsan, şerefi Bâki Olan’da ara. İbn Atâullah el-İskenderî
Sayfa 53
368 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.