Leonardo Padura’dan okuduğum ilk kitap Sapkınlar. Çok ama çok severek okudum. Kitap, her biri birbirinden güzel üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm II. Dünya Savaşı öncesinde Nazilerin zulmünden Havana’ya kaçan Yahudi bir çocuğun öyküsünü, ikinci bölüm 17. yüzyılda Rembrandt’ın yanına çırak giren Yahudi bir gencin öyküsünü ve son bölüm günümüz
Hâlbuki ben bu halde bile caizim onların hançerlerine
Bu halde bile boğulmadım boğdurulmadım
Eski tüfeklerden adım geçer de dönüp bakmazlarmış
Ateş olsun almazlarmış kırmızısı uçuvermiş dudaklarına
İstemedim tek buse ne nazda ne hazda gözüm var
Medrese cesetlerine nazır masallarda yıllar önce
Sene 99 ben İstanbul acemisi yıllar önce
İnmişim
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Meslekleri onları uykuya ve ölüme mahkûm ettiğinden kemikleri katılıp hareket edemez olmuş, kasları sevinçlerini yitirmiştir. Meslek, yaşamı yok eden bir Aitu'dur. İnsanların kulağına güzel şeyler fısıldayan, ama bedenindeki kanı içen bir Aitu.
Bazı kitaplara başlamak kadar,bitirmek de sıkıntı verir insana.Kitaplığım da şöyke havamı değiştirsin, yumuşak içim kahveler gibi ,zorlu geçen okumama isteğimi geçiştirmek için kitap bakarken gözüme takıldı.Elime aldım önsöz,sonsöz derken ani bir kararla okumaya başladım...
Türkiye'de bu konuda yazılan tek kitap olduğunu okudum. Kitap
“aşk mektupları elbette yakılmalı,
geçmiş en soylu yakacaktır.”
(nabokov)
muhabbet kuşumuz öldü
arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak
biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur pollyanna
uyuyamadığım gecelerin sabahında
gözaltlarımdan mor çocuklar doğardı
mor çocuklarıma
Keşke daha önce keşfetseydim dediğim muazzam bir yazar olan Ethem Emin Nemutlu‘nun ilk ve son olmayacak bir kitabıyla geldim. Kitabın dili o kadar akıcı o kadar duygu yüklü bir dil ki inanın tarif edemem. Ben bir solukta okuyup bitirdim , aralıksız bir şekilde…Benim okuyacağım bir tür; aşırı merak uyandırıyor ve aynı zamanda akıcılıkta bir numara
Doğan Cüceloğlu'nun bir imza gününde sona doğru yaklaşmışken bir kadının kendisine gelip bir şiir vermesiyle başlıyor kitabımız. Tabii o sıra o meşgullük içerisinde şiiri hemen okuyamasa da sonradan otele dönünce okumaya başlıyor ve şiiri çok beğeniyor. Kağıtta yazan ismi yani Saniye Çelik 'i arayarak bir görüşme talep ediyor. Çünkü bu
“duyduğum kadarıyla kadınlar pek AIDS olmuyormuş o yüzden bir korkum yok"
Oya Aydoğan
"Rakı içen adam AIDS falan olmaz, o yüzden artık viskiyi bıraktım sadece rakı içiyorum"
İbrahim Tatlıses
"Ben AIDS'e değil, Allah'a inanırım. Kaderde AIDS varsa üzülmek neye yarar.AIDS var diye erkeksiz yaşayamam.”
Ahu Tuğba
“Ama vatandaşlarımız korkmasın AIDS asla Türkiye'de yaygınlaşamaz, çünkü bizde tabiatın kanunu olan her cinsel ilişkiden sonra boy abdesti almak adettendir"
Zeki Müren
Joseph Roth adını ilk kez duyduğum bir. Kendisi Avusturyalı bir yazarmış. Yazılmış birden fazla eseri var. Ama yazarın en önde gelen kitabı “Aziz Ayyaş Efsanesi” olarak biliniyor. Kitabın ana karakteri dindar bir ayyaş olan Andreas'ın Paris’te köprü altında yaşarken yaşam koşullarının değişmesine neden olan mucizevi olaylarla karşılaşmasını
Yaşar Kemal’in “İnce Memed”iyle (1955) aynı yaşta olan “Teneke” romanı, Yaşar Kemal’in kült eserlerinden biri. Yazar sonradan eseri oyun formunda da yazmış.
Adana/Ceyhan’ın kasabalarından birinde çeltikçi ağalarının usulsüzce ektikleri çeltik sıtmaya sebep olur. Her yıl onlarca insan sıtma yüzünden ölür. Kasabaya atanan genç kaymakam,
Mahvolmuş Bir Adamın Dürüstlüğü
“Niçin yapmadığımı söyleyeyim ki?”
“Çünkü suçsuz olma ihtimalin var ve insanlar seni savunuyor.”
“Beni savunan insan kadar nefret eden de var, suçsuz olduğumu söylersem benim yalancı olduğumu düşünecekler. Benim için katil olmaktan daha büyük bir suçtur bu.”
“Nasıl yani, yalan söylemek cinayet işlemekten daha