Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Denememin devamı:)
Renk'in yüzüne baktı Yekta özlemle. O kadar kan kaybetmişti ki, yapılan makyaja rağmen göz altlarında morluklar seyretmeye başlamıştı. Elleri üşümeye başlamıştı. Bu hayra alamet değildi biliyordu. Ellerini ısıtmaya çalışırcasına sımsıkı sardı elleriyle. Bir yandan ağzıyla sıcak hava veriyordu. Bir an döndü ve görevliye "Klimayı açabilir
Ünlü oyuncu Turgay Tanülkü'nün hayatı film gibi. 62 yaşındaki oyuncu, 18 yaşında girdiği cezaevinden 26 yaşında başka biri olarak çıkmış. Özgürlüğe ilk adımı atarken "Ben geri döneceğim buraya!" diye bir söz vermiş kendine. Tanülkü, ömrünü cezaevlerinde mahkumları tiyatroyla buluşturmaya adamış bir oyuncu... Çoğu insanın Kurtlar Vadisi,
Reklam
Kara kuru çocuklarımızdan, artist güzelliği barındırmayan bakımsız yavrucaklardan bir kuru tebessümü, taşın taşa sunacağı alakayı esirgiyoruz. Önceden hazır ettiğimiz öfkemizi yerli yersiz onlara sunmak için hazırda tutuyoruz adeta. Ne oldu diyorsunuz.. Hele ne oldu da yüreğin bu kadar kabardı? Meseleyi poster güzeli çocuktan buraya getirecek
V’eda Gerçekliğin içinde veya hayalimde bile değilken neredeyim ben? Ne aradığıma dair herhangi bir fikrim yok. Belki de böylesi iyidir derken o kadar uzaklara düşüyorum ki kendimi labirentin en başında buluyorum. İşte öylesine uzak yaşadığım duruma, öylesine uzak şeylere karşı bir ilgi uyanıyor içimde. Dikkatlice sokulup kulak kabartıyorum. Koyu
Açelya 1.
( Derin daktilonun başında yazmaktadır. Açelya’nın sesi fonda duyulur, Derin kahvesini içer. ) AÇELYA – Ne yazıyorsun aşkım?. DERİN – Seni… AÇELYA – Ama ben buradayım, arkanda… DERİN – Evet biliyorum, hissediyorum. AÇELYA – Yazma, dön bana… ( Derin arkasına döner, göremeyince daktilonun başına döner… ) DERİN – Bak yoksun işte, susuyorsun,
“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Reklam
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitaba dair birşeyler söylemek ne kadar da zor.Tam birşeyler yazacakken karşıma "bıyıkları ağzını kapatmış ,ne söyleyeceğini asla kestiremeyecegimiz bir Nietzsche" fotoğrafı belirince kağıda çekinerek dökebildigim, hareketsiz bir kalemin oluşturduğu nokta kadar kısıtlı. Bir filozof ve bir doktor.Ama hangisi doktor hangisi filozof
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,8bin okunma
Altılık biramı hep işten eve dönerken alırdım, bir sabah gerçekten bitkin döndüm işten. Merdiveni tırmandım (asansör yoktu), anahtarı kilide soktum. Kapı açıldı. Birileri mobilyanın yerini değiştirmiş yeni halı sermişti. Hayır, mobilya da yeniydi.Bir kadın oturuyordu kanepede. Hoş bir kadın. Genç. Nefis bacaklar. Sarışın. "Merhaba," dedim, "bir bira ister misin?" "Selam! "dedi, "neden olmasın? İçerim bir bira." "Çok güzel olmuş burası," dedim. "Kendim yaptım," dedi. "İyide, neden?" "İçimden geldi," dedi. "Eline sağlık," dedim. Bira kutumu sehpanın üzerine koyup öptüm onu. Elimi dizlerinden birinin üzerine koydum. Harikulade bir dizdi.Sonra biramdan bir yudum daha aldım. "Evet," dedim, "gerçekten sevdim buranın yeni halini. Ruhuma çok iyi gelecek." "Bunu duyduğuma sevindim. Kocamda çok beğeniyor." "Kocan neden benim evimin... Ne? Kocan mı? Baksana, bu dairenin numarası kaç?" "309." "309 mu? Aman allahım! Yanlış kattayım! Ben 409'da kalıyorum. Anahtarım kapını açtı." "Otur, hayatım," dedi. "Hayır, hayır..." Kalan bira kutularını aldım. "Acelen ne?" "Bazı erkekler delidir," dedim kapıya doğru giderek. "Ne demek istiyorsun?" Bazı erkekler karılarına aşıktır, demek istiyorum." Güldü. "Daire numaramı unutma." Kapıyı kapatıp bir kat yukarı çıktım. Kapımı açtım. Kimse yoktu içerde. Mobilya eski ve yırtıktı, halının rengi solmuştu. Yerde boş bira kutuları vardı. Doğru yerdeydim. Soyundum, tek başıma yatağa girip bir bira daha açtım.
72 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Şu hayatın adaletsizliğine bir türlü alışamıyorum. Benim yaşayıp yaşamamam değil mesele. İnsan olmanın en önemli yanı değil miydi başkalarının duygularına ortak olabilmek? Peki ya başkalarının ne yaşadığını anlayamayanlar insan mı, hatalı üretim mi yoksa? Yahut koşulların getirdiği bir sonuç mu? Nasrettin Hoca diyordu ya "bana doktor değil,
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,4bin okunma
246 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.