"efendimiz, elinizden topraklarınızı çıkarmak ve onları benim idaremden almak akıl kârı değildir."buna karşılık Kendi içimden gelen bir ses:"toprağını tutma, toprağını tutmayacak olduktan sonra bu koca idare teşkilatını korumakta da mana Yok, zaten sibirya'yı boylayacaksın. Senin bu topraklara, ne de bu eve manevi bir bağlantın da kalmıyor.."diyordu. Fakat buna diğer bir ses hemen cevap veriyordu:"peki, sibirya'da sonuna kadar kalmaya mı gidiyorsun? Şayet evlenirsen çocukların olabilir. Sana bu yerler anandan babandan geliyor. O halde senin de onları çoluk çocuğuna bırakman gerekir. Toprağa karşı bir takım görevler vardır; hem her şeyi vermek, dağıtmak kolay ise de onları yerine koymak çok güçtür. Bugün sana gerekli olan, hayatını düzenlemek, yerlerinden ne kadar mümkünse o kadar çok bir gelir almaktır. Düşün ki, bugün şu yapmak istediğin gerçekten vicdanından doğan bir hareket değildir; bunun altında, bu işi yapıp herkesin hayranlığını kazanmak zayıflığı gizlidir. Üzerine hakim olan böyle zayıflatan başka bir şey değildir..."
#BeyzaAlkoç
#EnkazAltındakiler
#Sayfa464
Sadece tek bir yaranı iyileştirdiğinde, bu diğer tüm yaralarını iyileştirmen için bir adımdır."
Sende enkaz altındasın,farkında değil misin?
Elinde açılmış bir mektupla, soluk soluğa girer.)
İnanılmaz bir şey baylar! Müfettiş sandığımız adam müfettiş falan değilmiş.
HEPSİ BİRDEN
Nasıl müfettiş değilmiş?
POSTANE MÜDÜRÜ
Hem de hiç değilmiş; işte mektupta yazıyor...
KAYMAKAM
Ne diyorsunuz? Ne diyorsunuz? Hangi mektupta?
POSTANE MÜDÜRÜ
İşte kendi mektubunda. Postaneye bir mektup
“Ama içimde bir yerlerde -gerçekten derinlerden gelen- bir ses bana dedi ki: sesler yalan söylüyor. İçimden gelen bir ses diyordu ki: Bu kadına güvenebilirsin.”