504 syf.
8/10 puan verdi
Ece Temelkuran - Devir
1980’li yıllarda başlayan bir arkadaşlık, Ali ve Ayşe. Aslında kitabın ismi gibi, bir devir. Daha önceki darbeleri gören insanlardan 1980 derbesini yaşayan kişilere bir devir bu olay. Ali fakir mahallenin devrimci büyüklerin çocuğu, Ayşe ise az zengin bir semtte oturan ayakkabıları temiz kız. Fakat içinde yatan bambaşka.
Çocuk gözüyle aktarılanın bile insanın içini titrettiğini, bazen sinirlendirdiğini söyleyebilirim.
Acılar da devir olmuş, mutluluklar da. Acılardan arda kalanla mutlu olmaya çalışmak aslında.
Çocukların gözünden bakmak lazım bazen, kelebek olmak lazım, kuğu olmak lazım… ve susmamak, susarsak bir daha konuşamayabiliriz.
Sevgilim 
SEVİL ‘in okuyup bana önerdiği başka bir kitap daha bitti. Kütüphanemiz büyüyor, okuduklarımız kesişiyor…
“Ben artık susmak istemiyorum. Çünkü insan belki hiç konuşamaz bir kere susarsa.”
“… meğer ihtiyarlamak elden ayaktan düşmek değil, hükümsüz sayılmakmış.”
“Sakladığın sürece istediğin günahı işleyebilirsin. Burası Türkiye!”
"Ve bir gün bir çocuk bir çiçeği sulayacak, o çiçek sevgi çağının tohumu olacak, dünyayı saracaktı."
#kitabınkonusu
Sinem yani babaannesi'nin değimiyle Tansu onu Tansu Çiller'e olan benzerliğinden dolayı Tansum diye severmiş. Sinem babaannesi'nin her sene aynı gün elinde bir defter ile yaptığı sırla dolu yolculuğu merak eder. Babaannesine sorar ama onsekiz yaşından önce onu öğrenemeyeceğini söyler. Tabi gel git zaman Sinem onsekiz yaşına gelir. Babasının köyüne mezarlığa giderler. Babaannesi defteri verir ve bütün soruların cevabının bu defterde olduğunu söyler. Sinem'in defteden beklentisi belliydi ama içinde çok farklı şeyler vardır. Macera bundan sonra başlar.
Emel genç bir gazetecidir. Bir gün bir mail gelince patronu onu acil Mersin'e gitmesini söyler. Deniz'le orada buluşup önemli bir ses kaydının peşine düşerler. Ve gittikleri yerde iki cinayet vardır. Kadın cinayetleri toplumsal acı gerçeklerle anlatılmıştır. Heyecanlı bir serüvendi benim için etkilendiğim bir okuma oldu. Tavsiye ederim.
Defterde neler yazıyordu?
Ses kaydında neler vardı? Merak ediyorsanız cevabı kitapta... ❥❥❥
İnsan hayatının en mutlu anının bir uykuya dalmayla elinden kaymasına göz yumabilir mi?
Sevmenin öldürmekten çok sıkı sıkı tutmak olduğunu öğrenindim.
İnsanların çoğu suç işliyor. Suç işlemeyen insanlar kendini masum sanıyor. Oysa işlenen suç karşısında susmak da bir nevi suç işlemek değil mi?
Çocuktum yahu! Hani çocuklar mutlu olmalıydılar?
Zaman düşmanın üzerine hızla koşan bir Moğol atı gibiydi.
Hüseyin Sezer
