Ölmemişim, sağlıklıymışım, iyiymişim aslında. Duygunun da kanseri olduğunu, anıların da sakat kalabildiğini, hayallerin de ölebildiğini görmüyorlar. Ben cevaplamadım sustum. Ben bugün sadece susmak istiyorum. Benim susacak okadar çok şeyim var ki bu ara! Kendi dünyamın içinde tanımadığım karanlık bir yerdeyim. Boşluğumda sallanıyorum
Kişisel Kaos
Bu dünyanın gölgesi çöküyor üstüme, kimliği belirsiz benliklerim ortaya çıkarken. Ben kimim, hangi karanlığın deccali. Bu kaçıncı ruhum, bedenimde can çekişen. Kaç beden daha kurban etmeliyim kendimi bulmak için. Katili olduğum kainatın şarkısını söyleyen dilim, cehennemde yanıyor şimdi. Hangi cennet beni alacakmış, altından ırmaklar akan. Hangi
Reklam
Susmanın görünüşte tek bir şekli olduğu söylenebilir. Büyüteçle bakıldığındaysa her suskunluğun kendine ait bir konuşma biçimi taşıdığı görülür. Acı içinde susmak, acz içinde susmak, söylemek üzere susmak, söylememek üzere susmak, söyletmek üzere susmak gibi.
Sayfa 159
Belli ki susmak yaratılmamış şekliydi dünyanın Öyle değil mi Yakup Hemen hemen öyleydi, Yakup bunu söyledi İyi ki söyledi. Ara katta bir pencerenin önüne ancak gelebildim Şimdi bir kurtarabilsem ayaklarımı O benim ayaklarımı… taşlardan Bir kurtarabilsem Saat on ikiyi gösteriyordu ki, ben nerdeydim Bir zamansızlığın Yakuba doğru içinde Saat on yediyi ve yirmi biri Gösteriyordu ki, ben nerdeydim Her saniyedeki ve işte her saniyedeki Ben, yani Yakubun o dağılgan şekli Nerdeydim.
Sayfa 17 - YapıKredi Yayınları. PdfKitabı okudu
176 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Bazen kitaplarda öyle cümlelerle karşılaşırsın ki yolda uzun zamandır görmediğin biriyle karşılaşmış gibi heyecan ve mutlulukla dolar için. Tam bitti derken eser gönülden sevdiğim Neşet Ertaş'ın bir cümlesiyle karşılaştım, sen buraya ne de yakıştın dercesine... "Gönül Mecnun oldu, Leyla bahane." (s. 168) Geçtiğimiz günlerde Şükrü
Bütün Şiirleri 2
Bütün Şiirleri 2Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20185,1bin okunma
Feridüddin Attar susmanın faydalarını anlatırken “Akıllıların âdeti susmak, cahillerin âdeti unutmaktır.” der. Susmak, sahip olduğunuz bilginin kıymetini bilmek ve hakkını vermektir. Cahillerin unutması ise, asıl meseleyi, yani neden bu dünyada bulunduğumuzu unutmalarıdır. Çok konuşmak, fikrin derinliğinden değil, cehaletin gevezeliğindendir. Bu yüzden Attar “çok konuşanların göğüsleri içinde kalpleri hastadır” der ve ekler: “Çok konuşmak kalbi beden içinde öldürür; o sözler istersen Aden incisi olsun.”
Sayfa 58
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.