"Varsın olsun" dedi. "Yollar çamurlu, evler yıkık dökük, insanların giysileri yırtık ya da yamalı, kediler köpekler bakımsız olsun. Bacalardan çıkan dumanlarla sokaklara tezek kokusu yayılsın varsın... Köyümüzün insanı bizim; yolları evleri bizim; kedileri köpekleri ve tezekleri de bizim. İnsanlarımızın yürekleri sevgi yüklü. Yolları düzeltip evleri yenilemek, elektrik getirip her yeri aydınlatmak, evin içine musluk takıp su akıtmak, odalara televizyon kurmak... Zor değil ki! Elbet, bir gün onları da yaparız."
''Bu kuytu ve çukur bahçe, benim mezarım'' dedi, ''bu rutubetli topraklara, bu yıkık setlerin altına, bu yosunlu havuzun suları içine ne arzular, ne emeller, ne hülyalar gömdüm!''
adam birkaç yüzyıl
senin gördüğün şu suyun kenarında oturdu
çıplak ayakla oturdu
her yıl bir iki çakıl taşını o suya attı
onu görenler
bir kadını beklediğini sandılar
bir kadın gelirse
onu kurtarır sandılar
Gülsüm hanım - İşittiniz mi Şehnaz hanımın hikayesini genç bir kadın yılan mermerinde oturuyor temiz mi temiz bir kadın kocası bir hiç yüzünden bırakmış yeğnide askeri rüştiye de okuyormuş kadın cağız kederinden öldürmüş kendini .
(.......)
Zübeyde hanım - Selanikli mi bu Şehnaz hanım
Gülsüm hanım- Hayır Ahmetova taraflarından bir kardeşi varmış