Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçler Acısı Bir Liyakatsizlik Öyküsü
Üst Düzey Tarihçilik Bugün dedim ki kendi kendime "Kadı sicillerine bakayım, Osmanlı'da toplumsal hayatla ilgili, ilgi çekici bir şeyler bulursam paylaşayım". Girdim Ulusal Tez Merkezi'ne, kadı sicilleri diye arattım. Bu siciller genelde özel bir konu üzerine incelenir. Varak Varak tüm defteri yazmazlar. Bunların arasından genel bir başlık buldum. Yüksek lisans tezini indirdim. Beklentim hepsini transkript etmeseler de bir bölümünü en azından hüccetlerin dikkat çekici olanlarını okuyabileceğim üzerineydi. Korkunç bir durumla karşılaştım. KORKUNÇ! Bu bir üniversiteye, o ismi taşıyan enstitüye ve bence en kötüsü o tezin savunmasına giren kabul için imza atan hocaların ismine YAKIŞMAZ. Yapmış olamazsınız ya bunu ayıp denen bir şey var! Bomboş bir tez ya inanamıyorum. Gerçek manada bomboş. Yüksek lisans tezinin SONUCU YOK. Sadece hüccetlerin konusu, tarihi ve hangi varakta bulunduğuna dair sonu gelmez bir tablo. Sıfır emek. Arşiv belgeleriyle uğraşmış, kadı sicillerini taramış biri olarak söylüyorum size. Bu insan, o sicilleri okumayı geçtim görmemiştir bile. Kim bilir kime okuttular. Sonra, sağda solda "bilmem kim hocaya laf etmeyin" diyen tiplerle uğraşıyoruz sanki ulu tarihçilermişçesine. Demişler ki adama bu tezi geçir, o da gitmiş basmış imzayı. Hiç mi meslek etiğiniz yok ya? Ahlakınız da mı yok! Daha çok şey söylemek istiyorum inanın ama gidip bu yüz karası tezi bulmanızı istemiyorum. O isim şimdi kim bilir nerede "yüksek lisans mezunu" "uzman tarihçi" unvanıyla övünüyordur. Övünmesi dışındaki olası durumları düşünmek dahi istemiyorum.
656 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İngiliz edebiyatına hep önyargıyla yaklaşan biri olarak Büyük Umutlar kitaplığımda uzun zamandır bekliyordu. Nihayet cesaretimi topladım ve tüm önyargıma rağmen elime alarak okumaya başladım. Büyük Umutlar, baş karakter olan Pip’in çocukluğundan yetişkinliğine kadar hayatına tanık olduğumuz bir roman. Pip’in ahlaki ve psikolojik gelişimi romanın odak noktasıdır. -Romanda; giderek sanayileşen toplumdaki bireylerin düşkünlükleri, maddiyata olan engellenemez zaafları ve bunun sonucunda ortaya çıkan içler acısı tablo resmediliyor. Fakirlik-soyluluk, para hırsı, sadakat-ikiyüzlülük gibi kavramsal çatışmalar olay örgüsünün temelini oluşturuyor. Pip’in el kadar, masum bir çocuktan gözleri varlıklı olma arzusuyla perdelenmiş, yüreği para düşüncesiyle buz tutmuş bir genç adama dönüşmesi ve bu dönüşüm esnasında başından geçenlerle bunlara nelerin yol açtığı anlatılıyor.
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 201714,3bin okunma
Reklam
Bu Korkunç resmin sahiplerine
Hâlâ senaryosu bilinen filmi izlemekte direten bir sığ kitle var ülkede. Yaşanılan felaketin yaralarını sarmaya çalışırken gerek sağ kesimin gerekse sol kesim siyasilerin, her zaman olduğu gibi rollerini çok iyi oynayarak yine belirli bir ideolojik yapı taşıyıp, örtük emellerini gerçekleştirme çabası içerisine girmekten kaçınmamaktalar. Devletin eğitim için almış olduğu kararın doğru olduğunu ileri süren bazı aklı selim olmayan kitlenin, empati empati diyerekten bağırması da içler acısı... Zamanında eğitimcilerin ve bilim insanlarının uyarılarını dikkate alıp ileriye dönük empati yapılsaydı belki bugün karşılaştığımız tablo daha iyi olacaktı. Lakin "SORUMSUZ VE HASTALIKLI RUHLARIN" aldığı ve düşündüğü kararlar, şüphesiz yine haber kanallarında gündem olan olayların uzantısını taşıyacaktır. Normal şartlar altında verilen eğitim sisteminin de tartışılması bir başka konu olması gerekirken, üstüne ezbere dayalı uzaktan eğitim sistemininin durumu daha da kötüleştireceği, ülkenin ve gençlerin gelecekleri çöp poşetine koyularak dönüşü olmayan bir enkaz altında bırakılmasına bizim gönlümüz el vermiyor... A. Can Yazıcı
Şu kitap fiyatlarının gerçekten çok çok pahalı olduğunu düşünen sadece ben miyim? Kitap raflarında fahiş fiyatlar var arkadaş. Bir roman sırf kapağı biraz alengirli diye 19 dolar olur mu ya. Fiyatının 350 küsür olması yanı sıra dolar cinsinden etiket yapıştırılması da cabası(!) Cehaletin ezikliğin hiçbir alanda varlık gösterememenin canlı örnekleri haline geldik ya. Rezalet içler acısı bir tablo
KAZANMA KUŞAĞINDA KAYBETTİĞİMİZ TÜRKÇE
Yazıma başlamadan önce Türkçe konusunda hassas ve dikkatli olan herkese en derin sevgi ve selamlarımı sunarım. Güzel Türkçe’mizde günlük konuşma ve yazmada yapılan bariz hatalara geçmeden önce yaptığımız Türkçe öğretmenlik mesleğinin kutsiyetini ifade eden üstadlarımızdan birkaç söz ile başlamak istiyorum. Onlar ki hayatlarını bu dilin
72 syf.
·
Puan vermedi
İnceleme demeyelim de üzerine konuşmak diyelim
Kitap tabir-i caizse "dün" yazılmış, bugüne ve yarına hükmediyor. İnsanlığın uygarlık adına bugüne kadar katettiği yolun bir salgın yüzünden bir anda sıfır noktasına döndüğünü düşünün. Salgından kurtulanlardan olmak ister miydim diye sorguluyor insan ama çok sorgulamaya gerek yok zira yazarımıza göre şansımız çoook düşük. Yazar salgınla dünyaya format atıyor diyebiliriz bence. Eğer uygarlığın sıfır noktasını yazarın çizdiği tablodaki gibi görüyorsanız tablo cidden içler acısı ama ben öyle görmüyorum daha doğrusu inanmıyorum. Kitap hakkında yazılabilecek onca şey varken bu kısımdan başlamam evet bencede biraz "değişik" oldu. Uygarlığın başında da insanlığın zır cahil, yabani vb olduğunu düşünmüyorum. Tabiki böyleleri vardı ama şimdi olduğu kadar (uygarlığın zirvesindeki kadar) vardı. Yazarın "uygarlık" tanımını da her şeyiyle kabullendiğimi söyleyemem. Neyse biraz da yazarım çizdiği tablodaki sevdiğim şeylerden bahsetmek istiyorum. Toplumda sınıf ayrımlarının bir anda ters döndüğünü görmek bize aslında hiçbir şeyin gerçek sahibi olmadığımızı gösteriyor. Ne demiş London amca "Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider". Peki günün birinde bizi yönetmeye kalkacak büyücülere ne demeli... Neyse bunu burda bitiremezsem sonu gelmeyecek yazımın.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,4bin okunma
Reklam
CHP Dönemi Siyasetle İlişkisi Derginin çıkış amacının mevcut siyasi iktidarın halk ve onun değerleri üzerindeki baskısına son vermek olduğu daha birinci sayının ilk sayfasında net bir şekilde ortaya konulmuştur. Derginin isminin altında yer alan “Allah’a, Millete, Vatana Koşanların Dergisi” ve “Hakka Tapar-Halkı Tutar” sloganları yayın
Yaşadığınız şehrin yüksek bir tepesine çıkıp yukarıdan hem kendi yaşantınızı hem de etrafınızdaki insanların yaşantılarını gözlemlediğinizi hayal edin. Ya da bir günün sonunda gün içinde ne kadar çok boş işle uğraşıp, gereksiz sözler sarf ettiğinizin bir hesabını yapıyor olun. Bu basit hesap sonunda karşılaşacağınız tablo içler acısı olacaktır. Siz bunu kendinize yapsanız da, yapmasanız da her anınız görüntülenmekte, yaptığınız her iş ve sarf ettiğiniz her söz kayıt altına alınmaktadır. Farkında olsanız da, olmasanız da bir farkında olan bulunmakta
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.