Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Machiavelli'nin Prens'i, Sorel'in «mitos»unun tarihsel bir örneklendirilmesi, yani ne soğuk bir ütopya olarak ortaya çıkan bir siyasal ideoloji ne de teorik akıl yürütme olarak değil de, dağılmış ve öğeleri birbirleriyle ilintisini kaybetmiş bir halkın harekete getirilmesini ve kolektif iradesinin örgütlenmesini etkileyen somut bir fantezinin yaratılması olarak ele alınabilir.
Sayfa 2 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Reklam
Aydınlatıcı kitap önerilerim
Bedrettin Şimşek - Bir Tanrıtanımaz'la Din Adamı'nın Tartışması Bedrettin Şimşek - Sahte Peygamberin Vaaz Kitabı Frédéric Paulhan - Ahlakın Ahlaksızlığı Fevzi Demir - Bulaşıcı Salaklık Eyüp Erdoğan - İnanç Uykusu Giorgio Agamben - Kutsal İnsan Erskine Caldwell - Din Ticareti Jean Dubuffet - Boğucu Kültür Erhan Şermet - Otoriteyi
Belki de utanmamız gereken bir şeyden "ideoloji sonrası" ya da "ütopya sonrası" bir dönemde yaşamaktan, tutarlı iyi bir toplum vizyonuyla hiç ilgilenmemekten ve kamusal iyi hakkındaki kaygıyı özel tatminlerin peşine düşme özgürlüğüyle değiş tokuş etmiş olmaktan gurur duymaya meyilliyiz
… îdeology and Utopia (İdeoloji ve Ütopya, [1929] I9 6 0 ) adlı eserinde Mannheim, ideolojileri, belli bir sosyal düzeni savunmaya hizmet eden düşünce sistemleri ve bu düzendeki baskın ya da yönetici grubun çıkarlarının kabaca ifadesi olarak tanımlamıştır. e yandan ütopyalar ise geleceğin idealleştirilmiş temsilleridir; yani, her zaman baskı altındaki grupların çıkarına hizmet eden radikal bir sosyal değişme ihtiyacını ima ederler. Mannheim ayrıca, “özel” ve “bütüncül” (total) ideoloji kavramlaştırmaları ayrımını da yapmıştır. “Özel” ideolojiler, belli başlı birey, grup veya partilerin fikir ve inançlarıdır. “Bütüncül” ideolojiler ise bir sosyal sınıfın ya da toplumun, hatta bir tarihsel dönemin bütün Weltanschauung unu (dünya görüşünü) kapsar …
100'lük liste
Güzel liste. Bir kaçı çıkarılabilir ama genel anlamda bir kıta felsefesi hattı çizmek için ideal. En iyi 100 Felsefe Metni’ni bir dergi tanımadığım aydınlarla belirlemişler: 1- devlet – platon 2- saf aklın eleştirisi – immanuel kant 3- böyle buyurdu zerdüşt – friedrich nietzsche 4- varlık ve zaman – martin heidegger 5- ethica – baruch
Reklam
Ortadoğu'da İran Sempatisi
2018 sonu itibariyle dört kadîm Arap kenti ve başkent, İran'ın kontrolü altındadır: Şam, Bağdat, Beyrut ve Sanaa. Bunun dışında Afganistan'dan Nijerya'ya uzanan hat boyunca, hiç de varsayımsal olmayan bir "Şii Hilâli"n-den söz etmek mümkündür. İdeoloji ortak paydasının kilelere kazandırdığı dinsel heyecan, 2011'den sonra özellikle Suriye'de patlak veren çatışmalarda kendini göstermiştir. On binlerce Şii savaşçı, "Kutsal mekânları ve Ehl-i Beyt'in kabirlerini korumak için savaşa fiilen katılmış, bunlardan binlercesi hayatını kaybetmiştir. İran'ın elinde tuttuğu ideolojik ve mezhepsel meşale, İslâm coğrafyasında revaçta olan "ABD ve İsrail karşıtlığı" ile birleşince, İran'ın etkisi Sünnî kesimlerde de derinleşmiştir. Suriye'de yaşanan kıyımda aktif şekilde rol almasına rağmen, İran'ın İslâm dünyasının ciddi bir kesiminde hâlâ "rol model" ve "ütopya ülke" olarak görülmesinde, benimsediği "ABD ve İsrail karşıtı" söylemin büyük etkisi vardır.
Sayfa 66 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Savaş ve Masumiyet
Ne yazık ki gündem devamlı bizleri mutsuz ve gün geçtikçe daha da umutsuz ruh haline sokuyor. Bu yazı ne politik bir yazı ne bir makale ne de profesyonel bir köşe yazısı sadece deneme, sorgulama, kendi kendime düşünme ve anlamaya çalışma çabasının dışa vuran anlatısı. Gönül ister ki daha keyifli denemeler, anılar, anlatılar yazayım fakat gündem
“Soru sormaktan kaçınmak verilebilecek bütün cevapların en kötüsüdür,” diyor Bauman. “Belki de utanmamız gereken bir şeyden, ‘ideoloji sonrası’ ya da ‘ütopya sonrası’ bir dönemde yaşamaktan, tutarlı bir iyi toplum vizyonuyla hiç ilgilenmemekten ve kamusal iyi hakkındaki kaygıyı özel tatminlerin peşine düşme özgürlüğüyle değiş tokuş etmiş olmaktan gurur duymaya meyilliyiz. Yine de, bir an durup bu mutluluk arayışının neden umduğumuz sonuçları getirmeyi başaramadığını, güvensizliğin buruk tadının duyacağımız vaat edilen saadetin tadını neden kaçırdığını düşündüğümüzde, kamusal iyi, iyi toplum, eşitlik, adalet gibi fikirleri sürüldükleri yerden geri çağırmadıkça hiçbir yere varamayacağımızı anlarız; üstelik, bunlar ancak başkalarıyla birlikte üzerine titrenip işlendikçe bir anlam kazanan fikirlerdir. (Bauman 1999)
Mitlere, efsanelere vs. sarılmak
Madem ki devlet çarpık devlettir; baskıcı ve başarısızdır. O halde, devletdışı sivil kuruluşların, kendilerini "gerçek sivil toplumcu" güçlermiş gibi göstererek, bunalımdaki çaresiz insana, devletten ayrı biçimde mit, efsane, ideoloji ve ütopya sunması çok doğaldır.
331 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.