Ruhumda derin bir iğrenme ve nefret duyuyorum, her şeyden iğreniyorum; bu muhitten, bu topraklardan, bu insanlardan hatta bu güneş ve gökyüzünden... Hiçbir şeyde soyluluk ve saflık bulamıyorum.
Sayfa 42Kitabı okudu
"Ben bir hiçim, yasalarınızı, var olan tüm kurallarınızı, düzeninizi, otoritelerinizi, ahlakınızı, tanrınızı, iyilik ve vicdan masallarınızı tanımıyorum. Bu kirli dünyanızdan iğreniyorum. Dünyanıza dair hiçbir umut beslemiyorum." Anarko Nihilizm (Murat Uz)
Ah nasıl ve ne kadar çok iğreniyorum... Bütün bu hayattan, bu hayata boyun eğen ve onu severek yaşayanlardan, bütün bu gelenek ve görenek adı verilen şeylerden ne kadar iğreniyorum!
Böyle mi olmalıydı: İnsanın mutluluğu, aynı zamanda kederinin kaynağı mı olmalıydı?
Ümitsiz bir durumdayım Wilhelm, huzursuz bir atalet içindeyim; bir şey yapamadan duramamakla birlikte, bir şey de yapamıyorum. İmgelem gücünden yoksunum, doğa duygularımı uyandırmıyor ve kitaplardan iğreniyorum. Kendimizi yitirdiğimiz zaman, her şeyi yitirmiş sayılırız işte.
KENDİSİNİ DAHİ ALDATAN KORKAKLAR
Gerçek yüzüyle, kalbiyle yaşamayanlardan, topluma, çevreye ayak uydurup kendinden vazgeçip herkesleşen binaenaleyh kıymetsizleşen, bayağılaşanlardan maateessüf iğreniyorum. Konuşabilecek, anlaşılabilecek bir şey kalmadığı için yazmaya mecbur kaldık. (kitaplara)
Gerçek duygu, düşüncelerini yani gerçek kendisini yaşamayan herkes, herkesleşmeyi yaşar yani kendisini ve herkesi kandırır.
Hepinizden iğreniyorum. Bu fakirliğe dayanacak kadar sağlam bir midem yok benim.
Sayfa 18Kitabı okuyacak
Dayak atan insandan, kendinden küçüğünü ezmeğe kalkan insandan, zorbadan, derebeyinden iğrendiğim kadar iğreniyorum.
Safinaz : Elimi çabuk tut Hürmüz, seninki geliyor...
Hazırlan kız!
Hürmüz: "Seninki" deme Safinaz, bu adamdan iğreniyorum.
Sayfa 75Kitabı okudu
Bebeğin büyümesini her an izlermişcesine kendimdeki değişimleri görüyor ve iğreniyorum. Bereket versin daha sonra bu iğreti durumlara alışıp yeni iğrentiler kazanıyorum.