İhtilal Sarhoşluğu
İhtilal, asi bir evlat gibidir. O bizim eserimizdir ama, bizim emrimizde değildir. Kendi kanunlarına göre yürür ve bizi tökezletebilir. Hele ihtilalin ardından savaş ve yenilgi gelirse, bu yenilgi ihtilalin ya sonu, ya da soysuzlaşması olur.
"Allah yarattı, Allah yaptı" diyecek yerde, "tabiat yarattı, tabiat yaptı" diyen, "Allah" yerine "tabiat" kelimesini koyuvermekle her şeyi hallettiklerini, müspet düşündüklerini zanneden bir inkılap sarhoşluğu, mistisizmi, bir ihtilal sadizmi ve yıkıcılığı içinde kıvranan bu adamlar eskiden kalma ne varsa, iyi olsun kötü olsun, yanlış olsun doğru olsun, hepsini silip süpürmek, yeni bir dünya yaratmak sevdasında idiler.
Reklam
İhtilal Sarhoşluğu
İhtilal, asi evlat gibidir. O bizim eserimizdir ama bizim emrimizde değildir. Kendi kanunlarına göre yürür ve bizi tökezletir. Hele ihtilalin ardından savaş ve yenilgi gelirse, bu yenilgi ihtilalin ya sonu, ya da soysuzlaşması olur.
Sayfa 113 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Allah yarattı, Allah yaptı"diyecek yerde "tabiat yarattı, tabiat yaptı"diyen, Allah yerine "tabiat" kelimesini koyuvermekle her şeyi hallettiklerini, müspet düşündüklerini zanneden bir inkılâp sarhoşluğu, mistisizmi bir ihtilâl sadizmi ve yıkıcılığı içinde kıvranan bu adamlar eskiden kalma ne varsa, İyi olsun kötü olsun, yanlış olsun doğru olsun, hepsini silip süpürmek, yeni bir dünya yaratmak sevdasında idiler. Her şeyden ve herkesten şüphe... Amma kendi söylediklerinden asla şüphe etmeye kimsenin hakkı yok! Şüphe ettiğiniz takdirde inkılâp düşmanı, yobaz olursunuz. Yalnız gözünle gördüğüne inanacaksın! Aklın ermediği her şeyi inkâr edeceksin! Tam hayvanca bir idrak, daha doğrusu idraksizlik.
Garpta 60 - 70 yıl evvel modası geçen, çürü­yen her şey, moda, fikir, sanat cereyanları 60 - 70 yıl son­ra bizde yeni bir şeymiş gibi benimsenir, yayılır. Volterlerin, Ogüst Kontların, Emile Zola ve benzerlerinin dinsiz, Allahsız, ateist, natüralist fesefeleri, sanatta Tevfik Fik­ret, felsefe ve içtimaiyatta Abdullah Cevdet, fikir hareket­lerinde Hüseyin Cahitlerin tercümeleri, telif, şiir ve ma­kaleleriyle Türk münevverleri arasında yayılmış, her ye­niden, her değişiklikten ümit bekleyenler bunların etra­fında toplanmışlardı. İşte garbın yeni buluşlarını, yeni hamlelerini takip etmeyen, sadece din, iman, maneviyat düşmanı düşünürlerin fikirlerini, ebedî hakikatlermiş gi­bi kabul eden bu "Kadrocular" "Aklıselimciler"(!) müspet İlimciler, sonradan inkılâpçılar kadrosu hâline gelmişti. İşte felsefe ve tarih hocası, münevverlere has bir fikir im­tiyazı gibi tanınan bu "tabiat"çıların yetiştirmelerindendi. "Allah yarattı, Allah yaptı" diyecek yerde, "tabiat yarattı, tabiat yaptı" diyen, "Allah" yerine "tabiat" kelimesini ko­yuvermekle her şeyi hallettiklerini, müspet düşündükle­rini zanneden, bir inkılâp sarhoşluğu, mistisizmi, bir ih­tilâl sadizmi ve yıkıcılığı içinde kıvranan bu adamlar es­kiden kalma ne varsa, iyi olsun kötü olsun, yanlış olsun doğru olsun, hepsini silip süpürmek, yeni bir dünya ya­ratmak sevdasında idiler.
İnkılâpçı Aklı
... Garp'ın yeni buluşlarını, yeni hamlelerini takip etmeyen, sadece din, iman, maneviyat düşmanı düşünürlerin fikirlerini, ebedi hakikatlermiş gibi kabul eden bu "Kadrocular" "Akliselimciler"(!) müspet ilimciler, sonradan inkılâpçılar kadrosu haline gelmişti. İşte felsefe ve tarih hocası, münevverlere has bir fikir imtiyazı gibi tanınan bu "tabiat"çıların yetiştirmelerindendi. "Allah yarattı, Allah yaptı" diyecek yerde, tabiat yarattı, tabiat yaptı" diyen, "Allah" yerine "tabiat" kelimesini koyuvermekle her şeyi hallettiklerini, müspet düşündüklerini zanneden bir inkılâp sarhoşluğu, mistisizmi, bir ihtilâl sadizmi ve yıkıcılığı içinde kıvranan bu adamlar eskiden kalma ne varsa, iyi olsun kötü olsun, yanlış olsun doğru olsun, hepsini silip süpürmek, yeni bir dünya yaratmak sevdasında idiler.
Sayfa 34
Reklam
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.