Seven, sevgili için feda olunca kendisi olur; aradan ikilik, sen ben kalkar seven ile sevilen aynileşir ve seven sevgilide edebilik bulur. Sevgilinin kapısında ölene saşılmaz, ordan geri dönene şaşılır çünkü. O halde ''Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez" Madem hayvanlık maddemizin, aşk da manamızın adıdır.
تسنیە أورنكلری tesniye (ikilik) örnekleri ین +eyn ان +an
Reklam
"Ey sevgili! Hayli zamandır ben senim, sen de ben; biz iki bedende tek ruh, bir kabukta çifte bademiz, öyle iken sen ve ben diyerek arada ikilik çıkarmak aşkımıza yakışmaz!"
Batı felsefesi eylem ile söylem arasındaki uçurumun diğer adıdır. Ve aslında bizi bu kadar rahatsız eden bu ikilik, bu çarpıtma, bu ikiyüzlülük onları rahatsız etmez. Çünkü bir "ben"e ait gerçek vardır, bir de "öteki"ne. Öncelik daima yegane varlık olarak tanımlanan "ben"e verildiği için "ben"in kendine layık gördüğü standart ile diğerinin olacağı standart ayrı olacaktır. Seküler düşüncede ben ve öteki kaçınılmaz olarak hasımdırlar. Bu sebepten geliştirilen tüm "gerçek" ya da "değer" ile ilgili argümanlar indî olacaktır, ferdî olacaktır, bencil olacaktır. Ferdin bu bilinçle ortaya koyacağı kılış yani eylem de tabiatıyla çatışmacı olacaktır. Çünkü ötekinin kendine has bir değeri yoktur. Ona o değer; bu gerilim sahasında, bu çıkarlar pazarında, bu "ben"ler arası harp meydanında ortaya çıkan güç dengesiyle verilebilir ancak. Yani öteki "ben"in bağımlısıdır. Bu açıdan bakıldığında seküler felsefe şeffaf olamaz, tam aksine iki yüzlülüğün ve çifte standardın yatağıdır. Felsefe hangi yönde argümanlar geliştirirse geliştirirsin, ne kadar felsefi makaleler ve kitaplar yazılırsa yazılsın, sekülerliğin kaçınılmaz olarak yarattığı bu ikiyüzlülük ve çifte standart mutlaka düşünceye eyleme ve oluşa yansır.
Bir mason, ister bilsin ister bilmesin, jüdaik emellerin sâdık bir neferidir. Halbuki bu sinsi emeller, medeniyet ve insâniyet düşmanı, ihtilâl ve ikilik kundakçısıdır. Keşki beşeriyet, dünya çapında ferman yürüten bu teşkîlâta karşı kendini müdafaa etmesini bilmiş olsa, insanların yüzleri gülerdi. Biz rahat döşeğimizde uyur, zevkimizde safâmızda yan gelip keyif ederken, onlar inkırâzını planladıkları memlekette iktisâdî ve mâli krizler yaratarak cemiyet nizamlarını alt üst ederek, san'at ve kültür içine sızıp kütlelerin ahlâkını bozarak ve bütün bunları da inkılâpçılık kisvesi altında gerçekleştirerek yaparlar. İşte bizde de öyle oldu.
Sayfa 291 - Kubbealtı Neşriyatı, IV. Baskı, 1999Kitabı okudu
.... Kaçan neden kovalanır? Oscar Wilde’ın Lady Windermere’in Yelpazesi oyununda Dumby karakteri “Hayatta iki türlü trajedi vardır: Biri istediğini elde edememek, diğeriyse istediğini elde etmektir,” der. Ardından ekler: “İkinci çok daha kötü, ikinci gerçek trajedi!” Yakıcı bir güneşin altında, önünüzde masmavi uzanan buz gibi denizi düşünün.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.