Bugün İstanbul gibi bir metropolde gece tek başına bir kadının yürümesi vahşi bir ormanda yürümesinden daha tehlikelidir. Çünkü vahşi bir ormanda saldırının nereden geleceğini bilirsiniz. Ama medeni(!) bir saldırının nereden geleceğini asla bilemezsiniz.
İstanbul öyle bir hale gelmiş ki sokakta kaldırımların üstüne yatıp açlıktan ölsen, "acep insan açlığından nasıl ölürmüş, hele bir seyredelim!" diye etrafına bir yığın ahali birikecek...
Bir şeyin görüntüsü böylece duygularımıza göre değişiyor. O şeyde gördüğümüzü sandığımız büyü ve güzellik, aslında bizim kendi içimizde yer alan büyü ve güzellikten başka bir şey değildir.
Yanlış şeyi söylemekten korkmadan iletişim kurabilirseydik hayat nasıl olurdu acaba? Yanlış şeyler yapmadan? Birbirimizin söylediklerini yanlış anlamadan?