Red flag'leri görmezden gelmeyin, mavisakallardan uzak durun kızlar.
Genç eş kendini aptal durumuna düşürmüştür. Başlangıçta Mavisakal'dan korkuyordu. İhtiyatlıydı. Bununla birlikte, orman gezisinden bir parça hoşlanması, sezgisini dinlememesine neden olur. Hemen her kadın bu deneyimi en azından bir kez yaşamıştır. Sonuçta Mavisakal'ın tehlikeli değil, yalnızca kendine özgü ve ilginç biri olduğuna kendini inandırır. Ah, ne kadar aptalca! Şu küçük ve yaşlı mavi sakalcığı ne akla hizmet bu kadar itici buluyorum ki? Kızın vahşi doğası durumun farkına varmıştır ve mavi sakallı adamın ölümcül olduğunu bilir, ama safdil psişe bu içsel bilgiyi yadsımaktadır. Alarm sistemleri henüz gelişmemiş olan bu kadar genç bir kadında böyle bir yargılama hatası neredeyse alelade bir şeydir. Bir gölge gibi yaklaşan kırk kiloluk vaşağa aldırmadan ormanın açıklığında kendi kendine yuvarlanıp oynayan bir yetim kurt yavrusu gibidir. İçsel uyarıları vahşi olandan neredeyse duyamayacakları kadar uzaklaşmış olan yetişkin kadınlar da yine safdilce gülümseyerek ona doğru ilerlerler.
Anlatıldığına göre Yunus Emre, üç bin şiir söylemiş ve bunları da bir kitapta toplamış. Molla Kasım adında bir alim, bir nehir kenarına oturup divandaki şiirleri okumaya başlamış. Okuduklarından bin kadarını İslamiyet'e aykıro bularak yakmış, bin tanesini de aynı gerekçeyle suya atmış. Geri kalan şiirleri okumaya devam ederken şu beyitle karşılaşmış: Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir." Molla Kasım, bu beyti okur okumaz, Yunus Emre'nin kerametini anlamış. Divanı öpüp başına koymuş. Ancak olan olmuş, iki bin şiir elden çıkmış tabi. İşin ilginç yanı o yakılan bin şiiri gökte kuşlar ve melekler, denize atılan bin tanesini balıklar, kalan bin şiirini de insanlar okumaya devam etmiş. Tabi bu bir menkıbe.
Reklam
O halde anlarız ki, ölü gi­bi görünen, ilginç olmayan bir durum -belki yirmi yıldan beri orada durmakta olan üstü kapalı bir bardak su- gerçekte durmaksızın süregelen dinamik ve il­ginç bir olay içermektedir. Bizim gözlerimize, kaba gözlerimize göre hiçbir şey değişmemektedir; fakat onu bir milyar kez büyütülmüş olarak görebilseydik, durumun sürekli olarak değiştiğini -moleküllerin yüzeyden ayrıldıklarını ve moleküllerin geri döndüklerini- görürdük.
Sayfa 32 - PdfKitabı okuyor
"Biliyor muydun hayatım, kadınlar bir günde 20.000 kelime kullanırken erkekler sadece 7.000 kelime kullanıyormuş" demişti ve cep telefonuna geri dönerek hızlı parmak hareketleri ile başka bir ilginç haber bulma yolculuğuna geri dönmüştü. Bunun üzerine kadın adama, "Doğrudur, muhtemelen söylediğimiz şeyleri bir kerede anlamadığınız için en az üç kere tekrar etmek zorunda kalıyoruz."
İnsanın kaygıları her ne pahasına olursa olsun ölümünden sonra da varolmaya devam etmek isteğinden kaynaklanır. Kişi eğer bu ölümsüzlük arzusundan kurtulmaya başarabilirse huzura erer. Dünya benden önce vardı,bensiz de var olmaya devam edecek.Neden ya da nasıl olduğunu bilmeden çağrıldığım , eğer bir sebebi varsa bile anlayamadığımız bir davetten fazlası değildi dünya. Mamafih, bu davetin ilginç yanları da yok değildi.
Sayfa 47 - Sufi Kitap
"Eğer bir şeye doğduğunuzdan beri sahipseniz ilginizi çekmez, ancak başkasınınsa ilginç gelir size."
Reklam
1.000 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.