Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beyin "Neden" Var?
Hangi canlıların beyni vardır sorusunu sorunca karşımıza ilginç bir ayrım çıkar: Yer değiştirebilen yani hareket edebilen ve çok hücreli olan bütün organizmaların bir “kafası” ve o kafanın içinde de beyin yahut beyne benzeyen bir organ bulunur. Tüm canlılar çeşitli şekillerde hareket ederler fakat “yer değiştirebilme” mesela bitkilerin yapabildiği bir şey değil. Çoğu bitki -özellikle karasal bitkiler- bir yerde sabit durur ve sadece beden biçimlerini değiştirecek şekilde hareket eder. Ama -biz dahil- tüm hayvanlar, bir yerden bir yere hareket edebilir, yer değiştirebilir özelliktedir. İşte bu yetenek, karmaşık bir veri işleme sisteminin varlığını yani beynin varlığını mecbur kılar.
Nörolojide tinsel egzersizler ilginç bir biçimde, insanın benliğini kontrol ettiği bir 'açma kapama düğmesi' olarak adlandırılır. Nöroloji, meditasyon ve bilhasssa Budist farkındalık egzersizleri esnasında beyinde, bireyn uzayın neresinde olduğunu konumlandırmasına yardımcı olan parietal lobların işlevini yerine getirmediğini göstermiştir. Aslında loblar çalışmaya devam etmektedir, yani bireyin nerede olduğunu ve fiziksel varlığının sınırlarının nerede sonlandığını belirlemeye çalışırlar. Fakat görevlerini tamamlamak için yeterli duyusal veri elde edemezler. Dolayısıyla birey de tüm benlik duygusunu kaybetme ve kendinden çok daha büyük bir şeyin bir parçası olmak şeklinde yorumlanabilen bir konumsuzlaşma tecrübesi yaşar.
Reklam
Böylece, esas olarak "kadınsı" kadının özelliği olan edilgenlik, kız çocuğun ilk yıllarından başlayarak gelişir. Ancak bunun biyolojik bir veri olduğunu ileri sürmek yanlıştır; gerçekte bu, kadına eğitimcileri ve toplum tarafından dayatılan bir yazgıdır. Oğlan çocuğun muazzam talihi şudur: Onun başkası için var olma biçimi, kendisini kendi için koymaya onu yüreklendirir. Kendi varoluşunu dünyaya doğru özgür hareket olarak öğrenir, başka oğlanlarla sertlik ve bağımsızlık yarışımına girer, kızları hor görür. Ağaçlara tırmanarak, arkadaşlarıyla dövüşerek, onlarla şiddet dolu oyunlarda karşı karşıya gelerek, bedenini doğaya egemen olmanın yolu ve bir mücadele aracı olarak kavrar. … Şayet cesaretlendirilseydi, o da bir oğlan çocuk gibi, canlı bir taşkınlık, merak, girişkenlik ruhu, yüreklilik gösterebilirdi. Kimi zaman, kızlar erkeksi bir şekilde yetiştirildiklerinde, böyle de olur; o zaman birçok sorundan kurtulurlar. İşin ilginç yanı, babaların kızlarına bu tür bir eğitim vermeye istekli olmasıdır; bir erkek tarafından yetiştirilen kadınlar, kadınlık kusurlarından büyük ölçüde kurtulurlar. Ne var ki töreler kızlara tamamen erkek gibi muamele edilmesine karşı çıkar.
Sayfa 23 - Koç Üniversitesi Yayınları (2. Cilt)Kitabı okudu
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Bizim DNA'mız ile diğer insanların ve canlıların DNA'ları arasındaki iletişim, bildiğimizden çok daha farklı bir şekilde gerçekleşmekte. Mekan ve zamanın ötesinde bambaşka bir boyutta. İşte bahsettiğimiz bu iletişim biçimini "Hiper iletişim" kavramıyla ifade ediyoruz. Bu iletişimin en ilginç yanı ise, görünüşe göre
Yazılı kod sınavlarım geldi aklıma ne iğrenç günlerdi :D
Hesaplama yapabilen her sisteme "bilgisayar" demenin şöyle ilginç bir sonucu oluyor: Bu durumda insanlar da bilgisayar! Bellek ve zaman kısıtlarını bir an için göz ardı edersek, insanlar kuşkusuz kimi algoritmaları ezberleyip icra edebiliyorlar. Dahası, kendilerine verisiyle birlikte (diyelim ki bir kâğıda yazılı olarak) verilen, daha önce hiç görmemiş oldukları bir algoritmayı (mesela bir TM tarifini veya bildikleri bir programlama dilinde yazılmış bir bilgisayar programını) o veri üzerinde adım adım gerçekleştirmeyi de beceriyorlar.
Reklam
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Trajik.
Türkiye’de internet kullanıcı sayısı 50 milyon, Facebook kullanıcı sayısının da 50 milyon olması ilginç bir veri.
Motto YayınlarıKitabı okudu
Reklam
çok ilginç deney ve makaleler varr
Ne de olsa beynin gelen her türlü bilgiyi sarmalama yeteneği, bir duyusal kanalın bir başka duyuya ait bilgiyi taşımasını sağlayabileceğimiz gibi tuhaf bir öngörüyü akla getiriyor. Örneğin, bir video kameranın veri akışını derideki dokunma hissine dönüştürsek beyin sonunda görsel dünyayı teninde hissederek yorumlayabilir mi?
Hareket etmek için görür , görmek için hareket ederiz
Hangi canlıların beyni vardır sorusunu sorunca karşımıza ilginç bir ayrım çıkar: Yer değiştirebilen yani hareket edebilen ve çok hücreli olan bütün organizmaların bir "kafası" ve o kafanın içinde de beyin yahut beyne benzeyen bir organ bulunur. Tüm canlılar çeşitli şekillerde hareket ederler fakat "yer bitkilerin yapabildiği bir şey değil. Çoğu bitki -özellikle karasal bitkiler- bir yerde sabit durur ve sadece beden biçimlerini değiş­ tirecek şekilde hareket eder. Ama -biz dahil- tüm hayvanlar, bir yerden bir yere hareket edebilir, yer değiştirebilir özelliktedir. İşte bu yetenek, karmaşık bir veri işleme sisteminin varlığını yani bey­ nin varlığını mecbur kılar. BEYİN VARSA HAREKET VAR
Araştırmalarda elde edilen ilginç bir veri de “namus” cinayetleri ile ilgilidir. Türkiye’deki bir araştırmada, kadınların adam öldürme nedenleri arasında ilk sırada “namus uğruna ve aile içi şiddete maruz kalma” sonucunda adam öldürme gelmektedir (Sümer, 2001). Yine Türkiye’de Öğün (1998) tarafından adam öldürme suçu işlemiş hükümlüler üzerinde yürütülen bir araştırmaya göre “namusu ve şerefi korumak adına” kadınların erkeklerden daha yüksek oranda cinayet işlemiş olmaları dikkat çekicidir (%46.2; %23.2). Kadınların namusu ya da şerefi korumak adına
Sekam Yayınları - 3.baskı - 2016
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.