Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
116 syf.
·
Puan vermedi
Acım azaldı, ağrılarım arttı..
‘’Peruk Gibi Hüzünlü’’ neden bir kitap adı için tercih edilir ki? Tuhaf tuhaf dönem takıntılarım var benim. Şu sıralar doktor kontrollerimin başlaması adından dolayı kitabı okunması için daha da cazip kıldı.
Kontrollerim esnasında, ihtimallerimde onlarca gel gitler yaşarken, kısa ama bulunduğum yerlerde bulunma sebebimi unutturup
Leyla erbil ilk kez okuyorum. Ahmet Arifin büyük aşkı Leyla,
Tuhaf bir kadın, biraz korktum açıkçası başlarken, dilinin ağır olduğuna dair yorumlar okumuştum. Başladım kitaba, dumura uğradım. Önce lisedeki günlükleri diye düşündüm. Hayatını apaçık okuyucalarına sunabilir mi bir insan. Hele bir kadınsan. Gençlik yıllarında ne fırtınalar esiyor içimizde, ne gibi şeylerle boğuşuyoruz boğuluyoruz. İlerledikçe kurgu olduğunu düşünmeye başladım. Kitap 4 bölümden oluşuyordu.kız, baba, ana, kadın. İlk bölüm bitti. İkinci bölüm baba başlıklı olan, keşke hiç olmasaydı. O kadar sıkıldım ki, ne anlatmak istediğini anladım desem yalan olur, 3. bölüm ana ve son bölüm kadın da fena değildi. Ama Leyla Erbil ilk kez okuyacaklar için tuhaf bir kitaptı diyebilirim, bu kitapla başlamasınlar.
456 syf.
5/10 puan verdi
8 Kasım 2016 tarihinde e-posta kutuma biryudumkitap.com’un günlük parçası geldi. Parça, Şibumi isimli bir kitaptandı. Gerçi ilk başta kitabın adı mı yazarın adı mı Şibumi diye düşündüysem de okumaya başladım. Parçada, Nicholai ve Otake-san isimli iki kişi vardı; Otake-san Nicholai’nin hocası idi. Go oyunu üzerinden hayat hakkında konuştukları bu
Peyami Safa ve ahlâksız kadınlar!
Mahşer'de Nihad'ı yatağında yorganını kaldırmadan bekleten ve emirlerini öyle dile getiren, kocasının ve kendisinin menfaati için çeşitli adamlarla görüşen Seniha Hanım var; Şimşek'i henüz okumadım ama şöyle bir göz attım ve orada da Pervin adlı karakterin evliliği sürerken dayısı Müfid'le bir yasak ilişki
Türk edebiyatının "insan ruhunun derinliklerinde ve labirentlerinde dolaşan ilk romanı" deniyor Peyami Safa'nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitabı için.
Ahmet Hamdi Tanpınar da "acının ve ızdırabın yegane kitabı" olarak tanımlıyor bu eseri.
Aynı zamanda Peyami Safa'nın gençlik çağlarını da yansıttığı ve bu sebeple otobiyografik bir eser olduğu söyleniyor.
Bu sebeple kitapseverler tarafından mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum.
Kitaptaki kahramanımızın ismi yok.16 yaşında ve kemik rahatsızlığı nedeniyle dayanılmaz acılar çekiyor.Doktorlar ameliyatla bacağının kesilmesi gerektiğini söylüyorlar.Doktor doktor geziyor iyi bir haber,başka bir teşhis duyabilmek için.Fakat ne mümkün.
Bir yandan da imkansız bir sevda taşıyor yüreğinde.Bazen bacağının mı yoksa kalbinin mi daha çok sızladığını kestiremiyor.
Döneminin siyasi olaylarına ufak da olsa değiniyor Peyami Safa ve milliyetçi tutumunu açık bir şekilde sergiliyor.
Sonuç olarak Türk klasiklerini okumayı seviyorsanız,okuduğunuzdan pişman olmayacağınız bir eser Dokuzuncu Hariciye Koğuşu.
Şimdiden keyifli okumalar
272 syf.
6/10 puan verdi
Kazuo İşiguro Nobel ödülü almasıyla beraber ismi daha fazla duyulan bir yazar oldu. Benim kendisiyle tanışmam ise kendisinin Nobel ödülü almasından birkaç ay önce Beni Asla Bırakma romanı ile gerçekleşti. Kitap üstünkörü incelendiğinde bilim kurgu soslu bir gençlik romanı olarak düşünülebilir. Ancak romana sırf bu gözle bakmak, İşiguro’nun esas
