İmam Şafii'ye soruldu: Allah'a karşı kötü zan nasıl olur?
İmam cevapladı:
"Vesveseli olmak, her an bir musibet gelecek gibi daimi bir korku içine girmek ve elinde bulunan nimetin zail olacağını beklemek, Rahman ve Rahim olan Allah'a karşı kötü zandandır."
Hilyetu'l Evliya
İmâm Şafiî: “Hiç şüphesiz kulun, şirk dışında her türlü günahla Allâh’ın huzuruna çıkması onun için kelâm ilmi ile Allâh’ın huzuruna çıkmasından daha hayırlıdır. (Ebu Nuaym, Hilye 9/111.
İki tercihle karşı karşıya kaldığın zaman
Ve doğru olan ile yanlış olanı kestiremezsen
Nefsinin meylettiği şeyin tam tersini yap hemen sen
Çünkü nefis insanı hep kötüye iter, ah bilsen!
"Kur'an bize yeter(!)" deyip onlarca cilt kitap yazan insanların yaşadığı bir çağda yükte hafif değerde ağır olan bu eser, bu iddiada bulunanlara tokat gibi cevaplar veriyor.
Kitabın gövdesini İmam Şafii ve Beyhakî'nin sünnetin önemi ve gerekliliği üzerine yapılan açıklamaları kaplıyor. Devamında da Suyuti'nin bu konuyla ilgili açıklamaları delillerine yer veriliyor. Kitabın sonunda da Kur'an bize yeter iddiasında bulunanların aslında kim oldukları ve ne niyetle bunu yaptıklarına değiniliyor, Rafizilerle ilgili bir bölüm de mevcut.
Allah bütün imamlarımızdan razı olsun.
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK
Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
Atasözü
"Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1)
"Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Ömer Nasuhi Bilmen, bu konuda şöyle der: İslâm âlimlerinin çoğunluğu, bey' bi'l-vefâyı rehin olarak kabul eder. Malikin izni olmak şartıyle alıcı malın gelirinden yararlanabilir. Bilmen, bu konuda klasik fetva ve furû kitaplaındaki bilgileri nakletmiştir.
Borç para bulmaya veya bir borcu ertelemeye yönelik bu gibi çareler Ebü Hanife ve İmam Şafii'ye göre yararlanma sözleşme sırasında şart koşulmamışsa caiz olur.
İmam Şafii,yemende bağdata götürülüp asılmak istenirken haktan bir milim sapmadı,Mısırda dayılar ama sığındığında dünyalığı tercih dayatmasına asla kabul etmedi.
İmam Şâfiî (rahimehullah): “Kur’ân’da bir ayet var ki zalimin kalbinde bir ok, mazlumun kalbine ise bir melhemdir.”
“Nedir o ayet” denilince
“Allah Teâlâ’nın şu sözüdür: “Rabbin unutacak değildir.”
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye.
Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
"Sabah sabah insanını denedim dünyanın
Cimrilikle dolu deriler yürüyordu. Başka bir şey göremedim. Sonra kanaat kınından bir kılıç çektim Keskin tarafıyla onlardan ümitlerimi kestim" diyor İmam Şafii.
Beş evlilik yapan İmam Şamil'in 11 çocuğu oldu. Oğullarından Gazi Muhammed, Osmanlı'nın hizmetine girerek 93 Harbi'nde Ruslara karşı savaştı, Muhammed Şafii ise Rus ordusuna katılarak tuğgeneralliğe kadar yükseldi.
İmam Muzenî anlatıyor:
Ölüm döşeğindeyken Şâfiî'nin yanına gittim ve; "Nasıl oldun?" diye halini sordum. Şöyle dedi:
"Dünyadan gider, kardeşlerden ayrılır, ölüm şarabını içer, Aziz ve Celil Allah'a varır oldum. Bilmiyorum ruhum cennete gidecek de onu kutlayacak mıyım, yoksa cehenneme gidecek de acısını mı paylaşacağım"
Sonra ağlayarak şu beyitleri okudu:
Musibetler karşısında
Allah'tan kork ve ümit et O'ndan
Israrcı nefsine uyup da pişman olma
Allah'ın affını müjdele şayet müslümansan
Korku ve ümit; kal ikisi arasında.
Kalbim sertleşip daralınca yollarım
Ümidimi affına merdiven yaptım
Suçum büyük olsa da
Sana yöneltiyorum isteklerimi
Mahlukâtın ilahı
Ey lûtuf ve cömertlik sahibi!
Divanu'ş-Şâfiî