Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İman, bütün zorluklara dayanma kaynağıdır.
Eksik olan ahlâk, iman, edep, vicdan...
"Bir şeyler eksik. Binlerce cami, her camide vaiz, binlerce hoca, yüzlerce ilahiyat ve imam hatip lisesi, binlerce öğretmen, sayısız dernek ve vakıf ama sokaklar Avrupa, beyinler oryantalist, ahlâkımız çukur, haram ucuz, helal zor, Müslümanlar garip. Velhasıl bir şeyler eksik."
Reklam
Harp demek, yalnız madde bakımından para demektir. Ruh bakımından ise sadece iman ve ahlâk...
Sayfa 163Kitabı okudu
Mü'minlerin iman bakımından en mükemmel olanı, ahlâk yönünden en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız da kadınlarına karşı en hayırlı olanınızdır.
Tirmizî, Radâ' 11.
Ne günlere kaldık, Yüce Allah'ım? Ne iman, ne ahlâk, ne hayâ, ne insaf! Toprağın altı, üstünden çok daha ışıklı ve ferah görünüyor bana!
Sayfa 220Kitabı okudu
•~•O DİNE DAHA YOLDAYKEN İMAN ETTİM~•~
•••Ramazan-ı Şerîf’te vaaz için Erzurum’un bir köyüne dâvet edilen İbrahim Hakkı Hazretleri’ni alıp köye getirmek üzere, ücret karşılığında bu işleri yapan gayr-ı müslim bir hizmetçi, bir at ile gönderilmişti. Yola çıkıldı. Fakat binek bir tane olduğundan İbrahim Hakkı Hazretleri, Ömer -radıyallâhu anh-’ın Kudüs’e giderken, kölesiyle beraber
Sayfa 279Kitabı okudu
Reklam
Bizi, evvelâ ham ve kaba softalık yere serdi; sonra körkütük hayranlık ve şahsiyetsizlik kıskıvrak bağladı, daha sonra kaatil züppelik ve ahmak kopyacılık zehirledi; en sonra da iman ve ahlâk kaynaklarımızla aramızı büsbütün açan cebrî ve ceberutî ilericilik komaya yatırdı.
Cemel vak'ası, en şanlı Sahabiler arasında, iman ve itikatta hiçbir ihtilâf olmaksızın, sırf siyasî ve idarî tutum bakımından, ilk defa müthiş bir yarık açılmasına sebep oldu. Bu yanığın perde arkasında da Yahudi ve münafık parmağı rol oynadığına göre, bu ilk deri üstü ihtilâf, ileride, ruha inici aykırılıklara zemin teşkil etti. Derken, İslâm ahlâk ve ruhiyatında, siyasî ve idarî sebepten türeyip dâvayı itikadî ve ruhî müessire götüren «Haricî» taifesi, Hazret-i Osman'dan sonra tam teşekkülünü Hazret-i Ali devrinde idrak etti ve mesnedini biri en büyüklerden, öbürü büyüklerden iki Sahabi arasında hissi aykırılık üzerine bina etti. Hazret-i Ali ve Muaviye meselesi... Bu mesele, İslâm tarihinde 13 asır boyunca türlü sapık zümre ve fertlerin, doğrudan doğruya itikadî sahada, kimya kâğıdı gibi ayırıcı çizgisi olmuş..
Sayfa 53 - MUAVİYE MESELESİKitabı okudu
Bir milleti meydana getiren fertler iman, ahlâk ve şahsiyet olarak ne kadar güçlü olursa, acıda, tatlıda, varlıkta ve yoklukta zor ve rahat günlerde birbirinden kopmayacak şekilde birbirine gönülden gelerek kenetlenirse o millet sarsılmaz bir millet haline gelir.
Sayfa 132Kitabı okudu
“Ey yeryüzünü ölümden sonra dirilten El-Muhyi Rabbim! Ey insanları ölümlerinden sonra diriltecek olan Rabbim! Şu katılaşmış, hatta ölmüş kalbimi dirilt... Toprağı kışın, uzun ölümünden sonra yağmurla dirilttiğin gibi kalbimi iman, ahlak, ilimle dirilt...”
Reklam
“İyilik gördüğü ve tuzunu ekmeğini yediği kapıyı unutmak, Türk için affedilmez iman ve ahlak noksanlarından biri sayılırdı.”
Sayfa 26
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.