Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkçe, herhangi küçük ve başkalarına mahkûm bir millet dili değil, bir "imparatorluk dili"dir.
Türkçe, daha Orta Asya'daki kuruluş asırlarında bile, "özdil" değil, bir "imparatorluk dili"ydi.
Reklam
368 syf.
·
Puan vermedi
ASİ VE YAĞMACI BİR KÜLTÜRDEN YÜKSEK BİR MEDENİYETE YÜKSELİŞİN TARİHİ
Büyük Selçuklular hakkında siyasi,kültürel,ekonomik yönleriyle bilgi edinmek isteyenlerin başvurabileceği ,şekil olarak konu değil Selçuklu sultanları ve dönemlerinde olan olayları kronolojik sıra ile okuyup öğrenebileceğiniz bir kitap. Buraya uzun uzun hangi sultan zamanında ne olup bitmiş yazmak niyetinde değilim.Herzamanki gibi okuduğum
Büyük Selçuklular
Büyük SelçuklularCihan Piyadeoğlu · Kronik Kitap Yayınları · 2020223 okunma
'Türk diline kimsene bakmaz idi' her şeyi özetleyiyor...
XV'inci yüzyıl ortalarında Osmanlıların imparatorluk haline gelmesiyle, saray ve çevresindeki aydın ve okumuşlar topluluğunda Arap-Fars kültürleri, dolayısıyla Arapça ve Farsça yeniden büyük bir önem kazandı. Aydın çevreler artık yalnız Arapça ve Farsça eserlere itibar ediyor, buna karşılık, Türkçe yazılmış eserler küçümseniyor, hatta hor ve hakir görülüyordu. Osmanlıca bir ulus ya da halk dili olmaktan çok, seçkinlerin yani bir sınıfın dili idi. Türkçenin ve bu dili konuşan Türklerin küçümsenmesi, bilindiği gibi, daha XIV'üncü yüzyılda başlamış ve Aşık Paşa'nın edebiyat tarihine geçen şikâyetine sebep olmuştu: Türk diline kimsene bakmaz idi Türklere hergiz gönül akmaz idi Türk dahi bilmez idi bu dilleri İnce yolı, ol ulu menzilleri
Sayfa 107Kitabı okudu
656 syf.
·
Puan vermedi
"The Sabres of Paradise: Conquest and Vengeance in the Caucasus" orijinal adıyla Ketebe Yayınları tarafındansa Şeyh Şamil Efsanesi "Cennetin Kılıçları" adıyla yayınlanan eser ilk defa 1960 yılında, Müridizmin bitişinden yaklaşık 100, Şeyh Şamil'in vefatından 89 yıl sonra orijinal adına denk düşecek biçimde
Şeyh Şamil Efsanesi: Cennetin Kılıçları
Şeyh Şamil Efsanesi: Cennetin KılıçlarıLesley Blanch · Ketebe Yayınları · 202040 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Türkçenin Sırları - Nihad Sami Banarlı
Nihad Sami Banarlı Türk dili adına ömrü boyunca çokça çalışmalar yapmış aydın bir kişiliktir. Türkçenin Sırları kitabında, bu dilin geçirdiği dönemleri, yapılan yanlışları anlatmıştır. Ama bunları öyle bir dille okuyucuya sunmuştur ki kıyas yaparken verdiği örneklerle okuyucuyu her sayfada kitaba bağlamıştır. Anlatılanların daha net anlaşılabilmesi adına Halk Edebiyatından Milli Edebiyata kadar bir dizi örnek sunmuştur. Kendisi bir dili dil yapan en önemli özelliklerden birinin o dilin milli sesi ve musikisi olduğunu savunmuştur. Bu ölçüde Farsça, Arapça ve Yunanca gibi pek çok dilden dilimize giren kelimelerin Türk dilinin yeşerdiği havzalarda yeni bir ahenk kazandığını ve milletimizin elinde yoğurulduğunu belirtmiştir. Bu sebeple milletin içinde yeni bir soluk bulan bu kelimeleri dilde sadeleşme adı altında dilden atmanın ne kadar yanlış olduğuna dikkat çeker. Bu kitap, dilimizin nasıl süreçlerden geçtiğini, nasıl bir 'imparatorluk dili' haline geldiğini bizlere anlatır. Nihad Sami Banarlı'nın aydın kişiliğinin de etkisiyle okuyucuya muhteşem bir okuma zevki sunar. Türk dilinin inceliklerini seven herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çünkü okuyucuyu bu günden alıp kelimelerin hatta halkın içinde yaşayan kelimelerin arasına götürüyor.
Türkçenin Sırları
Türkçenin Sırları
Nihad Sâmi Banarlı
Nihad Sâmi Banarlı
Türkçenin Sırları
Türkçenin SırlarıNihad Sâmi Banarlı · Kubbealtı Neşriyatı · 20222,510 okunma
Reklam
Türkçe Osmanlı İmparatorluğu'nun uygulamadaki "resmî dilidir", Devlet bütün idari işlerinde ve genellikle diplomaside bu dili kullanmaktadır. Ancak, "anlamsız deyimler ve gereksiz ibarelerle zincirlenmiş uzun cümleler yüzünden anlaşılmaz bir hal almış olan bu dil", sadece devletin yazışmalarında kullandığı bir dildir. Devletin bunun dışında belli bir dil politikası olmadığı için, imparatorluk sınırları içinde yaşayan halklar, kendi dillerini kullanmışlardır.
Anadolu'da durum bambaşkadır. Bir kere burada insanların konuştukları Türkçeye yakın bir Türkçe konuşan kültürlü komşu yoktur. Dağ taş câhil Türkmenle doludur. Tek dayanakları Kur'an-ı Kerîm ve bir avuç kültür fedâîsi, halkının câhil kalmasına dayanamayan, râzı olmayan kültür fedâîleri... Bunlar, alfabeyi de imlâyı da hep Kur'an'dan alırlar. Bu konuda İranlıların asırlık tecrübelerinden, yazı geleneklerinden de faydalanırlar. Aşağı yukarı 1200'lerde Anadolu'da başlayan bu yazı dili nihayet bir imparatorluk dili olur. ... Anadolu'ya yani Türk dünyasının hemen hemen en uzak bölgesine gelip yerleşen Oğuzlar yani Türkmenler, İslâm dinine daha Orta Asya'da iken bütün diğer Türk kavimlerinden çok önce girdikleri halde yüzyıllar boyu göçebe kaldıkları için Orta Asya'da şifâhî dönemden yazı dönemine geçememişler. Bunu ancak Anadolu'ya gelip şehirlere yerleştikten sonra gerçekleştirebilmişlerdir.
Sayfa 137Kitabı okudu
Ne kadar yaşanmışlıklar var.
Biraz düşündü, sonra bu sefer Behçet'e bakarak yavaş yavaş okudu: "Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammetsin efendim, Haktan bize sultân-ı müeyyetsin efendim." Peygambere böyle "efendim" diye ve bu teşrifatle hitap edebilmek için evvelâ Türkçe konuşur doğmak, sonra bizim Türkçemizin içinde doğmak, bizim teşrifat ve âdâbımızdan geçmek lazımdır. Tâ Asya içlerinden kopacaksın, bir çığ gibi bu sahillere düşeceksin; orada tıpkı bizimki olan bir imparatorluk kuracaksın, bu toprak üstündeki hayatı nizamlayacaksın; dört asır lüfer, kalkan, barbunya yiyeceksin; badem, gelincik şurubu içeceksin; samur kürklere, beyaz bürümcüklere bürünüp yaşayacaksın; hayat arızalarının üstünde bir vahdanîlik fikriyle yaşayacak, onu türbende, camiinde, sebilinde bir üslüp hâline getireceksin; tekkelerin asırlarca Allah'la sevgiliyi birleştirecekler; dinî râşe bir zarafet ve nezaket âyini hâline girecek ve sen Peygamber'e hitap için bu dili bulacaksın...
Büyük dilleri büyük milletler yaratır
Türkçe bir imparatorluk dillidir. Her dil imparatorluk dili olamaz; çünkü her millet imparatorluk kuramaz.
Reklam
Türkçe, herhangi küçük ve başkalarına mahkûm bir millet dili değil, bir "imparatorluk dili"dir. "Her dil imparatorluk dili olamaz. Çünkü her millet imparatorluk kuramaz!.." Bunun için büyük millet olmak, hattâ büyük millet olarak yaratılmak lâzımdır.
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.