Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir insan neyi inkâr ettiğini bilmiyorsa, neye imân edeceğini, neyi tasdik edip bağlanacağını da bilemez. Lâ (hayır, kabul etmiyorum, inkâr ediyorum, karşı çıkıyorum) demesini bilmeyen; İllâllah (sadece Allah'ı kabul ediyorum) diyemez! Kafasında ve gönlünde ilâhlaştırdığı onlarca, belki yüzlerce değere karşı "lâ" isyanıyla çıkmasını bilmeyen bir insan, illâ inkılâbıyla nasıl tevhidi gerçekleştirebilir ki?
Sayfa 46
İman, inkarla bir şeyleri kabul etmemekle başlıyor. Başka bir deyişle bir insan neyi inkar ettiğini bilmiyorsa, neyi tasdik edip, ona bağlanacağını, ona iman edeceğini bilemez. Lâ (hayır, kabul etmiyorum, inkar ediyorum) demesini bilmeyen; İllallah (sadece Allah'ı kabul ediyorum) diyemez! Kafasında ve gönlünde ilahlaştırdığı onlarca belki yüzlerce değere karşı 'lâ' isyanıyla çıkmasını bilmeyen bir insan, nasıl illa inkılabıyla tevhidi gerçekleştirebilsin? Karşı çıkmasını bilmeyen pısırık ruhlar; hiç bir zaman, ama hiç bir zaman imân'ın hürriyet şerbetinden içemezler.
Reklam
15 öykülük kitabım olan Münzevi'nin ilk öyküsü.
Kalamış Münir Nurettin Selçuk’un aziz hatırasına… Kalbim ömrünü nihayete vardıracak kadar huzursuz bir halde atarken ve ay göz alıcı parlaklığıyla karanlık ruhları aydınlatırken taşlı sokakta yürüdüm. Topuklardan gelen tıkırtılar, cırcır böceklerinin sesleriyle raks ediyordu. Perdesi örtük evlerden yayılan sarı sıcak renkler, kurumaya yüz
Görüldüğü gibi imân, inkârla, bir şeyleri kabul etmemekle başlıyor. Başka deyişle, bir insan neyi inkâr ettiğini bilmiyorsa, neyi tasdik edip, ona bağlanacağını, ona imân edeceğini bilemez. Lâ (ha- yır, kabul etmiyorum, inkâr ediyorum) demesini bilmeyen; İllâllah (sadece Allah'ı kabul ediyorum) diyemez!. Kafasında ve gönlünde ilâhlaştırdığı onlarca, belki yüzlerce değere karşı "la" isyanıyla çıkmasını bilmeyen bir insan, nasıl illâ inkılabıyla tevhid'i gerçekleştirebilsin? Karşı çıkmasını bilmeyen pısırık ruhlar; hiç bir zaman, ama hiç bir zaman imân'ın hürriyet şerbetinden içemezler. Köle ruhlardırlar bunlar.. İstedikleri kadar iri ve adaleli vücutlarda barınsınlar; onlar köledirler. Onların köleleştirilmiş olan dilleri, "hayır!" demeye muktedir değildir artık... Güdülen ve insan vasfını yitirmiş "bel hum adall"lardır onlar.. Ellerinden hakları alınır, ağlamaya bile korkarlar, enselerine binilir, "ben hayvan değilim!" demesini dahi beceremezler. Çünkü onlar, şahsiyetlerini yitirmiş, hayatlan boyunca, "evet", "baş üstüne!", "emredersiniz" demiş; lügâtlarında, "lâ" (hayır!) olmayan zavallılardır. İşte bunun içindir ki, dilinde "lâ"sı olmayanın, "illa" ile gerçekleştirilecek bir inkılabı yoktur. Dünyanın çeşitli yerlerinde ezilen, öldürülen, katliâmlara tabi tutulan mustad'afların haklarını savunmayan veya hiç olmazsa, bu cinâyetleri işleyen emperyalist devletlere karşı içinde nefret duymayanlar ne "lâ", ne de "illâllah" diyebilirler.
bir insan neyi inkâr ettiğini bilmiyorsa, neyi tasdik edip, ona bağlanacağını, ona imân edeceğini bilemez. Lâ (hayır, kabul etmiyorum, inkâr ediyorum) demesini bilmeyen; İllâllah (sadece Allah'ı kabul ediyorum) diyemez!..
Sayfa 48 - Beyan Yayınları
İmân, inkârla, bir şeyleri kabul etmemekle başlıyor. Başka deyişle, bir insan neyi inkâr ettiğini bilmiyorsa, neyi tasdik edip, ona bağlanacağını, ona imân edeceğini bilemez. Lâ (hayır, kabul etmiyorum, inkâr ediyorum) demesini bilmeyen; illallah (sadece Allah'ı kabul ediyorum) diyemez... Kafasında ve gönlünde ilahlaştırdığı onlarca, belki yüzlerce değere karşı "lâ” isyanıyla çıkmasını bilmeyen bir insan, nasıl illâ inkılabıyla tevhid'i gerçekleştirebilsin?
Reklam
Eşhedü! Düşündüm, anladım kalbimde kabul ettim ve dilimle söylüyomm ki; lâ ilâhe illâllah! Allah’tan başka kâinat nizamını elinde bulunduran bir başkası, yâni bir ilâh yoktur! İçimde putlaştırdığım makam, ideoloji, ilke, parti, hizip, kadın, erkek, evlât, sanatkâr, sporcu, kulüp, loca, önder, şef ve seks ilâhlarının tamamına “lâ ” deyip inkâr
Sayfa 45 - Beyan Yayınları
KOMUTAN HATTAB, ŞEHİD CEVHER DUDAYEV’İ ANLATIYOR Cevher Dudayev ile tanıştım. Şeyh Fethi ile karşılaşmayı arzu ediyordum ki Cevher de oradaydı, üstümde askeri bir kıyafet vardı. Cevher Vedeno'daki eğitimleri duymuştu. Bir keresinde gece vaktinde RPG’lerle manevra yapmıştık. Herkes sağa sola ateş ediyordu bu nedenle halk Vedeno'dan kaçtı ve
La!
İmân, inkârla, bir şeyleri kabul etmemekle başlıyor. Başka deyişle, bir insan neyi inkâr ettiğini bilmiyorsa, neye imân edeceğini, neyi tasdik edip bağlanacağını bilemez. Lâ (hayır, kabul etmiyorum, inkar ediyorum, karşı çıkıyorum) demesini bilmeyen; İllâllah (sadece Allah'ı kabul ediyorum) diyemez! Kafasında ve gönlünde ilâhlaştırdığı onlarca, belki yüzlerce değere karşı "lâ" isyanıyla karşı çıkmasını bilmeyen bir insan, illâ inkılâbıyla nasıl tevhidi gerçekleştirebilir ki? Karşı çıkmasını bilmeyen pısırık ruhlar, hiçbir zaman imânın hürriyet şerbetinden içemez.
Sayfa 46 - Beyan YayınlarıKitabı okuyor
"İman, inkarla, bir şeyleri kabul etmemekle başlıyor. Başka deyişle, bir insan neyi inkar ettiğini bilmiyorsa, neyi tasdik edip, ona bağlanacağını, ona iman edeceğini bilemez. Lâ ( hayır, kabul etmiyorum, inkar ediyorum) demesini bilmeyen; İllallah ( sadece Allah'ı kabul ediyorum) diyemez!.. Kafasında ve gönlünden ilahlaştırdığı onlarca, belki yüzlerce değere karşı 'lâ' isyanıyla çıkmasını bilmeyen insan, nasıl illâ inkılabıyla tevhid'i gerceklestirebilsin? Karşı çıkmasını bilmeyen pısırık ruhlar; hiçbir zaman imanın hürriyet şerbetinden içemezler. Köle ruhlardır bunlar..."
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.