Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ahlakın temeli din olabilir mi? O da mümkün değil, çünkü din başka bir adamın lafıdır. Birileri çıkmış, o dinin otoritesini sağlamak için bir şeyler söylemiş. ' Bana bunu birileri söyledi, bizi yaratan söyledi' demiş. Peki, bu birileri bunları bana niye söylemiyor? Bu yaratan bu kadar güçlüyse niçin bir elçi kullanıyor. Hepimize tek tek söylesin rahat edelim. Dolayısıyla dinin ahlakın temeli olması söz konusu değildir. Gazali, 'Nedenselliği temellendiremiyoruz, o zaman vahiye inanalım derken ve nedenselliği temellendiremezken, vahiy dediği şeyin de nihayetinde bir adamın lafı olduğunu düşünmüyor; peki bu lafa nasıl inanıyor? Kendi gözüyle gördüğünü temellendiremiyor ve bir başka adamın lafına sığınıyor. Olacak iş değil bu. Ben Tanrının elçisiyim ruhlara konuşuyorum, gökyüzünden mesaj alıyorum, tanrının oğluyum vs. Bunları bugün söyleyen biriyle karşılaşıldığında ilk yapılacak iş bir psikiyatrı aramak olur. Zaten aklı başında insanlar bu tür iddialarda bulunanlara artık akıllı bir insan muamelesi yapmıyorlar....Peki, Yunan'da neden peygamber çıkmıyor? Her ne kadar bir kaç peygamberlik heveslisi olmuşsa da orada da, Yunanlı, 'Bak kardeşim bu dediğin zırvalık vs.' diyerek bu iddiaları reddetmiş."
Biz , onların farkına varıyor muyuz ? Biz , onlara bir günaydın diyor muyuz ? Biz , onlara bir nasılsın diyor muyuz ? Biz ,onlara bir siz de çok yolluyorsunuz diyor muyuz ? Yoksa, onları bize hizmetle yükümlü kişiler olarak mı görüyoruz ? Farkına bile varmıyor onlara eşyalaştırdık mı ? Bunu da kendimize soralım . Anlaşılmamak çok acı geliyor bize değil mi ? Onlara da acı geliyordur. Onlar da anlaşılmak istiyor dur . Bakın ne diyeceğim Gelin , biz çevremizi anlamak işini ele alalım. Çevremizi anlamak gereğine inanalım. Onları anlamak istediğimizi belirtelim .
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Peki, ahlakın temeli din olabilir mi? O da mümkün değil, çünkü din başka bir adamın lafıdır. Birileri çıkmış, o dinin otoritesini sağlamak için bir şeyler söylemiş. “Bana bunu birileri söyledi, bizi yaratan söyledi” demiş. Peki, bu birileri bunları bana niye söylemiyor? Bu yaratan bu kadar güçlüyse niçin bir elçi kullanıyor? Hepimize tek tek söylesin rahat edelim. Dolayısıyla dinin ahlakın temeli olması söz konusu değildir. Gazali, “Nedenselliği temellendiremiyoruz, o zaman vahiye inanalım” derken ve nedenselliği temellendiremezken, vahiy dediği şeyin de nihayetinde bir adamın lafı olduğunu düşünmüyor; peki bu lafa nasıl inanıyor? Kendi gözüyle gördüğünü temellendiremiyor ve bir başka adamın lafına sığınıyor. Olacak iş değil bu. Ben tanrının elçisiyim, ruhlarla konuşuyorum, gökyüzünden mesaj alıyorum, tanrının oğluyum vs. Bunları bugün söyleyen biriyle karşılaşıldığında ilk yapılacak iş bir psikiyatrı aramak olur. Zaten aklı başında insanlar bu tür iddialarda bulunanlara artık akıllı bir insan muamelesi yapmıyorlar. İlk Çağın büyük medeniyetinin temsilcisi Roma’da da bu böyleydi. Mesela Judea’nın Roma genel valisi Pontius Pilatus da, İsa’ya öyle muamele etmiş, kendisiyle akıl çerçevesi içinde bir anlaşmaya varmanın mümkün olmadığını görerek eyaletteki asayişin zarar görmemesi adına onu Yahudi cellatlarına teslim etmiştir.
İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına
sen hiç kokladın mı o dört laleyi zaman geçti zaman geçti ve çıplak akasya dallarına düştü gece pencere camlarının ardında kayıyor geçip giden günden artakalanları soğuk diliyle içine çekiyor gece.
Sayfa 282 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
16 Eylül 1947 Mektubun beni bir hayli memnun etti. Bununla beraber daha çoğu hayal gibi göründü. Öyle ümitler ki imkân olarak hiçbir esasa dayanmıyor. Bu konuşmalar biraz da komünist şairlerin şiirlerine benziyor. Hep “Güzel günler göreceğiz” diyorlar. İyi ama nasıl göreceğiz? Öyle değil mi? Bize de Mareşal (Fevzi Çakmak) gibi bir adam lazım. “Sabredin, bütün istedikleriniz olacaktır” desin. İnanalım, sabredelim.
Tanrıların olması çok işimize gelir, o yüzden iyisi mi var olduklarına inanalım.
Sayfa 232Kitabı okudu
Reklam
İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına
ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin güçsüzlüğü
'Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.' diyen güzel insanlar, 'Bilmediğim tek şey herşeyi nasıl bildiğimdir.' diyen insanlara nasıl evrildi? insan bu kadar evrildiyse evrime mi inanalım? Cahillerin olmadığına mı?
iyisi mi hüznün yeşerttiği çiçekler olduğuna inanalım biz... bir de hiçbir şeyin sebepsiz olmadığına... biz her daim Allah'a inanalım...
794 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.