Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amélie

Amélie
@inandigimizmasallar
oysa küçük kız insan yüzlü tanrıların arasında yaşar
İstanbul
14 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Biliyor musunuz, eğer bir şeyden kuşku duymuyorsanız, bundan daha baştan çıkarıcı bir düşünce yoktur."
Reklam
"Bana göre, sabah erkenden kahvaltısını edip şehre gidip treni yakalayan, ticaret aleminin tozlu, kasvetli atmosferinde kalan, akşam evine dönüp yemeğini yedikten sonra uykuya dalan işadamının hayatı bir kadırga kölesininkinden beterdir - zincirleri demir değil altındır o kadar."
"Size şunu söyleyeyim ki, eğer insanlar arası ilişkilerin sadece sevgi yoluyla düzelebileceğine inanıyorsanız yanılıyorsunuz Lev Tolstoy, bu ancak zenginler ve tasasızlar için geçerli olabilir. Fakat çocukluklarından itibaren açlık çekerek yaşayanlar ve bütün yaşamları boyunca efendilerinin baskısı altında ezilenler, gökyüzünden İsa'nın vaat ettiği kardeşlik sevgisinin inmesini daha fazla bekleyemeyecek kadar yorgunlar ve kendi yumruklarına güvenmeyi yeğleyeceklerdir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O günden sonra üstünden çıkardığı işçi tulumunu diline giydi.
Reklam
Bütün bir milletin yalnızca fiziksel değişiminin değil, aynı zamanda ahlak anlayışının, ağırbaşlılığının, yeteneklerinin, siyasi düşüncelerinin neye bağlı olduğunu görüyor musunuz? Bu, molekül sorunundan başka bir şey değil...
"Sevgiden bahsederken gururdan bahsettiği zamankinden daha tutkulu değildi."
Sayfa 195Kitabı okudu
"Etrafa kayıtsızlaşmak aşkın özü değil midir?"
Sayfa 147Kitabı okudu
İnsan doğası gurura bilhassa eğimli; o ya da bu gerçek veya hayali bir özellikten ötürü kendinden memnuniyet duymayan pek az kişi vardır. Gurur ve gösteriş farklı şeyler, ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. İnsan gösteriş tutkunu olmadan gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek istediğimize.
Reklam
"Yaşlanmak, geçmişten artık korku duymuyor olmaktan başka bir şey değil zaten."
"Kim bilir, belki de insanın bunları anlaması için ağrıyan bir kalbe gereksinimi vardır."
"Macera yaşamamış biri için başkalarının acı veren huzursuzluğu, tiyatro oyunu ya da müzik gibi heyecan veren bir deneyimdir."
"... Zaten belli bir amacı olmayan her şey bir yanılgıdan ibarettir."
-Ona biraz fazla saygı duyuyorum, bu da eşit olmadığımız anlamına geliyor, değil mi? -Hayır Nastyenka, hayır, -diye yanıtladım,- bu, onu dünyada her şeyden çok sevdiğiniz anlamına geliyor, hatta kendinizden bile fazla.
"Fakat mutluluk ve neşe insanı nasıl güzelleştiriyor! Yürek sevgiyle nasıl da kaynıyor! Sanki kendi yüreğini alıp bir başkasının yüreğine dökmek istiyorsun..."
Reklam
Güzelliğe dair bütün bunları söylediniz, ama aslında ondan değil, giderilmemiş ihtiyaçlardan söz etmekteydiniz; hem güzellik bir ihtiyaç değil, coşkunluktur. Ne susamış bir ağızdır ne de uzatılmış boş bir avuç. Tutuşmuş bir yürek, büyülenmiş bir ruhtur. Ne görmek istediğiniz imgedir ne de duymak istediğiniz şarkı. Gözlerinizi kapatsanız da gördüğünüz imge, kulaklarınızı tıkasanız da duyduğunuz şarkıdır güzellik.
Eğer yüreklerinizi yaşamlarınızın gündelik mucizeleri karşısında hayretle dolu tutabilseydiniz, acınız da en az sevinciniz kadar harikulade görünürdü. Yüreğinizin mevsimlerini kabullenirdiniz, tıpkı tarlalarınızdan geçen mevsimleri her zaman kabullendiğiniz gibi. Ve hüznünüzün kışlarını dinginlikle seyrederdiniz.
"Ve tahtından indirmek istediğiniz bir despotsa söz konusu olan, önce onun içinizde kurulu tahtını ortadan kaldırın. Bir zorba özgür ve gururlu olanlara nasıl hükmedebilir, eğer onların kendi özgürlüklerinde bir zorbalık, kendi gururlarında bir utanç yoksa? Ve üstünüzden atmak istediğiniz bir yükümlülükse söz konusu olan, bu yükümlülük size dayatılmadı, onu siz seçtiniz."