"Augusto,İncil'den alıntı yaparak, "Yüreğinin sesini dinleyen aptaldır," derdi sık sık.Neden böyle olsun? Yürek bir ateş yakma odasına benzediği için mi?Orası karanlık olduğu için mi,karanlık ve alev alev?"
Jonathan başıyla onayladı. ''Bununla ilgili akla gelen, İncil'den bir alıntı var, evlat. 'Kime çok verilmişse, ondan çok istenecek,' bunu aklından çıkarmasan iyi edersin. ''
(Spoiler içerir.)
Oğuz Atay... İtiraf etmeliyim ki; ilk defa ismini, 3 yıl önce bir arkadaşımdan duymuştum, okudun mu diye sormuştu. Sonrasında aklımdan çıktı nedense ve son 1,5 yıldır okumaya niyetlenip erteliyordum. Okurken bile erteledim aslında araya birkaç kitap sıkıştırarak. İlk başladığımda akıcı geldi sonra biraz zorla devam ettim
Kitabı bana kitap dostu, kitap okutmaya gönül vermiş değerli yazar #OğuzhanSaygılı, #kitapşuuru Kitap Kampanyasından gönderdi. Teşekkürler, başarıları daim olsun.
Kitap, İncil'den alıntılarla başlıyor. 3 bölümden oluşuyor ve 'Son Söz' başlığıyla John Bayley'in 1968'de yayınlanan "Tolstoy and The Novel" kitabından alıntı ile bitiyor.
Merhaba. Bu kitabı Süleyman Ateş'in "Gerçek Din Bu" adlı kitabıyla beraber okudum. Ateş, genel olarak Dursun'un istemeyeceği kadar akılcı bir yaklaşım içerisinde. Ama bununla birlikte birçok kişiye nazaran da aykırı bir düşünce yapısına sahip. Miracı, recm cezasını, peygambere atfedilen mucizeleri vs.. kabul etmiyor. Bunların aksine
"...insanlar ışıktansa karanlığı daha çok severler, çünkü yapıp ettikleri şeyler fena şeylerdir. O ki kötülük yapar, ışıktan nefret eder ve yapıp ettikleri için azar işiteceği korkusuyla ışığa gelmez"