Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geceye bi masal
Geceye bir masal bırakalım mı...? Nasreddin Hoca, oğlu ile pazara gidiyordu. Oğlunu eşeğe bindirmiş, kendisi de yaya yürüyordu. Görenlerden biri: – Hey gidi zamane gençleri, ihtiyar babasını yayan yürütüyor da, kendisi rahat rahat eşeğe binip gidiyor, dedi. Bu söz üzerine çocuk eşekten hemen indi. Babasını bindirdi. Kendisi yaya yürümeye başladı. Bu şekilde biraz yol aldılar. Onları bu halde görenlerden biri: – Ayol, koca adam eşeğe kurulmuş, gidiyorsun, genç çocuğa yazık değil mi? diye laf attı. Hoca bunun üzerine çocuğunu arkasına bindirdi. Biraz gidince birkaç gevezeye rast geldiler. Bunlar da: – Amma insafsız insanmış bunlar. Bir eşeğe iki kişi birden biner mi? Hele şu herif, bir de Hoca olacak, diye söylendiler. Hoca artık kızmıştı. Birlikte aşağıya indiler. Eşeği önlerine katarak yürüdüler. Çok geçmedi, birkaç kişiye daha rastladılar. Bunlar da: – Allah Allah. Bu ne budalalık, eşek önlerinde bomboş  gitsin de, kendileri bu sıcakta kan ter içinde yaya yürüsünler! Dünyada ne şaşkın adamlar var, dediler. Hoca herkesi memnun etmenin imkansız olduğuna artık iyice kanaat getirmişti. Oğluna: – Gördün ya oğlum, dedi. Bu halkın dilinden kurtulabilen varsa aşk olsun. O halde sen doğru bildiğini yap, alem ne derse desin. Halkın ağzı torba değil ki dikesin.
"Vay insafsız herif, vay..." diye söyleniyordu. "Kadın dövmek, kadın dövmek... işte, bu aklımın alacağı bir şey değildir. İçimden ne geliyor, bilir misiniz? Şimdi, bizim neferi çağırmak, bu adamı bir ağaca bağlayıp kalın bir sopa ile canını çıkarıncaya kadar pataklamak..."
Sayfa 79 - İletişim Yayınları, 7. BaskıKitabı okudu
Reklam
Efendim, tütün tabakasını ortada unutmaya gelmiyor, insafsız herif, tütünün ne kadar saçak yeri varsa içti, tozlan bana kaldı. Çok otlakçı gördüm ama böylesine hiç rasgelmedimdi. E Bizim rahmetli İlhami de otlakçı idi ama hiç olmazsa bir inceliği vardı, adamı eğlendirirdi..
Sayfa 25 - Kafe kültür yayınları Kasım 2016Kitabı okudu
Demir, vezirlerinde şu hasletleri arardı: A - Vezirin idareci olduğu kadar, maliye işlerinden anlamasını. Çünkü, Demir'e göre maliye işlerinin saat gibi işlemesi, devlet, hükümet işlerinin yolunda gitmesi için bir zaruret idi. Demir'e göre ordu her şeydi. O, her şeyden üstündü. Ordunun altı aylığını peşin verirdi. Maliyecilikte vecizesi
Sayfa 31 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Vay insafsız herif, vay..." diye söyleniyordu. "Kadın dövmek, kadın dövmek... İşte, bu havsalamın alacağı bir şey değildir. İçimden ne geliyor, bilir misiniz? Şimdi, bizim neferi çağırmak, bu adamı bir ağaca bağlatıp kalın bir sopa ile canını çıkarıncaya kadar pataklamak..."
Bir karışıklık oldu. Goldü değildi derken, biz seyirciler bir kapıştık. Hep birbirimize girdik. Herkes birini yakaladı. Ben o hızla, on yaşında bir çocuğu kaptığım gibi altıma almışım, çocuğu boğacağım. Yoktan katil olacağım. Bereket çocuk, "Amca ben de sizin takımdanım" dedi de elimden kurtuldu. Ben çocuğu bırakır bırakmaz, Izbandut gibi bir herif beni altına aldı. Vurur da vurur.. Bizim oğlana bakıyorum, oğlan neredeee... O sahaya atlamış, hakemin hakkından geliyor. "Poliiis!" diye bağırdım. Polisler de birbirine girmiş. Kimi oyuncuları dövüyor, kimi seyircilerden dayak yiyor. Beni altına alan adama "Yahu sen hangi takımdansın arkadaş, sakın ikimiz de bir takımdan olmayalım. Beni boşuna dövüp durma!" dedim iyi ki demişim. İkimiz de aynı takımdanmışız. Ama adam insafsız. "Ben simdi karşı takımdan birisini nereden bulayım..." diye yumrukları indirdi.
Sayfa 35 - undefined
Reklam
Hakkı Bey, öfkeden dudaklarını ısırmaya başladı: "Vay insafsız herif, vay... diye söyleniyordu. "Kadın dövmek, kadın dövmek... İşte, bu havsalamın alacağı bir şey değildir. Içimden ne geliyor, bilir misiniz? Şimdi, bizim neferi çağırmak, bu adamı bir ağaca bağlayıp kalın bir sopa ile canını çıkıncaya kadar pataklamak... "
Sayfa 79 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Abuzer, cevap vermedi. Aduş'la meşguldü. Sanki dalmıştı... Yanındaki hamal, "Vali'nin de Allah belasını versin, kaymakamın da... " deyince Murat şüphelendi. - Anlatsanıza, vali ne dedi?.. - Bırak beyim... Sen sağol. İstidayı sonra okuttuk. İşte Hüseyin burada. Okuyan herif, "Bunu gâvur görse imana gelir," dedi. Elin
Sayfa 344 - 12Kitabı okudu
Demir, vezirlerinde şu hasletleri arardı
Demir, vezirlerinde şu hasletleri arardı: A - Vezirin idareci olduğu kadar, maliye işlerinden anlamasını. Çünkü, Demir'e göre maliye işlerinin saat gibi işlemesi, devlet, hükümet işlerinin yolunda gitmesi için bir zaruret idi. Demir'e göre ordu her şeydi. O, her şeyden üstündü. Ordunun altı aylığını peşin verirdi. Maliyecilikte vecizesi
Sayfa 31 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
26 öğeden 16 ile 26 arasındakiler gösteriliyor.