Ellerim titreyerek, kalbim küt küt çarparak mektubu açtım. Şöyle yazmıştı:
Ruhum Saliha'm!
İşte altı ay oldu ki görüşemiyoruz. Çok özledim. Allah vere de bir daha görüşelim. Bir daha birbirimizi dünya gözüyle görelim!
Ah!.. O beraber olduğumuz zamanlar! .. Ah o zamanlar! Nasıl da su gibi geçti o günler. Şimdi bizim için bir dakika bin yıldır. Saliha'm, bundan sonra hiç olmazsa mektuplarla görüşelim. Gülizar'la bu mektubun cevabını gönder. Şimdilik bu kadarla yetinirim. inşallah pek yakında görüşürüz. Allah'a ısmarlarım! Ah!.. Ah!.. Ah!..
Rıfat
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okuyor
Moralı bir jandarma zabiti var. Bana hep fena haberler getiriyor. Bugün sevinerek geldi.
Enver’in ihtilâlciler tarafından öldürüldüğünü söyledi. İnşallah sahi değildir.
Ve gençler demir parmaklıklar ardına gönderiliyor. Kurtla kuzu misali. Kurt kuzuyu yiyecek. Eğer mülkün temeli olan adalet buysa, bu mülkten hayır beklemeyin. Adaletin mülkün temeli olduğu sözü inşallah doğru değildir..
YALNIZLIĞIN YANSIMASI
Merhabalar bugün yazar @fikretdağlı ve @salonyayinlari tarafından yayınlanan #yalnızlığınyansıması adlı eserle karşınızdayım. Eser o kadar akıcı bir konuya sahip ki elimden hiç bırakmadan okudum bitti. Yalnızlık duygusunu iliklerinize kadar hissedip sizi derin düşüncelere sürükleyen bir eser.
Profesör Adem bey eşini kaybettikten sonra, yaşama amacını kaybeder. Gittikçe yalnızlığa mahkum olup herkesi hayatından çıkarır. Ev ve iş arasında ölümü bekleyen Adem bey bir gün kendi gibi yalnız yaşamını süren İsa beyle tanışır.
İkisinin de dostluğu birbirlerine iyi gelir ve ikili kısa bir tatile çıkar. Bundan sonrasını size bırakıyorum mutlaka okuyun bu arada çok şaşıracaksınız, hazır olun ters köşe sizi bekliyor
Sevgili yazarımızın yüreğine emeğine sağlık, kalemi daim olsun inşallah ve bol okuyucuları olsun
#alintilar
Yalnızlık, insan iç dünyasında dolaşan, zamanla ve yavaşça çoğalan bir gölge gibidir. Bu gölge, bazen sessizlikle, bazen de kalabalıklar arasında gizlice yankılanan bir fısıltıyla kendini hissettirir.
İnsan ne zaman bitip tükenir? Gidilecek bir yer, söylenecek bir söz ya da okunacak bir kitap bulamadığında mı?
“Sizden biriniz, ‘Dua ettim de duam karşılık görmedi.’ deyip acele etmediği müddetçe duası karşılık bulur.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 23; Müslim, Zikir, 91)
Duanın belirgin, hızlı veya geç tam vakti geldiğinde kabul olması Allah'ın bak buradayım her daim yanındayım ve seni dinliyorum demesi gibi değil mi? Allah'ı görmüşçesine hissetmek hali. Şunu bir kere yaşayınca insan her yerde bunu arıyor, tarif edilemez bir hissiyat, rahmet.
Her dua kesin kabul olur Rabbim geri çevirmez, belki dünya da belki ahirette Allah en hayırlı şekilde karşılığını verir. Biz bazen apaçık olarak görmeyiz. Dua ibadetin özüdür, bırakmayalım inşallah.