Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
184 syf.
·
Puan vermedi
İslam
Adem abinin her eseri sizi Alemi İslamda seyahat ettiriyor hepsi alınmalı. Çok insan tanıyor tanınan insanları dava adamlarını kitapta bulabiliyorsunuz.
Rotamız Alem-i İslam
Rotamız Alem-i İslamAdem Özköse · Pınar Yayınları · 2021319 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
Devrim ve Yıkılış: Hayvan Çiftliği'nde İnsanlığın Çöküşü
alegorik bir anlatımla toplumların çöküşüne ve totaliter rejimlerin doğuşuna dair ibret verici bir hikaye sunar. Basit bir çiftlik hayvanlarının isyanı ve özgürlük mücadelesi gibi görünen öykü, insanlığın açgözlülüğü, hırsı ve güç tutkusu gibi karanlık yönlerini ustaca bir şekilde açığa çıkarır. Orwell, hayvan karakterlerini kullanarak farklı
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,1bin okunma
Reklam
83 syf.
10/10 puan verdi
Hareketli Düşünceler Hamlelerin Dansı
Stefan Zweig'in santranç üzerine kaleme aldığı eseri, zihinsel bir şölen sunuyor. Oyunun tahtada oynanan hikayesini, karakterlerin ruhunda yaşanan derin çatışmalarla harmanlayarak, unutulmaz bir eser ortaya çıkarmış. Zweig'in kaleminden çıkan her cümle, adeta satranç tahtasındaki her hamle gibi düşünülmüş, hesaplanmış ve stratejik. Okurken, satranç tahtasındaki oyuncular gibi, kitabın içindeki karakterlerle birlikte zihinsel bir mücadeleye girişiyorsunuz. Zweig'in ustalığı, sadece satranç oyununu değil, insan psikolojisini de ustalıkla işlemesinde gizli. Karakterler arasındaki düşünsel çekişme, okuru derin düşüncelere sürüklüyor ve son sayfaya kadar sizi kitaba bağlıyor. Zweig, sadece bir satranç kitabı yazmamış, aynı zamanda insan doğasının karanlık kuyularına inen bir yolculuk sunmuş okurlarına. Bu eser, sadece satranç tutkunlarının değil, insan psikolojisi üzerine düşünen herkesin okuması gereken bir başyapıt.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,9bin okunma
309 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Polisiye okumayı çok seviyorum ama bence polisiye romanlarında bir sıkıntı var. Şimdi polisiye okurken hedef katili bulmak, olayı çözmek falan oluyor okuyucu için ama asla çözemiyoruz çünkü yazar hiç ipucu vermiyor aslında. Ne zaman polisiye okusam sonuna geldiğimde "eeee ama bunu ben nerden bileyim şimdi" diye sitem ediyorum. Ben sonu ile ilgili ipucu verilsin isterdim ben, hatta belki çözmek ve sonuna geldiğimde tahmin etmiş olmanın haklı gururunu yaşamak isterdim. Kitaba gelirsek; bu seriyi ben seviyorum. İkinci kitabını okumuştum daha önce onu da sevmiştim. Sadece bazen olaylar ve insanlar karışıyor. Yazarın yazarken çok açık olmadığını düşünüyorum yer yer. Bu konuşan kimdi diye önceki sayfalara bakıyorum. Bir de cinsiyetler konusunda emin olamıyorum bütün isimler unisex isim gibi :D Polisiye olduğu için çok fazla insan girip çıkıyor hikayeye. Eh buna da yapacak bir şey zaten yok. Bunlar dışında gayet keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Serinin 3.kitabını da alacağım
Daisy Mason Nerede?
Daisy Mason Nerede?Cara Hunter · Olimpos Yayınları · 2022434 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
“Karanlık hayatıma o girdikten sonra, uzandığım her yerde parıltılı bir gökyüzü oluştu.” Diyor Bam. Her şeyini verdiği kız hakkında konuşurken. Onu bulma uğruna bütün tehlikeleri göze alarak kuleye tırmanmayı seçiyor Bam. İşte işler o zaman karışmaya başlıyor. Çünkü Bam kuleyi tırmanmaya başlarken kendi hakkında bilmediği sırları öğrenecek ve kendini kimsesiz, önemsiz sanırken aslında öyle olmadığını öğrenecek. Bam aslında kim? “Harika bir çizgi roman. Çizgi roman 2020 yılında internette karşıma çıktı ve okumaya başladım. Baya bir bölüm okudum. Bu nedenle hikayeye çok hâkimim. Çizgi romana D&R da denk geldim ve çok mutlu oldum. Hemen ilk iki çizgi romanını satın aldım ve okudum. Hem sayfa kalitesi çok güzel hem de çizimler harika. Okurken insan keyif alıyor. Aynı şekilde konu bakımından farklı olması da çizgi romanı okurken insanın merakını artırıyor.” Puanım: 10/10
Tanrı’nın Kulesi 1
Tanrı’nın Kulesi 1Lee Jong Hui · Athica Books · 202331 okunma
190 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HakanTürk/ Abdullah Çatlı Kimdir?.. 3 Kasım 1996 Susurluk. Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu yazmamaktadır. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından
Abdullah Çatlı Kimdir?
Abdullah Çatlı Kimdir?Hakan Türk · Akademi TV Programcılık · 2000104 okunma
Reklam
408 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bir lanettir, sağlam hafıza
Ne doğum dediğimiz şey yegâne başlangıç ne de ölüm tam olarak bir sonken, nereden başlatılır ki bir insanın hayat hikayesi. Ada'nin , Defne'nin, Kostas'in , Yusuf'un, Yorgo'nun hatta incir ağacının hikayesi. Kişisel çıkar için toplu katliam ,işte o bizim türümüze özgü. Her dönem birileri birilerinin nefret duyguları yüzünden katledildi ve bir çok hayat bir çok aile bir çok hikaye eksik kaldı. Nerede savaş ve sancılı bir ayrışma varsa, orada kazanan hiç kimse olmayacaktır -ne de başka bir türden. Oldukça akıcı ama tarihin derinliklerindeki acıları iki kişinin hikayesi üzerinden anlatan güzel.bir kitap olmuş. Severek okudum. Bir lanettir, sağlam hafıza. Unutmak incinmişlerin şifasıdır. Yaşı ilerleyen insan başkalarının onun hakkında ne düşündüğünü giderek daha az dert ediyor ve işte o zaman da daha özgür oluyor Ne tuhaf bir yerdi insanın zihni hem memleketti hem sürgün yeri. Doğa her zaman konuşur bir şeyler anlatırdı, ancak insan kulagı onları duyamayacak kadar sınırlıydı.
Kayıp Ağaçlar Adası
Kayıp Ağaçlar AdasıElif Şafak · Doğan Kitap · 20231,522 okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
•Cerrah - Johana Gustawsson•
"Öteki'ne göre öldürmek sadece bir amaç. Oysa kendisine göre sonsuzluğa çıkan yol." Herkese Merhabalar; Orijinal adıyla Blok- 46, dilimizde Cerrah adıyla yayımlanmış olan bu kitabın incelemesi ile geldim. Blok- 46 Buchenwald Toplama Kampında, ölümden önceki bekleme odası anlamına geliyor. Orijinal adıyla yayımlansaydı daha mı iyi
Cerrah
CerrahJohana Gustawsson · Panama Yayıncılık · 202068 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Çanların Zamansal Yitimi
Çanların Zamansal Yitimi
Çanların Zamansal Yitimi
Kitap varoluşsal kaygılar çerçevesinde insanın yalnızlığını ön plana çıkarıyor. İnsan yaşadığımız yüzyılda o kadar yalnızlaştı ki kendi tabutunu bile kendisinin kaldırması gerekti.
Samedi
Samedi
Çanların Zamansal Yitimi
Çanların Zamansal YitimiSamedi · Kıtapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY) · 20241 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Selamlar, ben Leyla. Öncelikle şunu söylemeliyim ki "Pennies" okuması zor bir romandır. Daha önce okuduğum dark romance türündeki kitaplarda yaşanan olaylar ne kadar zorlama olsa da bir yerde işler fanteziye dayandığı ve kadın karakterin zevk aldığı için tolere edilebilir durumdaydı. Ancak "Pennies"te kadın karakter, köle
Pennies
PenniesPepper Winters · Pukka Yayınları · 202428 okunma
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Sen küçülmezsin kitapları sevdiğin sürece...
Merhabalaaaar! Rıfat Ilgaz'ın usta kaleminden çıkan Karartma Geceleri, II. Dünya Savaşı'nın gölgesinde Türkiye'de yaşanan siyasi ve toplumsal çalkantıları anlatan etkileyici bir romandır. Roman, Mustafa Ural adında idealist bir öğretmen ve şairin gözünden o dönemdeki baskıcı rejimi, savaşın yarattığı yoksulluğu ve umutsuzluğu,
Karartma Geceleri
Karartma GeceleriRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 19904,451 okunma
71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içerebilir!
Bir oturuşta adını bile bilmediğiniz bir kadının 24 saatine, hatta o 24 saatte de bütün hayat hikayesine şahit olduğunuz bir öykü. Ani kararların, pek çok pişmanlığın, yıkılan umutların ve değişmeyen insanların öyküsü. Aslında kitabın en başında yetişkin, aklı yerinde bir kadının daha yeni tanıştığı biriyle kaçıp gitmesi epeyce anlamsızdı. Ancak Mrs C.'nin yaşadıklarını okuyunca insanların tutkularına ne kadar düşkün, doyumsuz veya iradesiz olabileceği daha çok gün yüzüne çıkıyor diye düşünüyorum. Aynı zamanda hayatının en dip noktasına batmış bir insan, bir bağımlı için değişimin tek bir gecede, sihirli değnekle dokunulmuş gibi gelmeyeceğini, böyle umutlara bağlanmanın da kişiye ancak yıkım ve mutsuzluk getireceğini de anlatıyor Zweig bence bu noktada. Konu değil de daha çok işleyişle alakalı bir şey de şu, Mrs. C. o gün tanıştığı adamdan bahsederken aynı ifadeleri, aynı hisleri, aynı olayları tekrar tekrar anlatıp duruyor ki ben bunun aslında karakterin o adamdan ne kadar etkilendiği ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Onu anlatırken sanki kitlenip kalıyor, başka bir şey düşünemiyor ve büyülenmiş gibi aynı şeyleri tekrarlıyor. Bu da kitabın bazı yerlerinde okuyucuyu sıkabiliyor ve özellikle 'esrik' kelimesini elli kere görmek beni bir yerde oflattı ama durumun kadının ruh halini çok iyi yansıttığını ve bu şekilde yazılmasının çok yerinde olduğunu düşünüyorum.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,7bin okunma
·
Puan vermedi
Bazı insanlar, benim bu dünyada en büyük kırgınlıklarım olsa da kırıldığım yerden değiştim, güçlendim! Anlamını yitiren o yolda hiçbir şey hissetmeden yürüdüm bir süre. Ama öğrendim; insan, yürüdüğü yollara çiçekler ederek ilerlemeli. Yarı yolda kalırsa eğer, geri döndüğünde o yollar çiçeklerle süslenmiş olmalı. Kaktüsler bile çiçek açabiliyorken bazı insanların kalbi çoktan kurumuş
Kaktüsler de Çiçek Açar
Kaktüsler de Çiçek AçarSongül Ünsal · Olimpos Yayınları · 20193,642 okunma
314 syf.
·
Puan vermedi
Frantz Fanon’a göre sömürge toplumların, özelde de neredeyse tümden sömürgeciler tarafından eritilmiş, ürkütülmüş, kendisi olmaktan çıkartılmış böylesine toplumların çok ciddi öz güven sorunları vardır. Kendilerine karşı, toplumlarına, halklarına ve de insanlığa karşı güvenleri yoktur. Güvenleri derin değildir. Bundandır ki hep korkak, sindirilmiş, ölgün, cansız varsa bir ruhları o da karartılmış bir haldedirler. İşte böylesine toplumlar kendi kaderlerini ellerine almaya başladıkları anlarda kendileriyle çok ciddi bir kavga içerisine girerler. Aslında ilk başkaldırıları sömürgecilere karşı geliştirilen başkaldırı değildir. Başkaldırıları kendilerine karşı geliştirilen başkaldırıdır. Ve sömürgecilere sıktıkları ilk mermi, sömürgecilere karşı kaldırdıkları ilk yumrukları, sömürgecilere karşı atıkları ilk tokatları yani gerçekleştirdikleri ilk eylemleri esasta kendisine karşı, yani sindirilmiş olan, şuur altına kayıpta tereddütlü kişilik olarak ortaya çıkan kişiliksiz yapısına karşı sıkılan, atılan ve vurulan mermi, yumruk ve tokattır. Frantz Fanon bu durumu “ilk kurşun teorisi” olarak adlandırıyor. Tıpkı Mbembe’nin Zenci Aklın Eleştirisi kitabında dediği gibi: “Onun düşüncesi volkaniktir ve aynı zamanda hem sekteye uğratmanın hem başkaldırının hem de umudun düşüncesidir. Fanoncu mantık yapısında düşünmek demek, durmadan, geri dönüşsüz biçimde, mücadele içinde ve mücadeleyle birlikte yaratılan bir dünyaya başkalarıyla beraber yürümek demektir.”
Yeryüzünün Lanetlileri
Yeryüzünün LanetlileriFrantz Fanon · Versus Kitap · 2020965 okunma
375 syf.
·
Puan vermedi
Stephen King benim için her zaman konuya ve aksiyona kitabın ilk sayfalarında atlaması ile yer etmiş bir yazar. Daha ilk sayfalarda gerilmeye ve meraklanmaya başlıyor olmak bana King sevdiren en önemli sebeplerden. Bu kitabında ise diğer kitaplarından farkı olarak asıl olay ilk sayfalardan ziyade kitabın ortalarında hatta sonlarına doğru kopuyor, sabırlı okurlar açısından bu bir problem değil tabii. Hayvanların öldüklerinde gömüldükleri zaman sahiplerine geri döndükleri bir mezarlık düşünün, üstlerinden hiç kaybolmayacak bir ölü kokusuyla.. Peki ölümden dönen bu hayvanlar döndüklerinde de aynı karakterde mi oluyorlar, dönen hayvanlar ölen hayvanlar mı yoksa onların bedeninde insanlığın arasına karışan bir ruh mu var? Peki ya bu mezarlığa bir insan gömülürse ne olur? İşte tüm bunların cevabı için hayvan mezarlığını okumamız gerekiyor.
Hayvan Mezarlığı
Hayvan MezarlığıStephen King · Altın Kitaplar · 201911,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.