Ağladılar mağladılar ama yine de alıştılar. İnsan denilen şu aşağılık yaratık neye alışmıyor ki.
..insan denilen varlığın ne kadar acımasız olabildiğini; ince, kültürlü, terbiyeli kişilerde (Tanrım!), hatta toplum tarafından asil ve şerefli insanlar olarak kabul görmüş kişilerde bile ne kadar gaddarca bir yan olabildiği gerçeğini gördükçe, derinden sarsıldı.
Reklam
Sonsuza ulaşamadığı bir yaşamdaki trajik anlamsızlığının üstesinden gelmek için insan, kendisini tümüyle “right here, right now” (hemen burada, hemen şimdi) düsturuyla sonsuzluk yerine şimdiye odaklar. An önemli olunca, süreklilik dışlanır, dün A denilen şey, bugün B olarak algılanabilir.
insan denilen varlığın ne kadar acımasız olabildiği; ince, kültürlü, terbiyeli kişilerde, hatta toplum tarafından asil ve şerefli insanlar olarak kabul görmüş kişilerde bile ne kadar gaddarca bir yan olabildiği gerçeğini gördükçe, derinden sarsıldı.
Psikiyatride "af yanılsaması" denilen bir durum vardır. İdama mahkûm edilen bir insan, infazından hemen önce, son dakikada affedilebileceği yanılsamasına kapılır.
İnsan denilen yaratığın zihninde yer etmiş olan; kendi renginin, inancının ve siyasetinin en doğrusu, en iyisi olduğuna ve dünyanın dört bir yanına dağılmış diğer tüm insanların kendisinden daha talihsiz konumlara sahip olduğuna inanmasını sağlayan o yaygın dar görüşlülük, Ruth’da da vardı.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.