Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deizm denince akla ilk gelmesi gereken, dinci zihniyetin ve din üzerinde hegemonya kuran Allah ile aldatma odaklarının aklı prangalayan hurafe ve dayatmalarını insan hayatından söküp atmadır.
Kedi Alıntıları
Çoğu insan kedi denince, gün boyunca bir gölge bulup keyif çattığımızı, iş güçle uğraşmadan rahat bir yaşam sürdüğümüzü sanıyor, ama kedilerin yaşamı o kadar da toz pembe değil. Kediler güçsüz, kolayca yaralanan canlılardır. Ne kaplumbağalar gibi sert bir zırhımız ne de kuşlar gibi kanatlarımız var. Köstebekler gibi toprağa dalamaz, bukalemunlar gibi rengimizi değiştiremeyiz. Kedilerin her gün ne tür acılara maruz kaldığını, boşu boşuna bu dünyadan göçüp gittiğini insanların çoğu bilmez.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Reşat Nuri Güntekin
Eskiden ölümü ben başka türlü düşünürdüm: İnsan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer , koşar, eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş birkaç kuş... İşte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı.Şimdi , onun acı lezzetini toprak, öd ağacı ve servi kokuları içinde dilimle tadıyor, ciğerlerimle kokluyor gibiyim!
Sayfa 234 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Ölüm
Eskiden ölümü ben başka türlü düşünürdüm, insan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer, koşar, eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş birkaç kuş... işte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı. Şimdi, onun acı lezzetini, ödağacı ve servi kokuları içinde dilimle tadıyor, ciğerlerimle kokluyor gibiyim!
"Farz edin ki kahvenin karşısında bir bar var. Barın müdavimleri içinse bu hayatlar, günün birinde anlatmayı düşledikleri birer öyküdür. Kekremsi bir ölüm tadı bırakırlar damaklarında. Her gün yeniden kurulan gündelik labirentlerden bunaldıklarında son umutlarını sokağa bağlarlar. Özgürlük hayaletinin dolaştığı sokağa... Düşkünlük, kendilerine zaman zaman tanıdıkları bir hak, keyfini çıkardıkları bir ayrıcalıktır. Mutlak iyiden ve mutlak kötüden uzakta, ortalamaların güvenli uzaklığında, insan özgürlüğünün cehennemini kurgularlar. Kahvedekilerse cehennemi bilir. Özgürlük onlara tellerle çevrili bir avluyu hatırlatır. "İnsan" denince... İnsan daha ilk çığlığından insan olarak doğmaz mı zaten?"
Ah vefa! İnsan türünün en önemli özelliklerinden biriydin sen. Acaba türümüzün başka hangi özelliklerini kaybettik, acaba hangi özelliklerini taşıyoruz; Acaba "insan" denince hatırlanıyor muyuz?..
Reklam
Sorumluluk denince çoğu insanın aklına ailesi çalıştığı kurum ve dostlarına karşı görevleri gelir. Ama kişinin kendine karşı görevi olan ''iyi yaşama'' sorumluluğundan pek söz edilmez.
Bu sabah kuş sesleriyle uyanıyorum. Acaba "İnsan" denince hatırlanıyor muyuz?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.