Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Mutluluğun, dünyadan yalıtılmış, insanın hırsları ve gövdesiyle sınırlı bir duygu olmadığını öğreneli beri, bir avuç insanı öne çıkaran tüm olanakları yağlı bir ip, bir çeki taşı gibi boynumda taşıyorum. Bütün bir yılı kupon keserek, çiftleşerek geçiren; günleri damla damla gövdesinde yağa çeviren; varlığını aşağılayan saldırılar karşısında secde eder­ken pazarda sebze fiyatlarına söylenmeyi demokrasi sanan; evinde elektrik ya da su kesilince modern bir ülke üzerine fikirler yürüten; insan hakları denince aklına trafik kuralları ve sarhoş naralarından başka bir şey gelmeyen; etikten, oto­büs kuyruğunda sıraya uymayı, estetikten, evindeki eşyala­rın renk uyumunu anlayan; bir gün bile bir resim sergisi ya da kitapçı dükkanı gezmeyen; on bir ay biriktirdiği yanlışlığı, yorgunluk diye kör bir özentiyle sulara taşıyan bu silik, bu gittikçe birbirine benzeyen bir örnek insanların denizle de­rinlik, kumla içtenlik, fesleğenle genişlik, zakkum ve sardun­yayla farklılık kazanması, gökle yerin, denizle dağların yer değiştirmesi kadar uzak, doğanın ilkel gerçeğinden de geriye düşmüş bir yıkıcı gerçeklik değil mi sizce de?"
Sevgili Dost, Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum, acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba "İnsan" denince hatırlanıyor muyuz?
Reklam
"İnsan" denince... İnsan daha ilk çığlığından "insan" olarak doğmaz mı zaten? Ama bunu taşıması güçtür, yalnızca bununla yetinmesi daha da güçtür.
sorumluluk
"SORUMLULUK denince çoğu insanın aklına, ailesi, çalıştığı kurum ve dostlarına karşı 'görevleri'gelir, ama kişinin kendisine karşı görevi olan 'iyi yaşama sorumluluğu' ndan pek söz edilmez. Başkalarına karşı sorumluluklarımız olduğu kaçınılmaz bir gerçek olmakla birlikte, bazen bunu kendimize karşı olan sırumluluklarımızı görmezden gelmek için kullanmak da sorumsuzluktur."
SORUMLULUK denince çoğu insanın aklına, ailesi, çalıştığı ku­rum ve dostlarına karşı "görevleri" gelir, ama kişinin kendisine karşı görevi olan "iyi yaşama sorumluluğu"ndan pek söz edil­mez.
...Acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba "İnsan" denince hatırlanıyor muyuz?
Reklam
Kafamı dağıtmak adına bir kurşun istiyorum Dünyayı aklamak için yağmurlar yıkamak Ölümler kuşanıyorum inatçı geceler dökülürken üstüme ölülerden ölüm beğenip. Esince aklıma ürperten rüzgarlar, Olduğum bütün istasyonları ıskalayan trenler İşte dünya,
Çoğu insan kedi denince, gün boyunca bir gölge bulup keyif çattığımızı, iş güçle uğraşmadan rahat bir yaşam sürdüğümüzü sanıyor, ama kedilerin yaşamı o kadar da tozpembe değil. Kediler güçsüz, kolayca yaralanan canlılardır. Ne kaplumbağalar gibi sert bir zırhımız ne de kuşlar gibi kanatlarımız var. Köstebekler gibi toprağa dalamaz, bukalemunlar gibi rengimizi değiştiremeyiz. Kedilerin her gün ne tür acılara maruz kaldığını, boşu boşuna bu dünyadan göçüp gittiğini insanların çoğu bilmez.
Sorumluluk denince çoğu insanın aklına, ailesi, çalıştığı kurum ve dostlarına karşı "görevleri" gelir, ama kişinin kendisine karşı görevleri olan "iyi yaşama sorumluluğu"ndan pek söz edilmez.
Sayfa 97 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
SORUMLULUK denince çoğu insanın aklına, ailesi, çalıştığı kurum ve dostlarına karşı "görevleri" gelir, ama kişinin kendisine karşı görevi olan "iyi yaşama sorumluluğu"ndan pek söz edilmez. Başkalarına karşı sorumluluklarımız olduğu kaçınılmaz bir gerçek olmakla birlikte, bazen bunu kendimize karşı sorumluluklarımızı görmezden gelmek için kullanmak da sorumsuzluktur.
Reklam
Sorumluluk denince çoğu insanın aklına, ailesi, çalıştığı kurum ve dostlarına karşı “görevleri” gelir, ama kişinin kendisine karşı görevi olan “iyi yaşama sorumluluğu”ndan pek söz edilmez.
Sayfa 97
SORUMLULUK denince çoğu insanın aklına, ailesi, çalıştığı kurum ve dostlarına karşı "görevleri" gelir, ama kişinin kendisine karşı görevi olan "iyi yaşama sorumluluğu"ndan pek söz edilmez.Başkalarına karşı sorumluluklarımız olduğu kaçınılmaz bir gerçek olmakla birlikte, bazen bunu kendimize karşı sorumluluklarımızı görmezden gelmek için kullanmak da sorumsuzluktur.
Ah vefa! İnsan türünün en önemli özelliklerinden biriydin sen. Acaba türümüzün başka hangi özelliklerini kaybettik, acaba hangi özelliklerini taşıyoruz; acaba insan denince hatırlanıyor muyuz?
Sevgili Dost, Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır , güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dedi­ğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüş­ten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum, acaba türümüzün en önemli özelliklerini ta­şıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere sap­lanıyor? Acaba "İnsan" denince hatırlanıyor muyuz?
Bir millet bu kadar iyi anlatılabilirdi
...varlığını aşağılayan saldırılar karşısında secde ederken pazarda sebze fiyatlarına söylenmeyi demokrasi sanan;evinde elektrik ya da su kesilince modern bir ülke üzerine fikirler yürüten; insan hakları denince aklına trafik kuralları ve sarhoş naralarından başka bir şey gelmeyen; etikten, otobüs kuyruğunda sıraya uymayı, estetikten, evindeki eşyaların renk uyumunu anlayan; bir gün bile bir resim sergisi ya da kitapçı dükkanı gezmeyen; on bir ay biriktirdiği yanlışlığı, yorgunluk diye kör bir özentiyle sulara taşıyan bu silik, bu gittikçe birbirine benzeyen bir örnek insanların...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.