- Demek ki, kim ne derse desin, insan ne kadar zor-baysa o kadar da köledir. En kötü insanlara yaranmak isteyen, aşağının bayağısı, kötünün kötüsü olmaz mı? İsteklerini biraz olsun doyuramaz bu adam. Her zaman birçok eksiği vardır; içini toptan gören bir göz için aslında fakirin fakiridir, ömrù boyunca da korkular, kaygılar içinde kivranir. Zorbanin hali böylece, ezdigi insanlarin haline benzemiyor mu?
Sayfa 315Kitabı okudu
Hayatımızı dışarıdaki insanlar için mi yaşayacağız yoksa kendimizi daha iyiye ulaştırabilmek için mi? Yaşarken başkalarının hakkımızda düşündüklerini ne kadar merkeze koyarsak, bir şeyler bir o kadar yanlış gidiyor. "Bilmiyorum" demeyi ayıp saymamızın asıl sebebi de bu. Başkasına karşı eksik gözükmeme isteği. İnsan, bilmediğini açık yüreklilikle kabul etmeli, şayet o konuya merakı varsa öğrenmeye çalışmaktan utanç değil kıvanç duymalı. Hepimiz insanız ve biliyoruz ki her bilenden bir fazla bilen var. Bu aynı zamanda bilmemenin de sonu olmadığını bize gösteriyor. Bu yüzden herkese gönül rahatlığıyla "bilmiyorum" demeyi öneriyorum.
Sayfa 127
Reklam
Güzel olan Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak Erimek yarını olmayan zamanlarda Durdurmak bir yerde bütün saatleri Bütün kuralları kırıp parçalamak Sonra varmak o yerlere Mevsimlere dur demek Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere Delicesine içmek Ve unutabilmek her
Arabî Ânî âbimiz Dâhî Kirâmî Efendi’ninşu barbar Moğol, yani İhsan Sait hakkındakimülâhazalarını Târih-i Kül­hâni'de şöyle nakletmiştir ki:“Hava sefinesini artık inşâ edebileceğinekanaat getirdi­ğinde, o gözleri çekik, elmacıkkemikleri çıkık, suratı geniş yezit, yani hayâsız haysiyetsiz İhsan Sait nâm Moğol’un ku­şuuyanmış, kendini bir halt
- Sevmek kendi yarısını aramaktır diyenler var, biliyorum. Ama ben derim ki, sevmek ne yarımı aramaktır, ne de bütünü; dostum, eğer bu yarım, bu bütün iyi şeyler değilse. İnsanlar kötü gördükleri yeri, kendi elleri ayakla­rı da olsa, kesmeye razı olmuyorlar mı? Demek ki insan mutlaka kendinden olan bir şeye bağlanmaz, ama her iyi olan şeyi kendi öz malımız, her kötü olanı da yabancımız sayarsak o başka. Her ne olursa olsun, insanlar iyiden başkasını sevmezler.
Mesela bizi seveni zengin sanıp, ona para için yüz versek de aldansak, sonradan adamın fakir olduğu anlaşılsa, elimize de beş para geçmese, az mı utanırız bundan? Böyle davranmakla ne mal olduğumuzu ortaya koymuş oluruz, para için herkesin her dediğini yapan bir adam derler bize, bu da güzel bir şey değildir. Tersini düşünelim, bizi seveni iyi adam sandık ve onun sevgisiyle daha iyi olacağımızı umduk, adam aşağılık, değersiz çıktı, aldandık. Bu aldanma gene de güzel bir aldanmadır, çünkü bununla nasıl bir insan olduğumuzu göstermiş oluyoruz; değer kazanmak, daha iyi olmak için her şeye canla başla sarılan bir insan derler bize, bundan güzel şey de olamaz. Demek ki erdem uğruna sevmekle sevilmek ne türlü olursa olsun, güzel oluyor.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.