Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
248 syf.
8/10 puan verdi
"Ve bir gün bir çocuk bir çiçeği sulayacak, o çiçek sevgi çağının tohumu olacak, dünyayı saracaktı." #kitabınkonusu Sinem yani babaannesi'nin değimiyle Tansu onu Tansu Çiller'e olan benzerliğinden dolayı Tansum diye severmiş. Sinem babaannesi'nin her sene aynı gün elinde bir defter ile yaptığı sırla dolu yolculuğu merak eder. Babaannesine sorar ama onsekiz yaşından önce onu öğrenemeyeceğini söyler. Tabi gel git zaman Sinem onsekiz yaşına gelir. Babasının köyüne mezarlığa giderler. Babaannesi defteri verir ve bütün soruların cevabının bu defterde olduğunu söyler. Sinem'in defteden beklentisi belliydi ama içinde çok farklı şeyler vardır. Macera bundan sonra başlar. Emel genç bir gazetecidir. Bir gün bir mail gelince patronu onu acil Mersin'e gitmesini söyler. Deniz'le orada buluşup önemli bir ses kaydının peşine düşerler. Ve gittikleri yerde iki cinayet vardır. Kadın cinayetleri toplumsal acı gerçeklerle anlatılmıştır. Heyecanlı bir serüvendi benim için etkilendiğim bir okuma oldu. Tavsiye ederim. Defterde neler yazıyordu? Ses kaydında neler vardı? Merak ediyorsanız cevabı kitapta... ❥❥❥ İnsan hayatının en mutlu anının bir uykuya dalmayla elinden kaymasına göz yumabilir mi? Sevmenin öldürmekten çok sıkı sıkı tutmak olduğunu öğrenindim. İnsanların çoğu suç işliyor. Suç işlemeyen insanlar kendini masum sanıyor. Oysa işlenen suç karşısında susmak da bir nevi suç işlemek değil mi? Çocuktum yahu! Hani çocuklar mutlu olmalıydılar? Zaman düşmanın üzerine hızla koşan bir Moğol atı gibiydi.
Hüseyin Sezer
Hüseyin Sezer
Zihnimdekiler
ZihnimdekilerHüseyin Sezer · Ceres Yayınları · 202434 okunma
"Oysaki insan, doğan güne, açan çiçeğe, geçen buluta, en güzel sevgideki insanın gözlerine yüzüne, ala şafağa, seher yeline, denizin apak olduğu seher vaktine, aydınlık sulara, deniz kokusuna, toprak kokusuna, yağan yağmura, insanın içine işleyen bir elin sıcaklığına, kucaklaşmaya, bir kadının bir erkekle birleşip bir kişi, bir bütün oluşlarına, şehvette, tatta eriyişlerine, dünyaya, yıldızlara, ışığa, aydınlığa, ipiltilere, bir hayvanın sıcak tüylerinin yıldırdamasına, sıcacık yumuşaklığına, dünyayı yüreğine soktuğun anki coşkuya, türkülere, sözlere, öpüşlere kendisini, yüreğini, canını alabildiğine, iliklerine kadar kaptırandır. Ve böylesi insan çoktur, çoktur bu dünyada. Bizim aramızda değillerdir ama çokturlar."
Sayfa 90 - YKYKitabı okudu
Reklam
Hâydi, deniz kenarına bir yere gidip dolaşalım. Bugün canım insan yüzü görmek istemiyor; geniş, uçsuz bucaksız birşeye.. Ve sana bakmak istiyorum!
320 syf.
8/10 puan verdi
Winston... Doğruların yok edilip, yerine istenilen gerçeklerle değiştirildiği bir yerde çalışır.Parti'ye bağlı bir yer... Parti;duyguyu, sevgiyi, aile kurmayı her şeyi yasaklar, insanlık belirtisi olan her şeyi ... Sürekli çalışan, savaşan, aynı şeyleri düşünen bir millet... Herkesin birbirine benzediği üçyüz milyon insan düşünün. Hiçbir özel hayat söz konusu olamaz ,her yerde sizi görüp dinledikleri teleekran dedikleri aletler dolu. Düşünce yasağınız da var elbet(düşüncesuçu). Parti'ye karşı düşünceleriniz olduğu anlaşılırsa ya idam edilirsiniz ya da çeşitli işgenceler. Winston da partiye karşı düşünceler besliyor bunu belli etmemek için çaba gösteriyor.Belli ederse annesi ve kız kardeşi gibi o da bir gün ansızın yok edilebilirdi...Ama kaçınılmaz bir sondur bu durum ,partiye karşı gelen herkesin bir gün başına gelecek bir son. Winston da sonunda aynı duruma düşer ,parti gibi düşünmeli, kendi bildiği doğruları unutmalıdır . Belleğini yitirmeyen YALNIZ Winston mu kalmıştı? Ama kendi canını kurtarmak için başka çaresi yoktu.Bazen aptallık zekilik kadar gerekliydi. 3 günde okuyup bitirdiğim bir kitaptı severek okudum. Şimdiki hayatımızda da aynı durumlar söz konusu değil mi zaten. Bilinçli bir şekilde bilinçsizleştirilmek. Okuyacak herkese iyi okumalar:⁠-⁠)
1984
1984George Orwell · Yakamoz Yayınları · 2021166,5bin okunma
576 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Edebiyatın kilometre taşlarından biri olarak isimlendirilen bir kitabı okumak..dehşet derecede şaşırtıcıydı. Onlarca roman okudum hemen hiçbirinde bu kadar ahlaksız tabloyu bir arada bulmadım, okumadım. Dönemi bu kadar sağlam irdelemesi, bizlere anlatılan Osmanlı son dönem tablosunu önce karalıyor, sonra yeniden çiziyor. Tüm düşüncelerinizi yıkıyor, parçalıyor. Çöküşün içeriden nasıl başladığını, yozlaşmanın ne demek olduğunu gözünüze sokuyor. Konu başlangıcı Meşrutiyet dönemi, milli mücadele dönemi sürecindeki İstanbul olsa da, Adnan isimli bir karakterin etrafında dönen İstanbul var. Öyle bir İstanbul sosyetesi ki... Türk dizilerinden Aşkı Memnu, bu kitabın yanında sütten çıkma ak kaşık... Kimin eli kimin cebinde belli değil. Adam kayırma, adaletsizlik, rüşvet, vatanı devleti satma, namus-suzluk... Okuması bile insanı şok eden olaylar... Kitapta ayrıca o kadar çok karakter var ki.. Bir tane elle tutulur, düzgün karakterli birisi yok. Hepsi birbirinden haysiyetsiz, utanmaz,arsız...ne derseniz! Bunları bu kadar açık yazmamın sebebi, kitabın dilinin de bu kadar açık olması... Ahlaki yozlaşma, dönemin olaylarına ve gidişatına yansıyor ve süreç daha da acınası, daha da umutsuz bir hal alıyor. Tüm bunların gerçek olabileceğini / olduğunu düşünmek insanı ürkütürken, Mustafa Kemal Atatürk ve yoldaşlarının ne şartlar altında neler başardığını bir kez daha hayretle düşünüyor insan.. Naçizane 20 yaş altındakilerin okumamasını tabsiye ederim.
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20202,442 okunma
Felaketin bir bütün olarak gelmesi, bölük pörçük gelmesine göre daha katlanılabilirdir.
Sayfa 390
Reklam
458 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Sabah dişlerimi fırçalarken yüzümün diş fırçamın etkisiyle ufalanıp Parçalandığını hissediyordum. .. Bir sürü parçalanmışlık var ve bir sürü yeniden toparlanma çabası, İnsan oğlunun ruhunun üzerinde oynanan bir yapboz oyunu gibi. Kanlı, vahşetli bir polisiye. Damarlarımızda akan kanın Anatomisi ile yüzleşmeye hazır olun . Cesur olan ben midesi kaldıranlar için Konusunun bulunmakBir örneği 10/8
Siyah Kan
Siyah KanJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 201512,2bin okunma
İnziva Üzerine'den
"...Birisi deniz yolculuğunun en iyisi olduğunu söylüyor ama sürekli gemi kazalarının olduğu ve sıklıkla dümenciyi aksi yöne çeken ani fırtınaların çıktığı denizde yolculuk yapılmaması gerektiğini de ekliyorsa, o kişinin deniz yolculuğunu övse bile benim yelken açmamı engellediğini düşünürüm."
Sayfa 43 - Latince Aslından Çeviren: Cengiz Çevik. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, IX. Basım, Mart 2022, İstanbul.Kitabı okudu
"İnsan çalışmasının ürünü gelip geçicidir ve deniz dalgalarındaki köpükler gibi birden yok oluverir."
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.